TBMM (AA) - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları Oruç, "Kobani davası" olarak bilinen davayla ilgili, "Arkadaşlarımızın aldıkları cezalar tamamen yaptıkları siyasi konuşmalar üzerinden verilmiş cezalardır. İftira ve kumpas senaryosu çökmüştür ve bu iktidar, iktidarın ortağı, çöken senaryonun, kumpas davasının altında kalmıştır." dedi.
Oruç, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin davada kararın açıklandığını ve 24 arkadaşına "siyaset yaptıkları, DEAŞ'a karşı çıktıkları, rejime biat etmedikleri için toplam 407 yıl 7 ay hapis cezası verildiğini" söyledi.
Davayı "kumpas" davası olarak nitelendiren Oruç, "Tamamen siyasi bir davadır. 'Kobani düştü düşecek' diyenlerin hayalleri sükuta uğradığı için bu bir intikam davası olarak açılmıştır. Bu intikamı almak için yıllardır Yasin Börü'yü arkadaşlarımızın öldürdüğünü iddia ettiler. Bir çocuğun ölümünden bir siyasi intikam senaryosu çıkaracak kadar yürekleri kurumuş, vicdanları köhnemiş olan bir anlayış var karşımızda." diye konuştu.
Mahkemenin, Yasin Börü'nün katledilmesiyle ilgili bir cezaya yönelik karar vermediğini söyleyen Oruç, "Yargılanan hiçbir arkadaşımız, bir tek kişinin ölümünden sorumlu değildir. Bu kararı bütün Türkiye kamuoyu lütfen öyle bilsin ve Erdoğan'ın şurekasının yaratmak istediği dezenformasyona karşı lütfen Türkiye halkları kulaklarını açsın. Arkadaşlarımızın aldıkları cezalar tamamen yaptıkları siyasi konuşmalar üzerinden verilmiş cezalardır. İftira ve kumpas senaryosu çökmüştür ve bu iktidar, iktidarın ortağı, çöken senaryonun, kumpas davasının altında kalmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "siyasi bir dava değildir" dediğini ancak davanın "siyasi bir intikam davası olduğunu" öne süren Oruç, arkadaşlarıyla onur ve gurur duyduklarını dile getirdi.
Oruç, hakkında karar açıklanan eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 13 kişinin fotoğraflarının yer aldığı dövizleri göstererek, zafere ulaşana dek mücadelelerinin süreceğini kaydetti.
Kendisi için zor bir grup konuşması olduğunu, çünkü yüreklerinin bir parçasının demir parmaklıkların ardında haksız yere bulunduğunu iddia eden Oruç, adalet ve barışın olmadığı yerde refahında bulunmayacağını belirtti.
Oruç, ceza verilenlerin "işçilerin, emekçilerin, yoksulların, esnafın, her kesiminde yanında olduğu için cezaevinde bulunduğunu" öne sürerek, davada alınan kararların, DEM Parti'ye hiç oy vermeyenlerin bile vicdanını sızlattığını aktardı.