Saldırganlık, suçluluk, tutku ya da nefret gibi, dayanılması zor olan bilinçaltında bastırılmış duyguların bir başka kişiye yöneltilmesidir.Böylece eleştiriden kurtulur ve kendi suç ve özrümüzü yadsıyarak karşımızdakine yansıtırız. Bu duygularımızı yönelttiğimiz kişiye kızmak, kendi kendimize kızmaktan çok daha kolay ve daha az rahatsız edicidir.
Çiftler arasındaki çoğu kıskançlıklar da çoğu zaman bir projeksiyondan başka bir şey değildir. Çiftlerden biri bilinçaltı bir duygu ya da yaptığı ihaneti, karşı tarafı ihanetle suçlayarak örtmeye çalışır. Böylelikle de kendisinin hissettiği suçluluk duygusundan kurtulur. Elbette, kıskançlık salt projeksiyondan ibaret değildir. Özgüven yetmezliği ve başka psikolojik mekanizmaların da bunda rolü vardır. Paranoid psikozlarda düşmanlık belirtileri, bu projeksiyon mekanizmasının, patolojik sınırda işlemesinin örnekleriyle doludur.
Örneğin, başkalarının erdemsizliğinden sık söz eden kişinin erdemi, gözden geçirilmeye değer. Biri hep başkalarının sapıklığından, örneğin homoseksüelliğin ne kadar kötü olduğundan söz edip duruyorsa, bu kendi bilinçaltında böyle duygu ve davranışları bastırdığı içindir.