Türkiye kamuoyunda, daha doğrusu Türkiye’deki akademi, siyaset, sanat ve kültür dünyasında, Avrupalı Türklerin gündeme gelmesinden büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim.
Hatırlayacaksınız, Avrupa Türkleri, geçen yılın (2023) aralık ayında, İstanbul’da organize edilen ESKADER ödüllerinde Türkiye kültür ve sanat dünyasında da gündeme gelmişti. Şimdi de, akademi dünyasında, periyodik Sosyoloji Divanı Dergisi, Avrupa Türklerini konu edinen özel bir sayı çıkarıyor.
Konya merkezli, Çizgi Yayınları bünyesinde 12 yıldır, yılda iki sayı olarak yayınlanan Sosyoloji Divanı, her sayısında özel bir konuya ağırlık veriyor. Sosyal bilimler alanında önemli bilimsel katkılar sunan Sosyoloji Divanı, örneğin geçmiş sayılarında "Kadın ve Aile Notları", “Maziden Atiye Eğitim Düşüncesinin Anatomisi”, “Dinî Kimliklerin Oluşumu ve Dinî Gruplar Arası İlişkiler”, “Bir Ütopya Olarak Toplum”, “Göç” ve “Komşuluk” gibi, toplumsal meseleleri ele almıştır.
Aralık 2024 sayısı, bizi, yani Avrupa Türklerini konu olarak seçmiş. Henüz, akademi dünyasının hakkımızda hemfikir olduğu bir kavram olmayınca, Sosyoloji Divanı bizi Euro Türkler olarak adlandırmış. Oysa biz, Avrupa’daki Türkler, kendimizi “Avrupa Türkleri” olarak tanımlamış durumdayız. Diaspora, Yurtdışı Türkler, Avrupalı Türkler gibi kavramlar da kullanılmaktadır elbette, bizi tanımlamak için. Ama, bu kavramların hepsi, “gurbetçi” kavramından daha isabetlidir.
Şimdi gelelim Sosyoloji Divanı’nın, Euro-Türkler özel sayısının içeriğine:
Dergiden yapılan makale çağrısı şu cümlelerle başlıyor: “Sosyoloji Divanı’nın Aralık 2024’te yayınlanacak olan 24’üncü sayısı, Euro-Türkler dosya konusu ile çıkacaktır. Avrupa serüveni yarım asrı aşan Türklerin, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi vb. alanlarındaki uyum sorunları, sosyal haklar, vatandaşlık, politik katılım, din, dışlanma, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, Türkiye ile kurulan ilişkiler, Türklerin Avrupa kültürü ile Türk kültürü arasında nasıl ve ne düzeyde bağlar kurduğu, bu ilişkinin hangi yollarla ve ağlarla beslendiği, ulus aşırı kimliklerini nasıl inşa ettikleri vb. birçok konu halen tartışılmaya devam etmektedir. Bu dosyada da siyaset, diplomasi, ekonomi, istihdam, sivil toplum, din, Türk/İslam düşmanlığı, medya, uyum, zenofobi, ırkçılık, eğitim, vatandaşlık, göç, diaspora, kimlik, dil ve birçok diğer önemli konu başlığını içeren geniş bir yelpazede makalelere yer verilecektir. Bu kapsamda, değerli bilim insanlarından önerilen konu başlıklarından herhangi birine odaklanan ve yukarıda belirtilen konulara yeni bakış açıları getiren, kapsamlı, tutarlı ve anlamlı akademik çalımalar beklenmektedir. Ayrıca dosya konusuna uygun diğer derleme ve araştırma makaleleri de değerlendirme sürecine dahil edilecektir.”
Sosyoloji Divanı, Euro-Türkler dosyası editörü, Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesinden değerli dostumuz Yusuf Adıgüzel. Birçok, uluslararası göç programlarında birlikte olduğumuz Yusuf Adıgüzel’in, bu alandaki tecrübesi ve çalışmaları yıllar öncesinden, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinden başlar. Aynı fakültede, değerli dostumuz Edibe Sözen ve geçtiğimiz yıllarda, genç yaşta aramızdan ayrılan sevgili İrfan Çiftçi de, değerli çalışmalar yapmışlardı.
Derginin bu özel sayısı, Avrupa’daki Türk akademisyenler, düşünürler ve münevverler için önemli bir fırsattır. Avrupa Türkleri ile ilgili, yukarıda belirtilen konularda, araştırmalarını, makalelerini bu dergide yayınlayabilirler. Tabii ki, her derginin bir yazım kuralı olduğu gibi, Sosyoloji Divanı’nın da yazım kuralları bulunmaktadır. Bu kurallara: https://www.sosyolojidivani.com/yazim-kurallari, linkinden ulaşılabilir. Bunun yanı sıra, dosya ile ilgili soru veya öneriler dosya editörü Yusuf Adıgüzel’den de yusufadiguzel@sakarya.edu.tr öğrenilebilir.
Sosyal bilimler alanına önemli bilimsel katkılar sunan Sosyoloji Divanı Dergisi SOBİAD, Index Copernicus (ICI-WOJ) ve Citefactor indeksleri tarafından dizinlenmektedir.
Sosyoloji Divanı ve Çizgi Kitabevi’ni, Hollanda, Belçika ve Avusturya’da göçün 60’ıncı yılında, bu anlamlı çıkışlarından dolayı tebrik ederim. Aralık ayında dolu dolu bir Sosyoloji Divanı ile karşılaşacağımıza inanmaktayım.
Veyis Güngör
6 Mayıs 2024