ROMA (AA) - Avrupa Konseyine bağlı Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonunun (ECRI), İtalyan güvenlik güçlerinin ırkçılık yaptığına dair raporu ülkede tepkilere yol açtı.
Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan ECRI'nin, İtalya'ya dair yayımladığı son raporu ülkede geniş yankı yarattı.
İtalyan basınında çıkan haberlerde, ECRI'nin son raporunda, İtalyan polisinin denetleme, gözetleme ve soruşturma gibi faaliyetler sırasında özellikle çingene ve Afrika kökenlilere yönelik ırk temelli fişleme yapmakla suçlandığı kaydedildi.
Raporda, "Yetkililer sorunun öneminin farkında görünmüyor ve ırk temelli fişlemenin kurumsal bir ırkçılık biçimi olabileceğini düşünmemişler." ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
ECRI'nin, İtalya'dan durumla ilgili kapsamlı ve bağımsız çalışma yapmasını istediği de ifade edildi.
ECRI'nin raporuna İtalyan devlet erkanından tepkiler geldi.
Basındaki haberlerde İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın ECRI raporunu şaşkınlıkla karşıladığı ve Emniyet Müdürü Vittorio Pisani'yi arayarak, polise yakınlığını dile getirdiği belirtildi.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Avrupa Konseyi'nin organı ECRI, İtalyan polis güçlerini ırkçılıkla mı suçluyor? Polis güçlerimiz, ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşların güvenliğini garanti altına almak için her gün özveri ve fedakarlıkla çalışan kadın ve erkek kişilerden oluşmaktadır. Hakareti değil, saygıyı hak ediyorlar." ifadeleriyle rapora tepki gösterdi.
Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Altyapı Bakanı Matteo Salvini de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ECRI’yi "faydasız" bir kurum olarak nitelendirdi ve İtalyan polisine çamur atıldığını savundu. Salvini, "Bu beyefendiler, Romanları ve kaçak göçmenleri bu kadar seviyorsa, hepsini Strazburg'taki evlerine götürsünler." ifadesini kullandı.
Savunma Bakanı Guido Crosetto da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ECRI'nin suçlamasının "kabul edilemez" olduğunu kaydetti.
Muhalefet milletvekillerinden Aboubakar Soumahoro ise ECRI’nin İtalya’daki ırkçı ve yabancı düşmanlığına ilişkin raporunda, göçmenler, sığınmacılar ve dini azınlıklar arasında mağduriyet yaratmaya devam eden bir kötülüğün belgelendiğini savundu.