Bir şey soruyorsun arkadaşa! Mesela bu kırmızı ayakkabılar sana çok yakışmış diyorsun ‘’ Yani ! ‘’ diyor ve gülümsüyor. Bu çorbaya kekik mi koydun? Diye soruyorsun yemek ustasına ve sana ‘’ Aynen Öyle!’’ diyor. Cep telefonları, İnternet, akıllı telefonlar sayesinde, bu sistemlerde kayıtlı kalıp sözler sayesinde dilimize ve hatta dünya dillerine çok büyük miktarda kişiliksiz, karaktersiz sözler, ifadeler, deyimler girmiş bulunuyor. Adam gibi adam sanatçıların, hanımefendi gibi hanımefendi sanatçıların ölümleri bu yüzden önemli bir kayıptır. Müzeyyen Senar, Barış Manço, Cem Karaca, Neşet Ertaş, Kıvırcık Ali, Safiye Ayla, Hafız Burhan, Münir Nurettin Selçuk, Sadettin Kaynak gibi değerler bu dünyadan ayrıldıkça ‘’ Yani, Aynen öyle ‘’ lafları daha da çoğalacaktır.
Bir milleti, bir kültürü, bir tarihi yok etmek istiyorsanız öncelikle o milletin dilini bozmanız gerekmektedir. Günümüzde bize yapılan budur ve biz de bu konuda elimizden gelen desteği, yardımı göstermekteyiz!
Sanatçılar, ama gerçek sanatçılardan bahsediyorum, aslında her ne kadar küresel, evrensel değerler olsalar da öncelikle milletinin tarihinin, dilinin, özünün, kültürünün muhafızlarıdırlar veya öyle olmalıdırlar. Halkın, milletin hoşuna gidiyor diye aklına estiği gibi davranan sanatçı müsveddeleri milletinin dilini, kültürünü, tarihini, geleneklerini çürüten bencil karakterlerdir.
Daha da iddialı yazayım. Ülkelerin istikballerini siyasetçileri değil, sanatçıları belirlerler. Çünkü sanatçılar eğer gerçekten sanatçılarsa siyasetçileri, askerleri, bürokratları etkilemesini bilirler. Ama sanatçı derken televizyonda iki göbek atıp, karga sesiyle bağırarak şarkı söylediğini sanan gürültücü tiplerden bahsetmiyorum. Yazar olduğunu iddia edip kendisine menfaat sağlayacak siyasi yetkililere övgüler düzen şımarık ve yağcı gevezeleri demiyorum.
Galiba önce kimin sanatçı olduğuna, kimin olmadığına karar verecek düzeyde olmamız gereklidir. Bunun için de sanatçı olmasak da sanattan hoşlanan bir yüreğe ve sanatla coşacak bir ruha sahip olmamız gereklidir.
Sanatın fakirlikle, zenginlikle hiç alakası yok. Eğitimle de alakası yok. Bilgi ve diploma ile alakası yok. Sanat ruh işidir. Sanat kalp gözleri ile, ruhtaki ışınlar ile bakma işidir. Bir çok engelli sanatçı olabilir. Ama bir çok sapasağlam, akıl ve zeka küpü insan bu yalan aleme ayı gibi gelmiştir ,ayı gibi yaşar ve ayı gibi ölür.
Sanatı sevgi besler. Umut besler. İyi niyet besler. İnanç besler.
Aslında sanat savaşın , mücadelenin, kavganın başka bir versiyonudur. İyiliklerin, güzelliklerin, mutluluğun kalpleri fethetme yolundaki galip gelme savaşıdır.
Kine, nefrete, düşmanlıklara, iftiraya, dedikoduya, gıybete, intikamcı duygulara ve diğer şeytani güçlere karşı yapılan bir savaştır.