ANKARA (AA) - HALİL İBRAHİM AVŞAR - Olimpiyatlara 5. kez katılacak milli atıcı Yusuf Dikeç, Paris 2024'e ilişkin, "Olimpiyat madalyası alacağıma kesin gözüyle bakıyorum." dedi.

Üst üste 5. kez olimpiyatlarda mücadele edecek tecrübeli milli sporcu Yusuf Dikeç, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları öncesi AA Spor Masası'nın konuğu oldu.

İyi bir hazırlık dönemi geçirdiklerini vurgulayan milli atıcı, "Geçen yıl benim bazı ufak tefek sıkıntılarım olmuştu. Olimpiyat vizesini, direkt kotaların dağıtıldığı zaman alamamıştım. Ama hep sıralamadan alırım diye ümit ediyordum. Yılın başından itibaren düzenli, disiplinli bir çalışma programı vardı. Sonunda da istediğimiz oldu. O beklediğimiz kota sıralamada geldi. Takım halinde iyi seviyedeyiz. Madalya çıkaracağız." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Paris 2024 kafilesindeki en tecrübeli isim olan 51 yaşındaki Yusuf Dikeç, "Bizim yaptığımız sporun iyi yönlerinden biri bu. İleri yaşlara kadar devam ettirebileceğimiz bir spor. Dünyada da 50 yaşın üstünde atıcılar var." diye konuştu.

Olimpiyatlarda ilk madalyasını hedefleyen Dikeç, "Paris 2024 Olimpiyat Oyunları, peş peşe gideceğim beşinci olimpiyat. Burada madalya bekliyorum. Tabii ki her sporcu gittiği yarışmadan madalyayla dönmek ister. Sporcular olimpiyatlara sadece kendileri için gitmiyor, 85 milyon için gidiyor. Bunun yükünü ben de hissediyorum ama bu olimpiyatlarda daha tecrübeliyim. O duygu yoğunluğunu daha iyi yönetebileceğim kanısındayım. Bu da yarışmamın sonucuna yansıyacak. Çünkü gerçekten iyi hazırlandım, madalyayla döneceğim." değerlendirmesinde bulundu.

Dünya ve Avrupa şampiyonu Dikeç, spor oyunlarının zirvesi olimpiyatlarda ancak çok çalışarak istikrarlı bir şekilde yer alınabileceğini vurgulayarak, "Bunu başarmak için yaptığınız işe saygı duymanız ve emek harcamanız lazım. Hiç kimse eli cebinde ıslık çalarak şampiyon olmuyor. Şampiyon özverili, disiplinli çalışmanın sonucunda olunuyor. Tabii beşinci olimpiyat... Bunların birinde, ikisinde madalya çıksaydı beni daha çok mutlu edecekti. İnanın çok çalıştım, halen de çalışıyorum. Yaptığım spora saygı duyuyorum. Burada olimpiyat madalyası alacağıma kesin gözüyle bakıyorum." şeklinde görüş belirtti.

Atıcılık sporunun olimpiyatlarda en fazla madalya dağıtılan branşlar arasında bulunduğuna dikkati çeken Dikeç, şöyle devam etti:

"Olimpiyatlara atıcılıkta 7 sporcuyla katılıyoruz. Türkiye, atıcılıkta tarihinin en fazla katılımıyla olimpiyatta yer alacak. İlk defa mix (karışık takım) yarışması koydular. Dolayısıyla hem ferdi hem de mix olarak yarışacağız. Mix olarak güçlü bir takımız, 2-3 yıldır girdiğimiz yarışmaların hepsinden madalyayla dönüyoruz. En son Almanya'da yapılan yarışmada dünyanın en iyi takımlarından Çin'i yendik. Geçen yıl da İtalyanları yenmiştik. Yani şu anda mix olarak da iyiyiz. Ben inanıyorum ki bu olimpiyatta hem mix hem de ferdi madalya çıkacak."

Bu yılki performansından memnun olduğunu söyleyen Yusuf Dikeç, "Kotayı geç almış olmama rağmen bu sene iyi bir performans sergiledim. Altı yarışmaya girdim, bunların beşinde final attım. Bugün itibarıyla baktığımız zaman dünya sıralamasında 7'nciyim. Paris 2024'ü madalyayla hayal ediyorum." ifadelerini kullandı.


- Tecrübelerini gençlerle paylaşıyor

Kamplarda genç sporculara tecrübelerini aktardığını dile getiren Dikeç, olimpiyat kafilesinde gençlerin yer almasından mutluluk duyduğunu belirtti.

Olimpiyatlara genç yaşta gitmenin çoğu sporcuya nasip olmadığını ifade eden milli atıcı, şunları kaydetti:

"Yıllarca çalışıp emek verip olimpiyata gidemeyen başarılı sporcular var. Onlar da başarılı ama olimpiyat bir sporcunun gidebileceği son nokta. Keşke bu gençlerin yaşındayken bir olimpiyat görebilseydim. Gönlümden geçen inşallah madalyayla dönerler ama dönemeseler dahi yaşları çok genç. Ben beşinci olimpiyatıma gidiyorsam onlar en azından altıncı, yedinci kez olimpiyata gidecek demektir. Altı-yedi olimpiyatta da en az 2-3 madalya alacaklardır. Benim ileri yaşlarda edinmiş olduğum tecrübeleri onlar daha genç yaşlarda ediniyor. Mutlaka bir ekip ruhu, ekip çalışması da lazım. Tek başına başarı getirmek biraz zor. Biz de kamp dönemi arkadaşlarla oturuyoruz, konuşuyoruz. Bildiklerimizi, yaşadıklarımızı onlara aktarmaya çalışıyoruz. Onlar da sağ olsunlar büyükleri olarak görüyorlar, saygılı davranıyorlar."

Kaynak: aa