Penny Mordaunt, Birleşik Krallık'ın Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılımını engellemesinin mümkün olmadığı yönündeki kötü şöhretli yanlış iddiasını yineleyerek veto hakkının kullanılmayacağı konusunda ısrar etti.
Trans hakları konusundaki duruşunda dürüst olmama suçlamasıyla da karşı karşıya kalan Muhafazakar Parti lider adayı, AB anlaşmasının yeni üyeleri engelleme hakkı verdiğine dair "asıl gerçekleri" görmezden gelmekle suçlanmıştı.
Mordaunt'a, ayrılma kampanyasının Türkiye'den gelecek göçmenlere dair alarma geçirmeye çalıştığı 2016 Brexit referandumu sırasında verdiği bir röportaj hatırlatıldı. Siyasetçi, "Klip, konuyu gördüğüm şekilde dile getiriyor" cevabını verdi.
BBC'nin Sunday Morning programında, Muhafazakar Parti üyelerinin favori adayına, AB anlaşmasının 49. maddesinin bloğa katılan herhangi bir ülkeye veto hakkı verdiği ifade edildi.
Ancak Mordaunt, kritik faktörün David Cameron'ın Türkiye'ye verdiği, ülkenin AB'ye katılmasını istediği yönündeki sinyal olduğunu savunarak şu iddiada bulundu:
“Britanya halkının söz hakkı yoktu.”
Mordaunt şunları söyledi:
“David Cameron, BK'nin Türkiye'nin AB'ye katılımını destekleyeceğine dair taahhütlerde bulunmuştu.
Bir anlaşmada bir hükmün olması, BK'nin bunu kullanabileceği anlamına gelmez.”
Cameron'ın kilit bir NATO müttefiki olan Türkiye'ye verdiği taahhütlerde hükümet politikasının ne olduğu konusuna geri dönmek çılgınlık olurdu.”
Öte yandan Cameron, kamuoyuna Türkiye'nin AB'ye katılımının yakın gelecekteki bir olasılıktan ziyade onlarca yıl uzakta olduğuna inandığını söylemişti.
Cameron'ın, Türkiye'den gelecek ve güvenlikle ilgili sonuçları olacak bir tepkiden kaçınmak için, bir başka AB ülkesinin kendi veto hakkını kullanacağını bilerek, BK'nin veto hakkını harekete geçirmeyeceği izlenimi uyandırdığına inanılıyor.
Röportajda Mordaunt, tıbbi bir tanı olmaksızın insanların cinsiyet değiştirmesine izin verecek bir değişikliği geçirmeye uğraştığı iddialarını da "karalama" diye niteleyerek reddetti.
Mordaunt "Bunun aksi birçok kez ispatlandı. Hepimiz neler olduğunu biliyoruz. Bu, insanların uzak durmak istediği türden zehirli bir siyaset" dedi.
“Bir istişare yaptık. Sağlık çalışanlarına bu durum hakkında ne düşündüklerini sorduk. Benim ilgilendiğim bölüm bu. O istişareyi ben yönettim. Aslında benim mesaimde bir politika üretmedik.”
Mordaunt ayrıca, bazı rakiplerinin çarpıcı vergi indirimi planlarının aksine kendisinin benzindeki KDV'yi yarıya indirme ve vergi eşiklerini yükseltme önerilerini "mütevazı" değişiklikler diye nitelendirdi.
Mordaunt "İnsanlara anında gerçekleştirilmesi hedeflenen bazı desteklerin olduğunu göstermemiz gerekiyor. Vergi öngörülerimizi ayarlamamız gerekecek ancak bu kesinlikle gerekli" dedi.
Siyasetçi, günlük harcamalar için borçlanmanın artması gerekeceğini kabul etti ve şunları söyledi:
“Bir süre bunu yapmak zorunda kalacağız. Önemli olan, borç [GSYİH'ya] oranının zamanla düşecek olmasıdır.”
(Independent)