Sırrı Sakık’a Habertürk muhabiri soruyor:
Soru: Madem Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 600 mahkum açlık grevi yapıyor peki neden Abdullah Öcalan’ın kendisi ve BDP’li vekiller kendileri açlık grevine girmiyor da sadece mahkumları destekliyor?
Cevap: Biz BDP olarak açlık grevini başlatan ‘aktör’ değiliz. Açlık grevini başlatanların taleplerine destek veren bir partiyiz.
Yani yolda yürüyorlarmış birde bakmışlar açlık grevi yapan birileri var. Hiç birşeyden haberleri yok yani. Acımışlar, üzülmüşler, insanlık adına bir drama şahit olmuşlar ve yardım ediyorlar(!)
Bu kadar basit(!)
BDP, PKK, KCK, HPG koalisyonu (veya hiyerarşisi mi demek lazım) açlık grevi yaparak dünyada daha örneğine raslanmamış hukuk dışı taleplerde bulunulamayacağını çok iyi biliyor aslında.
Taleplerde de ince hesaplar var.
Benimde olmasi gerektigini dusundugum coktan kabul edilmesi gerekenlerin yanida kabul edilmesi mumkun olmayan bir talepte siralamislar.
Bu Marksist koalisyon burda çok ince hesaplarla manevra yapıyor. PKK’nın talimatları ve BDP’nin taşeronluğunun başı çektiği bu açlık grevlerindeki görünen ince düşünce şudur:
Öyle talepler olmalı ki devlet bunları kabul edememeli ama aynı zamanda bu taleplerde kamuoyunda ‘ne varmış bunlarda, devlet bunları kabul etsin’ sesleri çıkartabilecek sertlik ve yumuşaklık çizgileri barındırmalı!
Dikkat edin geçen hafta Selahattin Demirtaş Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır’a gelmesi… türünden laflar etti. Güya çıtayı yükseltti. Çita baştan beri hiç kımıldamadı ki neden işkillendi de böyle bir yola tevessül etti acaba?
Adalet Bakanı cezaevi ziyareti yapınca Demirtaş grevlerin bitebileceğinden endişelenmiş olabilir. Acele ile olmayacak başka talepleri seslendirdi.
Marksist ideoloji demokratik hak peşinde!
Marksist ideolojisi için Kürt halkının demokratik haklarına mal bulmuş mağribi gibi sarılarak onları manipüle edenler, dağlarda olup gitmelerine göz yumanlar şimdi cezaevlerindekilerin de ölmesini istiyorlar.
Kürtler her halükarda ölecek yani.
Hangi PKK elebaşısı ve hangi BDP’li bir demokratik hak için açlık grevi yapmış?
Madem bu kadar demokratik meşru hak mücadelesinde olduğunuzu iddia ediyorsunuz da ilk koşulunuz neden ‘PKK veya Abdullah Öcalan muhatap alınsın’ oluyor? Maksat demokratik haklar ise başkası neden muhatap olamıyor? Neden?
Deokrasi için açlık grevi yapmayanlar mahkumlara Abdullah Öcalan’a özgürlük için açlık grevi yaptırıyorlar.
Şimdi birkaç BDP’li vekil kamuoyunda yükselen bu yönde tepkilerden sonra açlık grevine katılma kararı almışlar.
Şimdi Sırrı Sakık’a ilk baştaki soruyu tekrar sorarsak heralde cevap şöyle olacak:
Yoldan geçiyorduk baktık açlık grevi yapanlar var. Sorduk neden yapıyorsunuz sonra bizde baya üzüldük ve açlık grevine katılmaya karar verdik. Bu olayın başlaması ile ilgimiz alakamız yok sırf insaniyet namına topa girdik!
Osman Baydemir
Osman Baydemir televizyonda ‘açlık grevleri benim ölmemle bitecekse beni asın’ dedi.
Ama Sayın Baydemir devlete açlık grevlerini bitirin diye meydan meydan dolaşıyor.
Demeye çalışıyor ki ‘talepleri kabul edin’ bitsin bu grev!
Açlık grevlerinin bitmesi için kendini feda eden Sayın Baydemir devletle mücadeleni, talebini anladık ta madem insanı yönden çok üzülüyorsun birde kendi partine çıkışsan, cezaevlerine gidip ordaki insanlar ikna etsen olmaz mı?
İnsanların hayatlarından daha önemli ne var?
PKK hergün saldırıyor. Geçen hafta iki günde 9 şehit vardı. Geçen günde Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne roketle saldırdılar. Bir polis şehit oldu.
PKK ne anlıyor bu hapistekilerin açlık grevinden?
Okul yakmalar, saldırılar ile PKK cezaevlerindekilerin eylemlerine destek mi veriyor, daha da ortamı mı geriyor?
PKK bu ortamda cezaevlerindekilerin taleplerine destek oluyor olsa ortamı gerecek eylem yapar mı? Aksine ortam daha da gerilsin cezaevlerinde ölümler olsun istiyorlar.
Hükümete seslenen BDP neden PKK'ya hic seslenmez!
Siyasi ikbal herseyin onunde
Kılıçdaroğlu Osman Baydemir’i ziyaret etti. Açlık grevinde olanlara bırakmaları çağrısıda bulundu. Çözümden yana olduğunu anlattı bol bol. Bakıyorum çözüme dair tek kelime etmeden yaptı bunu!
Herkeste bol hamaset.
Dikkat edin cezaevlerinde açlık grevleri için ne BDP nede CHP siyaseten tek kelime bile risk almıyor.
Onlar bu işte ellerinden hiç bir şey gelmeyecek tarafız taklidi yapıyorlar.
Olaylar siyasi ikbal üzerine yürüyor. İktidar da buna dahil. İnsanlık ikinci planda.