Samimiyet testi
***
Kürke karşı çıkmak adına, Ukrayna’nın ekonomik durumuna dikkat çekmek adına soyunan kızlar. Peki o zaman soruyorum: Neden soyunanların hepsi de 90-60-90 “manken” ölçülerinde, uzun mu uzun, yağsız mı yağsız, selülit siz mi selülitsiz kızlar oluyor?
***
Habertürk’e Mehter Marşıyla transfer edilen ama iki yıl sonra (hayli sönük bir) İzmir Marşıyla yollanan köşe yazarı Ece Temelkuran, sosyal medya kurbanı olmuş! Ciner Medya Grubu Başkanı Kenan Tekdağ Mediacat Dergisi’ne verdiği röportajda “Ece’nin son dönemde Tunus’a yerleşmesi, sosyal medyaya odaklanması, sosyal medyayı kullanma tarzı ve orada oluşturduğu profil yeni bir durum oluşturdu. Bu yeni durumun ileride çeşitli açılardan problem yaratma potansiyeli içerdiğini değerlendiren gazete yönetimi, kendi özgür iradesiyle sözleşmeyi yenilememe kararı aldı” demiş.
Allah Allah?!?
Habertürk’te başka yazarlar da sosyal medyayı kullanıyor. Günde 20 twit atıyor, blog yapıyor. Ece Temelkuran köşesinde yazdıklarından farklı ne yazmış sosyal medyada da “çeşitli açılardan problem yaratma potansiyeli” varmış? Ayrıca farklı şeyler yazıyorsa da sana ne? Senin yayınında yazmamış işte. Bu ne biçim bir kafa? Yazar mıyız askeri lisede öğrenci mi, cemaatte mürit mi, manastırda rahibe mi? Attığımız her adım, ettiğimiz her söz, yazdığımız her twit aleyhimize delil olarak mı kullanılacak bundan sonra? Basında böyle bir adet de mi başlayacak?
Başka zırva bahaneler de gelecek mi bundan sonra? Barlarda çok geziyordu, iki tek atınca sarhoş oluyordu, sevgilisiyle beraber yaşıyordu, dekolte giyiniyordu, cumayı kaçırıyordu... Bir Habertürk andı da yazsın bari Ciner Medya yönetimi: “Sosyal medyada yaramazlık yapmayacağıma, içki sofrasında ileri geri konuşmayacağıma, blogumda yemek tarifinden başka bir şey vermeyeceğime...”
Habertürk yazarları! Mesela Balçiçek İlter. Buna bir çift lafınız yok mu?
***
Muammer Güler milletvekili oldu. Celalettin Cerrah Osmaniye Valisi oldu. Ramazan Akyürek terfi etti. Erhan Tuncel için de bir kaymakamlık düşünülüyor mu? Alıştık artık, rahat olun, bir yıl beklemeye lüzum yok. Açık açık yapın.
***
Kızlarını satmamışlar. Boş kâğıda, üstelik karakolda imza atmışlar. O foto nereden çıkmış bilmiyorlarmış. Vallah billah sigara parası bile almamışlarmış. Kötü adam, gerisini kendi doldurmuş. Babası kızının tüyünü bile vermezmiş.... Ammmma... Adam kızını iki de bir akşam sekizde alıp gece 12’de geri getiriyormuş. Bu nasıl bir “tüyünü bile” vermeme?