Prenses de olsanız ayrıcalığınız yok

Hukuk işte budur.

Prenses de olsanız hala insansınız ve özel yaşamınıza saygı gösterilmesini isteme hakkınız elbette var. Hukuk da böyle düşündüğü için özel yaşama yapılan saygısızlıklara artık hoşgörüyle yaklaşmayacak. Ciddi cezalar var artık.

Kanunlar günü geliyor, gerçekten herkese lazım oluyor. Prens William’ın eşi Kate’in izinsiz çekilen üstsüz fotograflarının yayımı mahkeme kararıyla dudurulabildi biliyorsunuz. Bunu sağlayan maddeyi ve Avrupa basınının kendilerinde izinsiz fotoğraf çekme ve yayınlama hakkı gördükleri hukuk maddelerini özetlemek istiyorum.

Birleşik Krallık, Avrupa insan hakları kurallarını İngiliz hukuğu ile birleştirerek uygulamaya başladığından beri İngiltere mahkemeleri tanınmış kişilerin özel ve aile yaşamlarına saygı gösterilmesi taleplerini haklı bularak fotğraf yayınını tazminat ve yayım yasağı ile durdurabiliyor.

Basının, sansürsüz ifade özgürlüğü hakkı ile bireyin özel yaşama saygı hakkı tartışması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin şu maddelerine dayanmakta:

Özel hayatın ve aile hayatının korunmasına ilişkin 8 madde (bireyleri koruyan bölüm).
İfade özgürlüğüne ilişkin 10.madde (sansürsüz basım hakkını koruyan bölüm).

Bu maddeler özel ve aile yaşamına saygı ile ifade ve basın özgürlüğü haklarını ayrı ayrı korumakta. Tanınmış kişilerle, medya bu maddelere güvenerek mahkemelerde özgürlük haklarını aramaktalar.

Ancak insan hakları ile ilgili yasaların, 'kırmızı çizgi'nin aşılıp aşılmadığı ile ölçüldüğünü' akılda tutmakta fayda var. Kamuya mal olmuş kişiler ‘ özel yaşamı koruma hakkı, sansür isteme değil’ diyorlar.

Özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkına İngiltere çok önem verdiği için 8.maddeye bir de taciz (harassment) cümlesini ekleyerek bu maddeyi, 10. Maddeye karşı iyice güçlendirmiş oldu. Böylelikle, tanınmış kişilerin ve bireylerin özel yaşamları iyice garanti altında alındı.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 'her insan, ne kadar tanınmış olursa olsun özel yaşamının korunduğu kanunların olduğunu bilmenin keyfini yaşama hakkına sahiptir'.

İngiltere yasaları özel ve aile hayatı koruma hakkına saygıya çok önem veriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Monako Prensesi Caroline için verdiği 'Prensesin özel yaşam hakkı vardır' kararı başta ingiltere olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri tarafından örnek alınmakta.

Çok çarpıcı bir örneği hatırlatmak isterim. İngiliz yargıç, gece parktan geçen kızı korkutan kişiye 7 yıl 7 gün hapis cezası vermiş. Gazeteciler 'adam kızı sadece korkuttu elini bile sürmedi. Korkup kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladılar. Bu 7 yıl 7 gün çok değil mi?' diye sorduklarında yargıç ;
' kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl ise ingiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır'.
işte hukuk budur.
Yani özel hayata saygının önemi herhalde tartışılamaz. ister prenses, ister parkta yürüyen halktan bir genç kız olsun. özel yaşamlara saygısızlık yapılmasını Avrupa insan hakları sözleşmesi kabul etmiyor.

Prensesimizin fotoğraflarının yayınlanması saygısızlıktan, prensesin insan haklarını çiğnemekten başka bir şey değil, Prensesimizin özel yaşamında özgürlüğünü destekliyorum. En güzeli hukuk da destekliyor. 'Prensesin özel yaşam hakkı vardır' diyor.

Sevgiler.