Son dakika ülkesinden çaresiz insan manzaraları
Adamcağızın biri su parasını ödeyememiş, kuyrukta, devletin memuru karşısında soru sormak için eveleyip, gevelemekte. Tam ağzını açacak, çatık kaşlı memurun bakışlarını görüyor, yutkunuyor. Memur ciddi adam, devlet için var. Pat diye SON DAKİKA geliyor ekranına. Bizim gariban meselenin ciddiyetinin farkına varıyor hemen. Ah şu SON DAKİKA dan bir dakika önce davranabilsem, diye iç geçiriyor.
‘Oğlum bugün gazete okuma, cep telefonunu açma, televizyona bakma, internete takılma’ diyorum kendime. Benim için o SON DAKİKA kararı fena halde çekici. Meyhaneye doğru sallana sallana yollanırken önce mahalleli, takside şoför, meyhanede garson arka arkaya SON DAKİKA dökümü yapıyorlar hemen…
Hastanede alt alta üst üste tepişen hasta yakınları, acil müdahale sırası bekliyor. Aciliyet; paranıza, sesinizin gür çıkmasına, yakın bulmanıza, dövüşme yeteneğine göre değişiyor. Hastaneler hasta savma merkezine döndüğü için temel işleri sevk yapmak olmuş. Biri diğerine bolca sevk ediyor. Kentin içinde günlük yaşamın dışında bir trafik sormayın gitsin. Hastaneler arası dolmuş, otobüs konsa ne güzel. Hastanelerde millet sıkılmasın diye ekran için SON DAKİKA haberleri geçiliyor…
Çocuğunu okula yazdırmak isteyen bir baba olarak, tarihi bir soruyla karşı karşıyayım ve karar vermek durumundayım. Kız büyümüş olsa, kendi kaderi hakkında irade koysa ne mutlu olurum anlatamam. Bir yanda AKP okulları var, öte yanda özel schoollar! İkisine de gıcığım. İlkelerimden vazgeçip özel schoola versem bir türlü, devletin okuluna gidip Rus ruleti benzeri bir oyuna girsem başka türlü. Tam karar veriyorum; bu sefer çocuk hangi sınıfa başlayacak o belli değil. Önce anaokulu deniyor SON DAKİKA bilgisi, sonra birinci sınıf deniyor SON DAKİKA bilgisi, sonra yeniden ay hesabı yapıyoruz SON DAKİKA bilgisi. Öğretmenler SON DAKİKA dayağı yiye yiye eğitime başlayacaklar…
Hapishanede sabah başka oluyor. Koğuşlarda uyanmak ayrı bir hüzün… Her şeye karşın İnadına Yaşamak diyecekken mahkumlar bir SON DAKİKA bilgisi geliyor fısıltıyla, biri daha ölüyor ya kanserden, ya kederden… ekranlar açık, başbakan konuşuyor belki, belki dışişleri bakanı butik ülke olmanın ayıbını, yeni imparatorluğun sınırlarını aktarıyorlar SON DAKİKA hızıyla. Hala Cumartesi Annesi sokakta, kanıksanmış bir SON DAKİKA bilgisi de bu ama ajanslar geçmiyor…
Çocuğuna iş bulmam için yardım isteyenlerin SON DAKİKA iletilerini okuyorum bir yandan, öte yandan tutuklu yakınlarından/avukatlarından gelen SON DAKİKA isteklerini… Bir SON DAKİKA bilgisi olarak işçi ölümlerinden haberdar oluyorum ama televizyonda yok. Unuttuklarım aklıma geliyor Van’da SON DAKİKA nasıl yaşanıyor, Uludere’de SON DAKİKA ne halde insanlar, yüreğim Samandağ’da kaldı, köylü SON DAKİKA nasıl korkuyor, titriyor düşünüyorum.
Bir SON DAKİKA bilgisi olarak Meral Okay’ın Nesin Vakfı’na bağışından mutlu oluyorum. Sonra nefret suçu işleyenlerin SON DAKİKA küfürleri geliyor aklıma. Fazıl Say’ın yeni bestesini, çalacağını biliyorum SON DAKİKA, felaket mutluyum o an. Hemen yetişiyor diğer SON DAKİKA; “SAY’a Soruşturma”. Bir tiyatronun SON DAKİKA perde açmasından umutlanırken, oyuna salon verilmediğini öğreniyorum SON DAKİKA!
Artık HER DAKİKA tedirgin insanlar cumhuriyetinden geçen SON DAKİKA haberlerinde boğulmamak için çırpınır olduk. Sırtına deli gömleği geçirip sokağa fırlayanlar görüyorum SON DAKİKA. Yarı hayal, yarı gerçek kahramanlar bunlar. Yazıya tam son noktayı koyacağım ekranda dev bir anonsa yine SON DAKİKA! Hep bir eksiklik, yetememe hali…
Al sana yeni bir yüzleşme, hesaplaşma… İ
yi de ödeyen hep aynı hesabı, yüzsüzler arazi…
(BirGün)