Öğrencilerimizin Muhaceret İşkencesine Son

Geçen hafta KKTC üniversitelerinde okuyan 45 bin öğrencinin büyük çoğunluğunun her sene çekmek zorunda kaldığı “İkamet İzni” veya da diğer adıyla “Muhaceret İzni” için çektikleri işkencenin bir parçasını dile getirmiştim.

 

İnanılır gibi değil, yazıyla ilgili yüzlerce mail aldım.

Her sömestre ortalama yüz elli öğrenciye ders veririm bu nedenle de her yıl 300 yeni öğrenci ile tanışırım. İlk derste beyaz tahtaya telefonumu ve mail adresimi yazarım. Öğrencilerimle aramda aşılmaz duvarlar yoktur, her öğrencim gerek duyduğu zaman bana telefonla veya e-mail ile ulaşır, sorusunu sorar, bilgisini alır.

 

KKTC vatandaşları hariç, tüm öğrencilerim için muhaceret işlemleri kesinlikle işkenceye dönüşmüştür.       

 

Asıl anlamadığım Maliye Bakanlığı ile Muhaceret işlemlerinin ne ilgisinin olduğu idi. Biraz araştırınca ne olduğu çıktı ortaya.

 

İşin temelinde öğrencileri angarya çalıştırmak yatıyor, kendileri çalışıp bulacağı ve ay sonu aldıkları maaşı hak edecekleri yerde.

 

Zamanın birinde aklı evvel bir müdür çıkmış ve her öğrenciden kira kontratı isteyelim, böylece mükellef ev sahiplerini tespit etmiş oluruz demiş! Dolayısıyla talimatını da bu doğrultuda vermiş.

 

Binlerce, on binlerce öğrenci Muhaceret Belgesi almak için ilk adım Maliye Bakanlığına çağrılıyor ve onlardan kira kontratları isteniyor. Kontrat yoksa, Muhaceret İzni de yok.

Bu öğrencilerimizin her biri Maliye Bakanlığına gitmek için 10 TL harcasa, 360 bin TL ediyor her yıl boşuna harcanan para. KKTC’nin parası bu, hepimizin ortak Milli Hazinesi…

 

Maliye Bakanlığındaki cin müdürümüz, öğrencileri zorla bakanlığa gelmeğe mecbur edeceğine, 2009 ve 2010 yıllarında Devlet Planlama Örgütü’nün yaptığı nüfus sayımının istatistik sonuçlarını alır, vergi mükelleflerini sokak sokak, konut konut tespit ederdi. Tabii bunu yapmak için çalışan eleman, verim ve zaman gerekli.

 

Bunu yapacak ve organize edecek yetenek yoksa, en kısa ve verimli yol öğrencileri zorla Maliye Bakanlığına getirtmek ve kira kontratı istemek oluyor. Durup oturduğun yerde kontratlar ayağına kadar geliyor ve sen de ay sonu, hiç terlemeden, çalışmadan maaş alıyorsun, kira kontratlarını senin ayağına kadar getiren öğrencilere ücretini vereceğin yerde.

 

Artık bu çağdışı uygulama kalkmalı.

Maliye bakanlığı kira kontratlarını kendi bulmalı ve tespit etmeli. Kaç tane konut var ki KKTC’de. KIB-TEK’in sayaçlarının dökümünü bile alsa Maliye, vergi mükelleflerini yüze 5 yanılgı ile tespit edebilir.

 

 

Tüm bu olumsuzluklara karşın olumlu şeylerde yapılıyor ülkemizde… Bazı üniversiteler öğrencilerine olan saygılarından ve akademik hayata verdikleri önemden dolayı Muhaceret İzni işini kendi bünyelerinde çözmenin yöntemini tespit edip uygulamaya koymuşlar.

Kaymakamlığın yönetimi ve idaresi altında, Muhaceret İzni ile ilgili Bakanlıkların memurlarının, kayıt döneminde bir ay müddetle, mesai saatleri boyunca üniversiteye gelmelerini ve tüm Muhaceret işlemlerinin bu işlerin aksamadan yapılabilmesi amacı ile üniversite kampüsü içinde tahsis ettikleri ofiste yapılmasını sağlamışlar. Pullar da orda, sağlık personeli de, Maliye personeli de, Muhaceret polisi de orda. Öğrenciler derslerinden fırsat buldukça bir koşu bu ofise geliyorlar ve Muhaceret işlerini kısa bir zaman içinde hallediyorlar.

 

Özetle; Devletteki bürokrasiyi azaltacak, gereksizleri de kaldıracak bir ekip oluşturmanın zamanı geldi. Öncelikle Damga Pulu yasası ele alınmalı ve tümden iptal edilmeli. Pul paraları harçların üstüne ilave edilmeli ve insanımız pul peşinde koşmaktan kurtarılmalı. Pul bulmak için harcanan zaman ve yakıt, pulun kendisinden çok daha fazla olmakta çoğu zaman. Avrupa’nın 50 sene önce ortadan kaldırdığı damga pulunu bizde kaldırmalıyız artık.  

 

Ata ATUN

e-mail: ata@kk.tc

http://www.twitter.com/ataatun

http://www.ataatun.com 

7 Kasım 2012