Old Tom

Bu bir barın değil özgür mü özgür ruhlu bir kazın hikayesidir…Tom…Old Tom!

Londra’nın en eski pazarlarından olan kurşun çatılı ve ferjorje kenarlı estetik pazarında 1800’lü yılların başında her gün 30 binin üstünde küçükbaş hayvan kesilirmiş. Tom da o gün 34.000 kişilik bir sürüden kaçan, yakalanamayan, tekrar kaçan ve insanoğlunu pes ettiren bir kararlılıkla…

Diğer kazlar gibi yumurtayı kırarak çıkan ama farklı olduğuna kanaat getirilen, özgürlüğünü kazanan bu kaz pazarın daimi ve kıymetli sakini olur...dükkan sahipleri ve müşteriler onu besler ve 38 yaşına kadar yaşar! Ölümü normal ölüm ve yaşlılıktan olarak kaydedilir. Endüstri Devrimi ve devamındaki süreçte insanlar bu kadar uzun yaşanmazken nasıl bir kaz bu kadar uzun yaşar?Sevgiyle olmalı kanaatimce!

1835 yılında kendisine bir cenaze töreni de düzenlenir ve işte şimdi bar olarak hizmet veren bu hoş mekana gömülür. Barın adı da takdir edersiniz ki..Old Tom!

Doğulu ve Batılıların güncel sorunları sadece modern dönemde farklı değil zannımca... Tom ölünce ‘The Times’ gazetesi 16 Nisan günü kendisine bir köşe bile ayırır, şiir yazılır.

Tüm bu kalp yumuşatan hoşlukları hiçbir yerde değil ama bu barda oturarak İngiliz mutfağının lezzetlerini tadabilirisiniz diye düşünüyorum. Tom’un şerefine kadeh kaldırmak isterseniz değişik de bir birası varmış…craft-butik mi ev/el yapımı mı bilemedim. Kahve bardağı kaldırmak isteyenleri de düşünmüşler. Varırsanız bir gün 10-12 Leadenhall Market.

Hazır Kraliçe de bu yıl ‘artık soğuk kış günlerinde çakma kürk giyme kararı’ almışken…

Kaz kafalı dememek lazım bundan sonra…

Tom bir nisan ayında ölür ve bahar aylarında uzayan günlerle, yeşillenen parklarla ve artan hava sıcaklıklarıyla beraber daimi pazarlar da bir o kadar çekici olur. Hele tarihi kimliği varsa…Londra seferinizde gezinizin bir pazar ziyaretiyle taclandırılması gerektiğini düşünüyorum. En uygun vakit de akşam üstüdür bana göre.

4 Temmuz pazar, restoran, kahvehane ve barların tekrar açılış tarihi olması şerefine olsun!

Yani kararlı ruhlu Tom’un hikayesi ilginizi çekmezse bile Londra’nın Viktorya Dönemi kurşun yeşil çatısıyla, kurşundan anlamına gelen, şehrin en büyük et ve balık pazarı çeker diye düşünüyorum. Ferforjeleri de çok çekicidir. Koruma listesine alınan ancak aktif faaliyetine devam eden bu pazarın hikayesi ta Roma Dönemi, MS 70’lere kadar dayanır. Hatta daha sonra bulunan Roma mozaiği de British Museum’da sergilenmektedir.

Harry Potter da mı gelmiş buralarda film çekmeye… çok aramayın. Mavi kapıyı arayınız! Fenni gözlükçü!