Risk mi yoksa fırsat mı?

Şöyle bir cümle ile başlayalım. Elon Musk’u duymayan var mı bilmiyorum. 2013'te Mars'ta ölmek istiyorum - ama inerken değil’ diyen SpaceX’in sahibi 52 yaşındaki Elon Musk’tan bahsediyorum. Tesla ve Twitter firmalarının da sahibi. İlgisi olmayanlar pek bilmez ama uydu internet alanında en baskın oyuncu. Bay Musk, Mayıs 2019'dan beri SpaceX firmasının Falcon roketleri ile tek seferde 50’nin üzerinde Starlink uydusunu yörüngeye taşıyor.
* * * *
Bugün gökyüzünde 10 bin civarında uydu var. 4.500'den fazlası Elon Musk’a ait Starlink uydusu.  Önümüzdeki yıllarda 42 bin kadar uyduya sahip olma planı yapıyor. İki kelime ile anlatılacak gibi değil. Müthiş bir plan. Bulutsuz gecelerde lütfen gökyüzüne bakmayı ihmal etmeyin. Bu uydular neredeyse gökyüzünün rengini değiştiriyor.  Bazen uzun çizgiler gibi görünen şey de yakın zamanda fırlatılan ve yörüngedeki yerlerine yaklaşan uydular.
* * * *
Starlink uyduları, ‘düşük dünya yörüngesi‘ olarak Dünya'nın yaklaşık 550 kilometre yukarısında. Bu uydular dünyadaki terminallerle iletişim kuruyor, böylece dünyanın neredeyse her köşesine yüksek hızlı internet sağlıyorlar. Starlink uyduları, yüksek hızlı internet bağlantısı sağlamak için tasarlandığı için görevi ağırlıklı olarak veri iletimi. 
* * * *

1990’larda, 2000’lerde uydu interneti çok pahalı ve aptalca bir iş olarak görülüyordu. Düşük yörüngeli iletişim uydularını uzaya götürmenin maliyeti ve teknik zorlukları çok yüksekti. Ancak Musk'ın SpaceX roketleri, uzaya yapılan yolculuktan sonra dünyaya geri dönüp kısmen yeniden kullanıldığı için maliyeti önemli ölçüde düşürdü. Bir seferde düzinelerce uydu göndermek bir ekspres trene benzedi. Bu da zaten SpaceX firmasının değerinin 140 milyar Doları aşmasını sağladı.
* * * *
Teknoloji milyarderi Musk’un bu müthiş gücü, siyasi liderleri/ülkeleri giderek her geçen gün daha fazla endişelendiriyor. Musk, Nisan ayında ‘Tesla, Starlink ve Twitter ile şimdiye kadarki herkesten daha fazla gerçek zamanlı küresel veriye sahip olabilirim‘ diye tweet attı. Bu tweeti gözardı etmek mümkün değil. Müthiş bir ayrıntı. Verinin kritik önemini anlatmaya gerek dahi yok. Ayrıca uydu internet sisteminin çok az düzenleme ve gözetimle karşı karşıya olması da ayrı bir konu.
* * * *
Bunlar benim merak ettiğim, belki de herkesin merak ettiği konular. Geçen hafta The New York Times gazetesini okurken fark ettim ki oradaki meslektaşlarım da aynı konuyu merak edip ele almışlar. 17 Mart'ta, ABD Genelkurmay Başkanı Mark A. Milley ile Ukraynalı mevkidaşı Valeriy Zaluzhnyi telefonla görüşmüş. Görüşmede hava savunma sistemleri, savaş alanı değerlendirmeleri ve Rusya'nın askeri kayıpları hakkında istihbaratı paylaşmışlar.
* * * *
General Zaluzhnyi daha sonra konuyu Starlink uydularına getirmiş. İletişim için Starlink'e bağlı olduklarını, bu hizmetin maliyetinin yüksek olduğunu söylemiş. Ardından Musk hakkında bir değerlendirmesinin olup olmadığını sormuş. Çünkü Bay Musk'ın birçok kez Starlink erişimini kısıtladığını söylemiş. Örneğin Kırım yakınlarında Starlink'i Ukrayna’ya açma talebini reddetmiş. Amerikalı mevkidaşı bu sorulara yanıt vermemiş gazeteye göre.
* * * *
Binlerce Starlink terminalinin şu anda Ukrayna'da ordu, hastaneler, işletmeler ve yardım kuruluşları tarafından kullanıldığı söyleniyor. ABD Savunma Bakanlığı‘nın da, NASA‘nın da Starlink’in en büyük müşterisi olduğu biliniyor. Telekom şirketleri, havayolları, kruvaziyer ve deniz nakliyecileri, olmak üzere 1,5 milyondan fazla abonesi olduğu da biliniyor.
* * * *
Starlink projesi her ne kadar tüm dünyayı kapsasa da hizmet, sadece devletlerin talep ve izinleri üzerine sağlanabiliyor. Türkiye'de henüz hizmet iznine sahip değil. Elon Musk'ın ‘Herkesten daha fazla gerçek zamanlı küresel veriye sahip olabilirim‘ dediğini unutmayalım. Starlink'i kullanmak bir risk mi yoksa fırsat mı ? Konu derin. 21. Yüzyıl‘ın kazananlarını ve kaybedenlerini belirleyecek güçlerden birinin de ‘BigData‘ denilen ‘BüyükVeri‘ olduğunu hatırdan çıkarmayalım.