Mustafa Sarıgül görünüyor. Seçime katılması da katılmaması da dengeleri değiştirecek...
Birileri siyasi mahfillerde hangi hesabı yaparsa yapsın görünen gerçek bu... Sarıgül'ün adaylığı sadece oy oranlarını değil, olası adayların kim olacağını da etkileyebilir.
Bu konuda henüz net bir durum yok. Bir kere Sarıgül, bırakın CHP adaylığını CHP üyesi bile değil. Ayrıca şu sıralarda Türkiye Değişim Hareketi de bir hayli aktif.
Aday olup olmayacağına gelince... En yaygın kanaat, Sarıgül'ün garanti görmediği seçime girmeyeceği doğrultusunda.
Ama her an her şey olabilir. Yarın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp, "Mustafa kardeşimi evine davet ediyorum" dese ne olur?
Bundan kaçamaz ama bunun da zamanlaması önemli... Seçime yakın bu davet yapılırsa Sarıgül'ün pazarlık gücü artar ve riskli görürse kabul etmeyebilir.
Tabii CHP'nin de işi zor. Çünkü Kılıçdaroğlu'nu da genel başkanlığa İstanbul seçimleri taşıdı. Şimdi kendi eliyle kendi rakibini partiye çağırır mı?
Her ihtimalde, kazansa da kaybetse de Sarıgül, İstanbul'a CHP adayı olduğu andan itibaren CHP'deki en güçlü siyasi aktör olur.
Ve 29 Mart 2009 seçimlerinde Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisinin estirdiği rüzgardan daha fazlasını estirir. O seçimlerde AK Parti yüzde 44, CHP ise yüzde 37 oy almıştı. Aradaki makası Sarıgül daha da azaltabilir. Hatta kendi arkadaşlarına göre kazanabilir de...
Tam da bu nedenle CHP'nin işi zor ve Sarıgül'ü aday yapma ihtimali bazı mahfillere rağmen çok az. Kimse kendi sonunu kendi eliyle hazırlamaz.
Peki, bu riski göze alıp aday yaparlar mı?
Yaparlarsa Sarıgül İstanbul seçimlerini kazanamasa bile aradaki farkı daha da azaltır. Bu ihtimal CHP kadar AK Parti'yi de düşündüren bir durum.
Aslında AK Parti'nin hizmet açısından bir sorunu yok. Bu iki dönem İstanbul'a belki de tarihinin en büyük yatırımları yapıldı, yapılıyor.
Önümüzdeki ekim ayına kadar da bu yatırımların büyük kısmı hayata geçecek. İstanbul'un bir ucundan ötekine metro ile gitmek mümkün olacak. Sonuç olarak yerel seçim olduğu için seçmen bu hizmetleri riske etmek istemez. Ama AK Parti bununla yetinmiyor, kapsama alanındaki siyasi aktörleri de içine alarak blokunu genişletiyor. Bu da her olasılığa karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Yani AK Parti'nin Sarıgül karşısında daha farklı bir isim arayışına girmesi kimseyi şaşırtmamalı.
(Sabah gazetesinden alınmıştır)