İSTANBUL (AA) - YETER ADA ŞEKO - Dünya genelinde başta ABD ve İsrail olmak üzere birçok ülkenin düzenlediği askeri operasyonlar sonucu devasa miktarda karbon salımı gerçekleşirken uzmanlar savaşların çevre ve iklim üzerinde çeşitli etkiler oluşturduğunu belirtiyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) verilerine göre küresel çapta yılda tutarı 2 trilyon doları aşan askeri yatırım ve faaliyet hayata geçiyor. Küresel karbon emisyonunun en az yüzde 5,5’i bu yatırım ve faaliyetlerden kaynaklanırken en fazla karbon emisyonuna yol açan kalemler arasında günlük askeri aktiviteler ve askeri operasyonlar ile araçların ve tesislerin enerji ihtiyaçları için kullanılan fosil yakıtlar öne çıkıyor.
ABD’deki Boston Üniversitesi tarafından yayımlanan "Pentagon’un yakıt kullanımı, iklim değişikliği ve savaşların maliyetleri" başlıklı araştırmaya göre ABD Savunma Bakanlığı dünyanın en fazla fosil yakıt kullanan kurumsal yapısı ve 1975-2018 arasında gerçekleştirdiği 3 milyar 685 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyonla da sera gazı salımında ilk sırada yer alıyor.
Askeri faaliyetlerden kaynaklı 1 yıllık karbon salımı birçok ülkenin toplam salımına denk olan ABD’nin bu alandaki emisyonları, 11 Eylül 2001’de gerçekleşen terör saldırıları sonrasında da devam etti. Bu tarihten sonra birçok denizaşırı ülkede askeri operasyonlar düzenleyen Pentagon'un bu faaliyetleri, 2001-2018 arasında 1 milyar 267 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyona neden oldu.
ABD'nin Afganistan, Irak, Pakistan ve Suriye'deki askeri operasyonları sonucu toplam 440 milyon ton karbon salımı gerçekleşti, bunun 250 milyon tonu Irak'ın işgali sürecinde meydana geldi.
Çevrim içi istatistik portalı Worldometers'a göre, 180 ülkenin 2022'deki yıllık emisyonu 250 milyon tonun altında bulunuyor.
Rusya-Ukrayna savaşının ilk 7 ayındaki saldırı ve çatışmaların karbon emisyon maliyeti en az 100 milyon ton olarak hesaplanırken İngiltere'nin başkenti Londra'daki Queen Mary Üniversitesinin çalışmasına göre, İsrail saldırıları, 2024 yılının şubat ayını da kapsayan ilk 120 günlük dönemde 420 bin ila 652 bin ton karbondioksit eş değeri emisyona neden oldu. Bu rakam 26 ülke ve bölgenin yıllık karbon emisyonundan daha fazlasına denk geliyor.
Bu emisyonların büyük bir kısmı, operasyon için gerekli olan uçuşlar, tanklar ve diğer askeri araçların kullanımda harcanan yakıtlar ve bombalardan kaynaklanıyor.
Bunun yanı sıra Gazze'de yıkılan 156 bin ile 200 bin arasında yapının yeniden inşa edilmesinin uzun vadede 46,8 milyon ila 60 milyon ton karbon salımına yol açması bekleniyor.
- "Savaşların getirdiği yıkımlar iklimi değişik yönlerden etkiliyor"
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Yerleşimleri Programı Profesyonel Forum Başkanı Mona Rady AA muhabirine, savaşların dünyanın çözmesi gereken önemli bir çevre krizi olduğunu söyledi.
İklim krizine karşı mücadelede olduğu gibi savaşların oluşturduğu çevresel yük konusunda da tüm paydaşların üzerine düşen ne varsa yapması gerektiğini belirten Rady özellikle COP Zirveleri olarak bilinen BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı toplantılarının tüm tarafları bir araya getirmesi dolayısıyla önemli bir fırsat olduğunu dile getirdi.
Bu yıl 11-24 Kasım tarihlerinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenecek olan COP29'dan en büyük beklentisinin savaşların neden olduğu yıkımlara bir çözüm bulunması olduğunu aktaran Rady, bu yıkımların iklimi değişik yönlerden etkilediğini vurguladı.
Son birkaç yılda dünyanın çeşitli yerlerinde savaşların artış gösterdiğine dikkati çeken Rady, "Bu savaşlar büyük krizler oluşturuyor. Rusya-Ukrayna savaşı, Afrika’nın çeşitli yerlerinde devam eden çatışmalar, Güney Asya’daki anlaşmazlıklar, tüm bunlar çeşitli krizler meydana getiriyor." dedi.
İsrail’in Gazze topraklarına yaptığı saldırıların aynı zamanda bir çevre kıyımı olduğunu ifade eden Rady, sözlerini "Gazze’de yaşananlar bir insanlık krizine dönüşmesinin yanı sıra bir şehir krizine, sağlık krizine dönüştü ve Gazze neredeyse tamamen yıkıldı. Gazze’yi yeniden inşa etmek istiyoruz ama orada tüm bu yıkımlar sonucu değişen iklimi nasıl yeniden inşa edeceğiz, oradaki iklimi nasıl normalleştireceğiz?" diyerek tamamladı.