PKK'nın Şemdinli-Hakkâri cephe savaşı ile Bingöl saldırılarındaki hedef ve stratejilerini doğru okumak gerekiyor.
Hakkâri'de "Bağımsız Birleşik Kürdistan"ı arayan PKK, Bingöl'de ne arıyor?
PKK, 1978 Fis Köyü'nde ismini aldı. Türkiye, onu 15 Ağustos 1984 Şemdinli-Eruh baskınıyla tanıdı. Birinin üzerinden 34, diğerinin üzerinden 28 yıl geçti. Fis'te konulan hedef Bağımsız Birleşik Kürdistan'dı. Şemdinli-Eruh'ta 15 Ağustos 1984'te ise hedef, bir eyleme ve niyete dönüştürülmüştü. O gün bugündür hedeflerde ve niyetlerde değişen bir şey yok.
PKK, bugün 2012 Türkiye'sinde Hakkâri'de, Şırnak'ta, Yüksekova'da, Çukurca'da, Şemdinli'de sırtını bu illerin sınır komşuları İran, Suriye ve Irak'taki üç "Kürdistan'a" dayayıp, Fis Köyü'nde konulmuş hedefleri ve niyetleri için savaşıyor. Barzani Kuzey Irak'ı veya Suriye PYD'sine benzer bir bölge arıyor. Elinde, buralarda 2009 yerel seçimlerinde alınmış belediyeler var. Genel seçimlerde 3 milletvekilinin 3'ünü veren Hakkâri'yi zaten kendinde saymakta. 2012 PKK denemelerinin yelkenlerini de bölgede esen rüzgârlar doldurmakta. Mesela, İran... Kasr-ı Şirin'den bu yana İran'la savaşmadığımız ne kadar doğruysa bölgede rekabet halinde olduğumuz da o kadar doğru. İran'dan gelen "sıra Türkiye'de" açıklaması 373 yıllık bilinçaltının dışa vurumuydu. Şemdinli vakâsı İran desteği ile güçlendirilmiş PKK'nın tarihi hedef ve niyetlerini içeriyordu. Hani şu minareye bayrak dikme hikâyesi yani!
Birileri PKK'nın Alevi-Zaza unsuruna el attı
Bunları anlıyoruz ancak Bingöl'de olanlar neyin nesi, kimin fesi? Bingöl ilinin etrafı Tunceli, Elazığ, Diyarbakır, Muş, Erzurum ve Erzincan ile çevrili. Yani, İran'la, Irak kamplarıyla ve Suriye'de PYD kontrolündeki bölge ile bir teması yok, sırtı buralara yaslanmış değil. PKK'nın Bingöl'de yerel seçimlerde de genel seçimlerde de bir sandık başarısı hiç yok, referandumda en yüksek oranda "evet"in çıktığı illerin başında. PKK'nın Şemdinli-Hakkâri stratejisinin Bingöl'de uygulanamayacağı muhakkak.
Bingöl'deki saldırılara dair "Esas olarak Dersim'i kapsayan Bingöl'ün bazı bölgelerinde PKK, Alevi Zazalar tarafından yönetilmekte. PKK içindeki Alevi-Zaza unsuru genellikle karargâhla tartışmalı veya rekabet halinde. Alevi Zaza unsuru, Şemdinli'de Kurmançi konuşanların eylemlerinin gölgesinde kalmak istemedi. PKK'nın mahalli unsurları, KCK operasyonuna bir misilleme yaparak polisleri şehit etti" gibi değerlendirmeler sıralanabilir. Hepsine de "tamam" ama bu değerlendirmeler 10 askerin şehit olduğu, 70 askerin yaralandığı saldırıyı açıklamaya yetmiyor. Belli ki, birileri PKK'nın Alevi Zaza unsuruna el attı.
Rutin dışına çıkmış Türkiye hedefi
Bu saldırının hedefi açıkça, dokunulmazlıkları kaldıran, Meclis önünde elleri kelepçelenerek götürülen milletvekilleri, JİTEM'i, Yeşil'i olan bir Türkiye'dir. Bu Türkiye'nin miladı ise nasıl bir tesadüf ki Bingöl'de 33 erin kurşuna dizilmesiydi. 33 erin şehit edilmesiyle Özal'ın kafasındaki barış, bir daha oradan çıkmamak üzere toprağa gömülürken, devlet de artık rutin dışına çıkıyordu. O eylem, Öcalan'ın ve Şemdin Sakık'ın değil, PKK koalisyonuna dahil olmuş Türkiye'ye düşman unsur kim idiyse onun eylemiydi. "Düşman", Bingöl-Elazığ karayolunda 33'eri şehit ederek bulduğunu, şimdi Bingöl-Muş karayolunda aramakta. Hedef, Türkiye'yi bu eylem ile yeniden rutin dışına çıkarmak. Ancak istedikleri etki hasıl olmadı. Devlet veya devletler ittifakının hedefi ise yerli yerinde durmakta. Daha ağır kayıplara yol açabilecek benzeri eylemler, "rutin dışı"nı daha çok mecbur kılacak versiyonlarıyla beklenmeli. Zira geçmiş tecrübede, rutin dışına önce ahalinin duyguları çıkmış, sonra devlet ahalinin duygularına teslim olmuştu. Bu ortamı tesis etmek amacıyla daha ağır eylemlere girişilmesi mukadderdir.
Hemen hatırlatalım, rutin dışına çıkan Türkiye, PKK'nın hedeflerinin PKK için çok büyük olduğunu örgütün liderini teslim alarak göstermişti. Bu tecrübeyi bugün yeniden yaşamak Türkiye'ye pahalıya mal olabilir ancak PKK'ya çok daha pahalıya mal olur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oturmakta olduğu makam dolayısıyla söylemesi mümkün olmayanı söyleyelim, Türkiye, Bingöl'deki elin sahibini nerede bulacağını gayet iyi bilmekte ve rutin dışına çıkmadan, yurtdışına, hudutlarının dışına çıkacaktır.
(Bugün gazetesinden alınmıştır)