Rusya’nın koynuna



Aşırı sağcı ve milliyetci bu ruhani liderden sonra Dikomolu Dimitri Hristofyas da Rusyanın kucağına sıçradı. Gayet normaldi Ruslara yaklaşımı, çünkü kendisi de tam bir “yoldaş” ve komonis idi. Onu da hayır ettirmedi kapitalistler ve anglo-amerikan-saksonlar.
Rum komşularımız son seçimlerinde , büyük umutlar ve hayallerle Nikos Anastasiadese sarıldı. Avrupa Birliği ile aralarındaki gerginliği ve ekonomik sıkıntılarını güya Anastasiades düzeltecekti.
Umdukları dağlara karlar yağdı, fırtınalar esti, aldı götürdü neleri varsa yoksa.
Bir anda Anastasiades ve AB düşmanı kesildiler.
Ne imiş efendim, AB nin ekonomik paketine ve uygulamak istediği vergi-para- ve çalışma sistemine EVET demiş Anastasiades.
Ona da karşı geldiler ve meclislerinde aldıkları kararları ile hem AB ye hem de Anastasiadese OXI (elence böyle yazılır ve OHİ okunur)- yani HAYIR dediler. Ayaklandılar, bankalara saldırdılar. Şu anda bankaları kapalı.
Bizim bazı aklı evveller Rumların bu hallerine gülerek, geliniz bizim bankalara mevduatlarını yatırınız daveti yapıyor. Sanki bizim bankalar çok daha güvenliymiş. Yakın geçmişimizde kaç bankamız hortumlandı, batırıldı sankide duyan bilen yok.

Her ne olduysa oldu, Rum halkı Rusyadan yardım dilendi ve bir miktar aldı . Daha da istiyor, AB ile ilişkileri daha da gerginleşiyor ve kötüleşiyor.

Hangi güç, hangi devlet, hükümet , başkan ve başbakan Amerikaya, Avrupaya, kapitalist dünyaya ve düzene karşı çıktı da hayır yüzü gördü hiç düşündünüz mü?

Nıkos Anastasiades ezici bir çoğunlukla seçimi kazanırken arkasında duran kapitalistler kendisini boşuna mı desteklemişti? Asla!!. Hesapları ve alacakları olduğu için.
İşte şimdi Nikos, ya kabul edecek, ya kabul edecek AB nin ,Almanyanın, Amerikanın ve İngilizin baskılarına, boyun eyecek. Eymezse hem Anastasiadesin hem de Rum halkının daha çok çekeceği olacak ve başlarına daha da kötü işler gelecek. Ve, Rusya da kendilerini kurtaramayacak.
Çünkü, kapitalist düzen ve dünya çok acımasızdır. Onunla restleşmek ve kazanmak şimdiye dek görülmemiştir.

Buldukları ve ellerinde olduğunu zannettikleri doğal gaz kaynakları da kurtaramayacak Rum halkını. Onun da hesabı çoktan görüldü. Amerika ve İsrail onu da teslim almış durumda.

Kıbrıs Türk halkı ve siyasilerimiz, Rumun düştüğü durumdan zevk alıp da alay edeceklerine, bize geliniz deyip, faydalanacaklarını zannedeceklerine, kendi ekonomimizi canımız gibi korumaya baksınlar. Har vurup harman savurmasınlar, yan gelip yatmasınlar.
Dünyayı sarsan ekonomik kriz ve durgunluk halen etkisini sürdürmektedir. Birçok Avrupa ülkesi sarsılmaktadır, bunalıma girmektedir.
Tedbirli olmak, çalışmak, hesaplı hareket etmek ve ona göre harcamak zamanıdır. Aza ganaat ederek, fazla açılmadan, açgözlülük yapmadan, tasarrufa özen göstererek geleceği güven altına almak kaçınılmazdır.

Sonu gelmeyen talepler, grevler, gösteriler, protestolar, hiç üretmeden hazıra konmalar Kıbrıs Türkünü de felakete sürükleyebilir.
Maliyecileri, ekonomistleri, iş adamları, yatırımcıları, bankacıları ve halkı ile Kıbrısın Türkleri bir bütün hareket etmeye yönelmezse, sonumuz Rumdan da beter olabilir.
Dua edilmeli ki Türkiye gibi kocaman , gelişen, güçlenen bir hamisi vardır Kıbrıs Türklerinin. Bunun kıymeti iyi bilinmeli. Yoksa, düşülecek kötü bir durumdan bizleri Ne Rusya, Ne Almanya, ne İngiltere, Ne AB, ne IMF ne de dünya bankası kurtarmaz.

(Star Kıbrıs'tan)