POLİTİKA

Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)

- "Gebze ve Ümraniye'de canları zehirlediler, öldürdüler. Hepimizi kahrettiler. Övünç duyduğumuz husus şudur: İlk gün ben de söyledim, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız da açıkladı, biz bu katliam yasasını uygulamadık, uygulamayacağız, asla da uygulatmayacağız" - "Yüce mahkeme zaman geçirmeden bu yasayı iptal etmelidir. Bu yasanın yerine yeni yasa için de öyle çok uzun bir süre değil çok kısa makul bir süre vermeli, bir an önce bu yasanın düzelmesi sağlanmalıdır"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Gebze ve Ümraniye'de canları zehirlediler, öldürdüler. Hepimizi kahrettiler. Övünç duyduğumuz husus şudur: İlk gün ben de söyledim, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız da açıkladı, biz bu katliam yasasını uygulamadık, uygulamayacağız, asla da uygulatmayacağız." dedi.

Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'ne layık görülen ekonomist Daron Acemoğlu'nu tebrik etti.

Acemoğlu'nu telefonla arayarak da tebriklerini ettiğini anlatan Özel, "Sayın Meclis Başkanı da aramış, bundan da memnuniyet duydum. Türkiye'ye geldiğinde Meclis'e davet etmiş. Bu daveti çok yerinde buluyorum. Ümit ediyorum ki Sayın Acemoğlu Meclis'e gelirse, ülkeyi kalkındırma ve yoksulluğu bitirme sorumluluğu olan bu Mecliste hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu ve halkı sömüren kurumların bulunduğu toplumlarda niçin büyümenin olmadığını bir kez daha anlatsın. Hep birlikte dinleyelim. Biz buna inanıyoruz, inanmayanlar da inansın." diye konuştu.

Özgür Özel, 43 madencinin yaşamını kaybettiği Amasra maden kazasının 2'nci yılı olduğunu anımsatarak, iktidarın işçiye yoksulluk, perişanlık ve ölüm getirdiğini, 22 yılda en az 33 bin 831 "iş cinayeti işlendiğini" söyledi. Özel, yeterli tedbir alınmadığı için kişi başına düşen ölümlü kaza sayısında Türkiye'nin birinci sırada olduğunu belirtti.

Amasra maden faciasını "bir katliam" olarak nitelendiren Özel, bu katliamın ihmal, denetimsizlik ve liyakatsizliğin bir sonucu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Amasra maden kazasına ilişkin "Biz kader planına inanmış insanlarız." ifadesini kullandığını aktaran Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oysa Sayıştay raporlarına baktığımızda bunun bir 'kader planı' olmadığını, aklı ve vicdanı olan bir iktidarın bunu engelleyebileceği çok açık. Patlamanın olacağı güne 17 dakika kala ilk uyarı başlıyor. Havalandırma vantilatörünün 53 ikaz, 355 kez alarm verdiğini yazıyor. Orada kader planına inanmak değil, bilime inanmak lazım. İlk uyarıdan sonra ciddiye almak, ilk ikazla birlikte orayı boşaltmak, o canları kurtarmak lazım. 'Bu mesleğin fıtratında bu var.' diyorlar. Almanya, İtalya ve Fransa'da bunlar yaşanmıyorsa, 'Kader planında bu var.' demek kendi sorumluluğunu örtmek demektir. Tüm sorumlular hak ettikleri cezaları alana kadar Amasra'yı takip etmeye devam edeceğiz."

Özel, Manisa Soma'dan Ankara'ya yürüyerek gelen maden işçilerinin de yanında olduklarını dile getirerek, işçilerin açlık grevi başlatma sürecini yakından takip ettiklerini söyledi.

Adrese teslim ihaleler yapıldığını savunan Özel, Sinop Boyabat'taki bir maden alanına dair bugün yapılan ihaleyi eleştirdi. Özel, "İhale tutarı ne kadar, 3,5 milyar lira. MTA'nın raporuna göre sahada 80 milyon ton cevher var. Bunun bugünkü değeri 456 milyar lira." ifadesini kullandı.

