Ne dediğinizin farkında mısınız Sayın Kılıçdaroğlu?

"Fünyesi, pimi üzerinde olmayan bir el bombası nasıl patlar?" diye sormuştum. Sormuştum ama sonradan durumun hiç de emekli askerlerin anlattığı gibi olmadığını, aksine TSK mühimmatlarında 3 çeşit el bombası olduğunu ve bunların ikisinin MKE üretimi yerli yapım, diğerinin Alman yapımı olduğunu, MKE'ye aitlerin fünyesinin ve bombasının ayrı ama Almanlarınkinin fünyesinin ve piminin üzerinde olduğunu ve bu bombalarını piminin serçe parmağı ile kavranıp çok rahat patlatılabilecek türden bombalar olduğunu öğrendiğimde olayın kaza sonucu oluşmuş olabileceğine inancım kuvvetlendi. Nihayetinde o çocuklar 3 gündür geceli gündüzlü çalışıyorlardı cephanelikte. Büyük ihtimalle çok yorgundular. Bunalmışlardı. Belki de eğlenmek istediler biraz. Gerginliklerini atmak için şakalaşmak istediler. O nedenle içlerinden birinin serçe parmağını bombanın pimine takıp; "Bak çekerim lan!" filan deyip arkadaşlarını korkutmak istemiş olması, o arada bir başka arkadaşının yine şakayla, "naapıyorsun dur" filan deyip onun üzerine atlamış olması, boğuşmaları sırasında patlamanın yaşanmış olması çok uzak ihtimal değil. Tabii bu tamamen benim yazdığım bir senaryo ama o geceki patlamanın böyle bir sebepten dolayı olmuş olması mantığa en yatkın olasılık. "Kesinlikle olmaz!" diyemeyiz. Bunu diyebilmek için ancak o gece orada, o cephanelikte bulunuyor olmak lazımdı çünkü. Ne yazık ki o anlara şahit olan hiç kimse yok şu anda hayatta. Olanların hepsi şehit oldu. Cephanelik dışında olduklarından yaralanan askerler bile bilmiyor olayın nasıl gerçekleştiğini. Askeri Savcılığın incelemelerine göre dışarıdan bir müdahale de mümkün olmadığına göre neden bu olayın bir merak ya da şaka sonucu meydana gelmiş olma ihtimali üzerinde durmuyoruz?
Neden hâlâ "sabotaj mı, değil mi?" eksenli sığ bir tartışmanın etrafında dönüyoruz?
İlla tartışmak mı istiyoruz?
O zaman gelin gece gece o çocukları cephaneliğe sokan Binbaşı Ali Duran'a o yetkiyi veren TSK'nın emirkomuta zincirinin berbatlığını konuşalım. Gelin, "Askerlikte mantık yoktur" klişesinin bugünkü modern dünyaya uyup uymadığını tartışalım. Hiç değilse bundan sonrasına örnek olsun diye Binbaşı Duran'ın tüm TSK yönetmeliklerini çöpe atıp, kafasına buyruk hareket etmesinin sonuçlarının nelere mal olduğunu tartışalım.
Ama lütfen artık "o bomba nasıl patladı?" sorusunu sormayalım!
Çünkü sorduğumuz zaman saçma sapan, akıl almaz noktalara gidiyoruz.
Tıpkı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi.
Kusura bakmasın Kemal Bey ama son yaptığı açıklama gerçekten akıllara ziyan! Farkında mı bilmiyorum ama önceki gün katıldığı A Haber yayınında patlamayı bir askerin merakına bağlayan Başbakan'ı eleştirirken ettiği, "Bir el bombasının pimi meraktan çekilmez! Ancak kasıtla çekilir!" sözlerinin geldiği nokta korkunç bir nokta!
Sormak istiyorum kendisine...
Ne demek istediniz Kemal Bey o sözleri ederken?
Ne yani o pimi şehit olan 25 askerden biri, bilerek ve isteyerek yani o cephaneliği havaya uçurmak için mi çekti?
Yani o şehit olan 25 askerin içinde bir hain mi vardı?
Bunu mu demek istiyorsunuz?
Eğer demek istemiyorsanız o zaman neden böyle bir ifade kullandınız?
Hepimiz patlama dolayısıyla bomba uzmanı kesildik. Evet doğru. Pimi çekilmeyen bomba patlamaz! Biri çekti illaki. Başbakan merak saikiyle diyor. Ki ben de yukarıda da yazdığım gibi bunun doğru olabileceğine inanıyorum. Zaten başka bir şeye de inanmak istemiyorum. Bırakın inanmayı düşünmek, üzerine konuşmak bile istemiyorum.
Çünkü çok zalimce Kemal Bey!
Çok insafsızca...
İsteyerek yapmadınız belki ama siz o sözleri ederek o çocukların, o pisi pisine şehit verdiğimiz 25 çocuğun hepsine iftira attınız!
Nasıl böyle konuşabilirsiniz Kemal Bey?
Daha anaları, babaları çocuklarının cenazelerini bile teslim alamamışken, sırf, "muhalefet yapacağım", sırf "Başbakan'a çakacağım" diye nasıl söylersiniz böyle bir şeyi?
Akıl tutulması mı yaşıyorsunuz Sayın Genel Başkanım?
Yoksa aklınız tümden uçtu gitti mi sizin?

(Sabah gazetesinden alınmıştır)