Ortak Metin Ne Diyor

Liderler nihayet geçen hafta başında, Kıbrıs konusuna "Kalıcı ve Sürdürülebilir Bir Çözüm" getirmek amacı ile ‘Ortak Metin’ üzerinde bir anlaşmaya vararak, 46 yıldır sürmekte olan müzakerelerin tekrardan başlamasını sağladılar.

 

Bana göre ‘Ortak Metin’de toplam 7 madde var, sonuncu hariç.

İşin ilginç tarafı, bu söz konusu 7 maddeyi Rumlar ve biz Kıbrıslı Türkler farklı farklı yorumluyoruz. Türkçe ve Rumca gibi İngilizce de lastikli. Yazılanı istediğiniz gibi çekip uzatıyor, büküp şeklini değiştirebiliyorsunuz.

 

İngilizcede Devlet sözcüğünün de karşılığı "State", Eyalet sözcüğünün de.

Bizim "Kurucu Devlet" olarak çevirisini yapıp, bütün stratejimizi onun üzerine kurduğumuz "Founding State" tanımını veya "Oluşturucu Devlet" olarak çevirdiğimiz "Constituting State" tanımını Rumlar kendi dillerine "Kurucu Eyalet" ve "Oluşturucu Eyalet" olarak çeviriyorlar ve tüm stratejilerini de "Eyalet" kavramı üzerine kuruyorlar.

 

Bu nedenle biz eşit haklara sahip, siyaseten de eşit olan "İki Kurucu Devlet"ten oluşacak yeni bir "Birleşik Federal Kıbrıs Devleti"ni hedeflerken, Rumlar "eşit vatandaşlık hakları"na sahip "iki kurucu eyalet"ten oluşacak mevcut (Türkiye'nin tanımadığı) Kıbrıs Cumhuriyeti'nin isim değiştirmesi ile varlığını sürdürmeye devam edeceği yeni bir devlet hedeflemekte. 

 

Rumların eşitlik anlayışına göre biz Kıbrıslı Türklerin siyasileri, Rumlarla aynı sandıkta eşit vatandaş olarak seçime girecekler ve Kıbrıslı Türkler de Kıbrıslı Rumlarla eşit haklara sahip olarak oy kullanacaklar. Kim seçilirse Meclise o girecek. Yani Rum çoğunluk içindeki Türk azınlık, seçilebilirse ancak Federal Meclise girmek hakkına sahip olacak. Aynen Yunanistan'da olduğu gibi. 150 bin nüfusa sahip "Batı Trakya Türkleri”nin, yaklaşık 10 milyon nüfusu olan Yunanistan Parlamentosu'nda birkaç sandalye sahibi olabildiği gibi. O da ancak Rum siyasi partilerine yama olarak...

 

Eroğlu ile Anastasiadis arasında başlayacak olan müzakerelerde bugüne değin üzerinde mutabakata varılmamış başlıklar ve alt başlıklar görüşülecek sadece. Üzerinde mutabakata varılmış konularda geriye dönüş ve tekrardan bu maddeleri bir kez daha görüşme olmayacak.

 

Eroğlu ve Anastasiadis tarafından imzalanmış bu Ortak Metin'e göre Liderlerin müzakereleri şöyle veya böyle tamamlamasından sonra "Kalıcı ve Nihai Çözüm Planı", eşzamanlı olarak, eşit koşullarda, Rum ve Türk bölgelerinde ayrı ayrı her iki halkın onayına sunulacak.

 

Türkiye'nin Garantörlüğü, Ortak Metin içinde yok, şimdilik müzakere edilecek konuların içinde de yok.

 

Kıbrıslı Türklerin "Kurucu Devlet"i veya "Kurucu Eyalet"i oluşturacağı,  taraflardan hiçbirinin diğer taraf üzerinde yetki ya da otorite kullanmayacağı ve "Federal Anayasa'nın da tek taraflı olarak değiştirilemeyeceği" vurgulaması, her iki devletin veya eyaletin çok önemli yetkilere sahip olacağını göstermekte.

 

Ortak Metin’de olmamasına rağmen bir başka gerçek de, endirekt olarak artık AB'nin de, Kıbrıs sorununa çözüm getirmek çabalarında sözü geçen bir aktör veya da oyun kurucu olabileceği. Geçmiş 46 yılda yaşananlara göre bu bir ilk. Artık BM'nin yanında işin içine giren AB gerek duyduğu zaman müzakerelere özel bir temsilci atayabilecek...