‘Partiler üstü’ olmayı başaran Kadın Bakanı!



Gerçi bu “kadın ve çocuklara karşı şiddetin önlenmesi” veya “Medeni Kanun’da kadınlarla ilgili haksız yasaların değişmesi” gibi konularda yapılan toplantılara ve gösterilere kadın-erkek çok sayıda yazarın, eksiksiz tüm kadın örgütlerinin ve en azından “her partiden çok sayıda” kadın milletvekilinin katılması, desteklemesi gerekiyor ama maalesef bu hala olmuyor. Örneğin bu toplantıya da AKP, CHP, MHP ve BDP’nin tüm kadın milletvekilleri davet edilmiş ama MHP ile BDP’den tek kişi yoktu, bu kadar “kadın ve çocuk tecavüzü” yaşanan, kadınların “savaşlardaki can kaybından beter cinayet olayı” duyulan bir ülkede çok üzücü değil mi bu boş vermişlik?

KADINLAR KOĞUŞU’NDA, KADINLAR İÇİN..

Bırakın diğer olayları bir yana mesela BDP sırf “En fazla Güneydoğu’da görülen ‘töre cinayeti’ adı altındaki kadın cinayetleri engellensin, cezaların arttırılması, suçlulara ağır cezalar verilmesi sağlansın” talebiyle gelmeliydi. Ama gelmediler..

Öte yanda Dünya çapında etkin bir sivil toplum örgütü olan BPW (Uluslar arası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu) son zamanlarda Türkiye ayağı ile bizim ülkemizde de “kadınlara karşı ayırımcılık ve şiddetin önlenmesi” ve kadın gücünün arttırılması konularında çok ciddi bir çalışma yapıyor. Geçen Mayıs’ta BM’den, AB ülkelerinden çok sayıda gazeteci ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı toplantıda “Türkiye’de kadın ve çocuklarla ilgili tüm sorunların dünya ülkeleriyle paylaşılması” başarıyla sağlanmıştı, bu toplantıda da aynı sorunlara “Kadın Bakanı ve kadın milletvekilleri”yle acil çözüm sağlanması başarıyla tartışıldı.

Türkiye’nin “terör” kadar önemli ve çözülmeyen bir sorunu olan “kadın ve çocuğa karşı şiddet” le ilgili bu toplantıları israrla sürdüren, kadın örgütleri ile Bakan ve milletvekillerini bir araya getirerek çözümün hızlandırılmasını sağlayan; BPW Türkiye Federasyonu Kurucu Başkanı Arzu Özyol ile Ulucanlar’daki “Kadınlar, Kadınlar İçin, Kadınlar Koğuşunda bir araya geliyor” toplantısına da katılan Uluslararası Fedrasyon Başkanı Freda Mirikles ’e büyük teşekkür borçluyuz.

FARKLI BİR KADIN HAREKETİ

Daha önceki iki bakan; Nimet Çubukçu ile Aliye Kavaf ’ı kadın ve çocuklarla ilgili ciddi sorunları yeterince ciddiye almadıkları, aktif şekilde sonuca gidip çözüme ulaşamadıkları için sıklıkla eleştirmiştim. 20 yıldan uzun süredir çok sayıda bakanı da eleştirdim. Zira eğer gereken önem verilip, gereken projeler hızla hazırlansaydı, yasaların “suçlulara ağır ve affa uğramayacak cezalar getirmesi” sağlansaydı bugün arka arkaya kadın cinayetleri, tecavüzleri, çocuk tecavüz haberleri (başta AİLE İÇİ ÇOCUK TECAVÜZÜ vahşeti olmak üzere) duymayacaktık. Bunlar yapılmadı, günü kurtarma politikası izlendi.

Onlarca yıldır kadın hareketinin içinde bir gazeteci olarak “Fatma Şahin döneminin farklı olacağını” ise ilk günden tahmin ediyordum, zira daha önce “TBMM Kadın ve Çocuklara Karşı Şiddetin Önlenmesi İçin Araştırma Komisyonu Başkanı” olduğu dönemde de etkin şekilde çalışmış, kadına yönelik şiddete çözüm aramıştı. Genç, çalışkan bir siyasetçi olduğu biliniyor, bu nedenle ümitliydim, Çarşamba günkü toplantıda aynı masada sorunları uzun uzadıya tartışıp yaklaşımını ve daha sonra yaptığı kapsamlı konuşmayı duyunca ümidim daha da arttı.

ZAMAN YOK, KADIN VE ÇOCUKLAR KURTARILMALI!

Herşey bir yana, önerilere kulak veriyor ve aynen eski Bakan Güldal Akşit gibi o da “Kadın ve Çocuklara karşı şiddet, ayırımcılık” gibi önemli bir konuda mücadele ederken kadın, erkek demeden, parti ayırımı gözetmeden, elele vererek çalışmanın önemine inanıyor (ki Ana Muhalefet Partisi milletvekilleri de konuşmasını coşkuyla alkışladılar). Kadınların, kız çocukların eğitiminin çok önemli olduğunu söylüyor, “şiddetle ilgili devamlılığı olan TV yayınları yapılması gerektiği” görüşüne katılıyor.. “Parlamento açıldığında kadına karşı şiddetin önlenmesi için yasal alt yapı hazırlanmış olacak” demişti, sözünü tuttuğunu bildiriyor.

STK’lar “şiddetle ilgili hazırlanan yeni yasa taslağı” nda önemli eksikler olduğunu görmüş ve kendileri bir taslak hazırlamışlar, Bakan Şahin ’in bunu da dikkate alacağını umuyoruz. Zaman yok, biz konuşmalar yaparken kadınlar öldürülüyor, onlar ve çocuklar tecavüze uğruyor, tecavüzcüler “Yargıtay Başsavcılığı” tarafından bile (13 yaşında çocuğun ‘rızası’ndan söz etmeye cesaret ettiler) hafif cezalarla kurtarılmaya çalışılıyor. Hüseyin Üzmez olayının üstü örtüldü bile, böyle kötü yargılama sistemiyle suç nasıl önlenir?

Dünkü gazetelerde “Yanında çalışan kadının küçük kızına (13 yaşında) tecavüz edip hamile bırakan patronun tutuklandığı” haberi vardı. Üzmez’in, çocuklara tecavüz eden tüm suçluların cezasız kurtulduğu görülürken bu suç bitirilebilir mi?

Herşeyden önce Bakanlığın “ağır cezaların sağlanacağını” medya kanalı ile sık sık vurgulaması ve bu yönde gayret göstermesi gerekiyor. En kısa zamanda harekete geçmelerini ümitle bekliyoruz.