İhalenin iptali için bir çevre derneğinin yargıya başvurduğunu belirten Özel, hukukçularının bu konuyu yakından takip ettiğini söyledi.

- Anayasa Mahkemesine 'Yasayı iptal edin' çağrısı

CHP lideri Özel, Gebze'de sokak hayvanları tedavi, rehabilitasyon ve eğitim merkezindeki görüntülere de değinerek, cuma akşamı Gebze'de, pazar günü de Ümraniye'de yüreklerin kaldırmayacağı görüntülerin yansıdığını, aslında bunun böyle olacağını önceden tahmin ettiklerini söyledi.

Hayvanları koruma kanununda yapılan değişikliğe hem komisyonda hem de TBMM Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında itirazda bulunduklarını anlatan Özel, hayvan barınağındaki görüntülere tepki gösterdi. Özel, şunları kaydetti:

"Gebze ve Ümraniye'de canları zehirlediler, öldürdüler. Hepimizi kahrettiler. Övünç duyduğumuz husus şudur: İlk gün ben de söyledim, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız da açıkladı, biz bu katliam yasasını uygulamadık, uygulamayacağız, asla da uygulatmayacağız. Kendi belediyeleri, örtülü mesajı alanlar, aynı kafada olanlar canlara kıyıyor.

Bu cinayet, sorumsuz yasama anlayışının eseridir. Derhal bu kanun değişmelidir. Biz zaman geçirmeden bu örtülü katliam yasasını, biz uygulamasak da birilerinin uyguladığını, yüce mahkemeye taşıdık. Yüce mahkeme zaman geçirmeden bu yasayı iptal etmelidir. Bu yasanın yerine yeni yasa için de öyle çok uzun bir süre değil, çok kısa makul bir süre vermeli. Bir an önce bu yasanın düzelmesi sağlanmalıdır. Anayasa Mahkemesinin her birinin çocukları, torunları olan kıymetli üyelerine sesleniyorum: Torununuzun gözündeki korkuya bir bakın. Endişeye, öfkeye bakın ve bir an önce bu dosyayı karara bağlayın. Bu katliam yasası durdurulmalıdır ve durdurulacak."

Özgür Özel, hükümetin ekonomi politikalarını da eleştirerek, yeni vergilerin getirilmeyeceği açıklanmasına rağmen AK Parti Grubu'nun Meclise bu yönde 12 maddelik bir teklif sunduğunu söyledi. Teklife bugünden bakıldığında bir sürpriz olmadığını ifade eden Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Ekim'de Genel Kurul'da yaptığı konuşmada bunun sinyallerinin verildiğini söyledi.

İsrail'in Lübnan'ı işgal girişimi ve bölgede yaşanan gelişmelerin ele alındığı TBMM Genel Kurulu kapalı oturumu sonrasında 'Ne söylediğinizi açıklamayız ama ne söylemediğinizi açıklarız.' sözlerini de anımsatan Özel, şöyle konuştu:

"Bizim bilmediğimiz bir şey anlatmadılar. 'İsrail Türkiye'ye saldıracak.' diyemediler. Kanıtını ortaya koyamadılar. Etrafından dolaşıp ne biliyorsak onu baştan anlattılar. Bugün Sayın Bahçeli tepki göstermiş. Erdoğan, 'Yakıştıramadım.' demiş. Peki Sayın Bahçeli siz de oradaydınız. Çıkın bu milletin gözünün içine baka baka deyin ki 'Ben bakanları dinledim. İsrail'in Türkiye'ye saldıracağına ikna oldum.' Bir MHP'li bunu diyemez. Bir AK Parti'li bunu diyemez. O gün kapalı oturumu izlemiş, akıl ve vicdan sahibi bir milletvekili bunu demedi, diyemez, demeyecek. Ama esas niyet 'cambaza bak' derken, milleti oyalamak sanıyorduk; 'cambaza bak' derken bunun yanında bir de milletin cebine el atacaklarmış. Attılar."

(Sürecek)