Dağlıca'da 8 şehidimiz var, evet onlar yüreğimizin acısı.
Ben bugün, mukabil operasyonda öldürülen 26 PKK'lıdan (300 kadarı da çemberde) söz edeceğim.
Yaşları kaçtır bilmiyorum. Belki içlerinde çocuk yaşta olanlar vardır. Çünkü dünyada çocuk yaşta silah kullandırma noktasında terör örgütleri arasında PKK ilk sırada geliyor.
Öldüler.
Belli ki morglarda sıra sıra dizilecekler.
Belli ki anaları, babaları gelecek ve alacak onları.
Onları alanların yüreklerinin de yangın yeri olduğundan şüphe duymamak gerekir.
Bir yerden baktığınızda "Su testisi su yolunda kırılır" dersiniz, "Dağa çıkan, bedelini göze almıştır" dersiniz. Bunlar ilk akla gelenler.
Ben ikinci kademede akla gelecek olanı söylemek istiyorum.
Biliyoruz ki, dağa çıkan 3-6 yıl içinde hayatını kaybediyor.
Bir askeri operasyonda hedef oluyor, dağ şartlarında hastalanıp ölüyor, ya da örgüt kurallarını ihlalden iç infazla hayatı sona eriyor.
Soru şu:
Karayılan niye ölmüyor? Bahoz Erdal niye yaşıyor?
Soru şu:
Ölmek hep, sıradan militanların payına mı düşüyor?
Karayılan daha kaç yıl Kandil'de hükmünü icra edecek?
Hepsi birden seferber olmuş, Öcalan'ın ev hapsine çıkması için kampanya yürütüyor.
Bir de dağa çıkan gençlerin sapır sapır ölüme yollanmasına mani olmak için kampanya açsalar ya...
Önemli değil mi gencecik insanların dağlarda toprağa düşmeleri?
Proletarya ve dolar milyonerleri ve dağdaki Kürt çocuğu
Kaç kere yazdım, sokakta molotofkokteyli atıp otobüs yakan gençler arasından bir tane milletvekili çıkar mı diye?
Sizce, dağa çıkan gençler arasında hayatta kalıp da yarın Kürt siyasetinde etkili olacak birisi çıkar mı?
Rusya'da, Çin'de, iki kapalı komünist düzende, kim bilir bugüne kadar kaç emekçi, "Zincirlerimizden başka kaybedecek şeyimiz yok" diyerek, sosyalizm aşkı uğruna her fedakârlığı göze aldı.
Ama şimdi bu ülkelerde sosyalist düzen sona erince bir de baktık ki, ortaya dizi dizi dolar milyarderi çıkıyor.
Nerede saklandı bunlar, proletarya açlıktan kıvranırken?
Bizde, dünün Maocuları bilmemnecileri sokaklarda can verdi, bugün kaç Maocu'nun namlı işadamı olduğunu görüyoruz.
N'oldu şanlı proletarya diktatörlüğü özlemlerine?
Yarın emin olun, PKK hareketi de, Avrupa'da, şurada burada sayısız dolar milyoneri çıkaracak.
Sevgili Kürt anne, baba, ne dersiniz, siz çocuklarınızı morgdan alırken, Bahoz Erdal ne yapmaktadır ya da Karayılan?
Öcalan'ın bile canı korumada inanın. Ölmüyor.
Ama sizin çocuğunuz yok artık. Hani insan der, hapiste olsaydı keşke, orada yaşıyor olduğunu bilirdik. Ama yok artık. "Gitti gelmez bahar yeli, şarkılar yarıda kaldı."
Ah bu örgüt yapıları...
Ah bu kapalı örgüt statüsü...
"Git oğlum, Dağlıca'yı bas."
Sonra?
Öldür ve öl!
Öldürdüler ve öldüler.
Sonra?
Anadolu'da Türk-Kürt, onlarca eve ateş düştü. Onlarca anne, baba, kardeş yandı.
Diyorum, Karayılan neden ölmüyor?
Kürt annelerin yerinde olsam, Diyarbakır meydanında "Karayılan neden ölmüyor" pankartlarıyla miting yapardım.
Leyla Zana'nın içinin yanmasını anlarım.
Diğer kadın Kürt siyasetçilerin neden Leyla Zana haline gelmediklerini anlayamam.
Şayet Tayyip Erdoğan, sorunun çözümü için adım atmıyor olsa, ona da isyan eder, neden sadece ölümlerle oynuyorsun diye sorardım.
Ama Başbakan, sorunun çözümü yolundaki iradesini bir kere daha dillendirdi. Doğrusu da o. Kürtler'in sorunları adına ne varsa, terörle asla bağlantı kurmadan çözme iradesini ısrarla sürdürmek gerekiyor. Ta ki toplum zemininde terörün psikolojik zemini yok edilinceye kadar...
(Bugün gazetesinden alınmıştır)