2020 yılına büyük bir telaş ve korkuyla girdik. Yeni yılın heyecanlı ilk günlerinde, yakın Orta Doǧu’dan felaket haberleri geldi. Malum, İran’lı komutan Süleymani’nin ortadan kaldırılması. Süleymani’nin cenaze törenindeki vahşet. Irak’daki ABD mevzilerinin vurulması haberleri. Ardından, Ukrayna uçaǧının düşürülmesi. Ve Libya ve bölgedeki sıcak gelişmeler. Bütün bunlar adeta, Orta Doǧu’da yeni sistem tasarımlarının işaretleri mi? Daha korkuncu, yeni bir savaşın ön hazırlıkları mı? Sorularını beraberinde getirdi gündemimize.
Bu sorulara Avrupa’dan verilen cevaplara geçmeden önce, 2019 yılının birey anlamında kısa bir deǧerlendirmesini yapalım. Hatırlanacaǧı üzere, bu satırlarda, 4 Ocak tarihinde, 2019 yılı için 10 iyi niyet başlıklı bir yorumumuz olmuştu. De Groene Amsterdammer gazetesinin farklı yazarlarından oluşan 2019 yılı için 10 iyi niyeti sizlerle paylaşmıştım. 2019 yılı için öngörülen iyi niyetlerden birisi Pepijn Vloemans’a ait olan ‘Kanaat sahibi ol ve dünyayı iyileştir’di. Yazar Stephan Sanders’ın bir başka iyi niyeti ise “Kendinize sürpriz yapın” tavsiyesiydi. Diǧer taraftan John Lanchester, “Facebook’u terk et!” diyordu. Casper Thompson ise “Akıllı telefonu bırak!” tavsiyesinde bulunuyordu. Koen Haegens ise “Kimse köle değildir” başlıǧı yazısı ile “köle olmamak için kendimize sınırlar çizmemiz gerekir” diyordu.
2020 yılına girdiǧimiz şu günlerde, birey olarak yukarıda sayılan iyi niyetleri ne kadar dikkate alıp almadıǧımızı bir kez daha düşünmek zorundayız. Sürekli alışveriş yani doyumsuzluk insanı hasta ediyor. Günün önemli bir bölümünü sosyal medya ile geçirmek, yani sosyal medya tarafınan esir alınmak da bir o kadar vahim. Ne yazıkki, bu tehlikeler 2020 için de geçerlidir.
Şimdi yukarıdaki sorulara, ümit etmiyoruz ama, felaket öncülerine dair Avrupa’da yapılan yorumlardan birine kısaca deǧinelim.
Amerika-İran gerginliǧi ve bölgedeki gelişmelerle ilgili hafta sonu de Volkskrant gazetesinde bir söyleşi yayınlandı. Hollanda Deniz Piyadalerinden emekli Ingo Piepers’la yapılan bu söyleşi insanınkanını dondurur cinsten. Bay Piepers’in açıklamaları ne yazıkki, ‘Üçüncü Dünya Savaşının her an başlayacaǧı’ yönünde. Piepers, “inşaallah ben haksız çıkarım, ama korkum yeni bir savaş başlamak üzere” diyor.
Son beşyüzyıllık savaşların çıkış sebepleri üzerine doktora çalışması yapan Ingo Piepers, öngörülerini bilimsel analizlere dayandırıyor. Büyük güçlerin katıldıǧı dünya savaşlarında; Otuz Yıl Savaşları (1618-1648), Fransa devrimleri ve Napolyoon Savaşları (1792-1815), Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) ve İkinci Dünya Savaşı (1938-1945) dört döngü yaşanmıştır diyen Piepers, bunun bize artık bazı kuralları hatırlatır olduǧunu söylüyor.
Her bir ‘dünya savaşının’ bir ‘sistem savaşı’ olduǧunu, zira savaşı kazananlarca dünyaya yeni bir sistem sunulduǧunu savunan Piepers, dünyamızın uzun zamandır Amerika Başkanı Roosevelt’in ortaya koyduǧu Pax Americana ile yaşadıǧını belirtiyor.
Dünyamızın karşı karşıya kaldıǧı yeni döngü nedir? sorusuna ise Piepers şu cevabı veriyor: “Nüfus artışı ve ekonomik yarıştan kaynaklanan yeni büyük güçler geliyor sanki. Elbette yeni gelenler, şimdiki geçerlli dünya kurallarını kabul etmezler. Derlerki, neden siz atom bombasına sahipken, biz deǧiliz? Yavaş yavaş, Çin ve İran’ın yaptıǧı gibi geçerli kuralların altını oymaya başlarlar. Yapılan anlaşmalara uymazlar. Yerleşik kuralları korkutan hamleler ve çıkışlar yaparlar. Böylece uluslararası çatışmaların yaşandıǧı bir ortam ortaya çıkar”.
Ama, şimdi en büyük soru “dünya hegemonyası mücadelesini kim kazanacak”? Amerika mı? Çin mi? diyen Piepers dünya sahnesinde olan olayların büyük bölümü bu kontekst çerçevesindedir diyor.
3 Ocak (2020) tarihinde başlayan beşinci sistem savaşını 2150 yılında altıncı sistem savaşı takip edecek diyen Piepers bu savaşın onyedi yıl süreceǧini ve din’in bu savaşta rol oynayacaǧını düşünüyor. 1939’larda savaşların askerler arasında olduǧunu ancak şimdiki savaşlarda halkların da yer aldıǧını söyleyen Piepers On the Thermodynamics of War and Social Evolution en 2020 Warning adında yayınladıǧı kitabındaki teorilerinin başkaları tarafından yalanlanmadıǧını belirtiyor.
Evet, Hollanda Deniz Piyadalerinden emekli Ingo Piepers’ın yukarıdaki savaş öngörüleri insanı elbette korkutuyor. Ancak, dünya statik deǧil. Roosevelt sisteminin de bir sonu yok mu? Adaletin hakim olmadıǧı sistemler elbette bir gün sona erer. Ümidimiz, savaş yerine barış, huzur, sürdürülebilir ve kaliteli bir yaşamın olması. Kendi ellerimizle yaşanamaz bir dünyanın oluşturulmaması.