Yahu siz geçmişten hiç mi ders çıkartmazsınız?...
İnsan şöyle geriye döner, bakar, düşünür, ibret alır...
Cumhuriyet mitinglerini ne çabuk unuttunuz?.. 1 milyon Gündoğdu, 1 milyon Tandoğan, bilmem kaç milyon insan.., diye sayıp durdunuz da ne oldu?.. Öyle bir hava estirdiniz ki, sanırsın ülke ayakta!..
Netice ‘fos’ çıktı..
Kuvayı Milliye, Sine-i millet..vs, edebiyatı yaparken sille-i millet patladı yüzünüzde!...
CHP meydanda grup toplantısı yapmış.. İyi etmiş!..
Mitinglerin arkası gelecekmiş... Durmayın devam edin!...
4+4+4’ün ne menem bir felaket olduğunu halka anlatacaklarmış...
Anlatın bakalım... Biz de soralım..
28 Şubat Postmodern darbeye kadar yalnız ‘5’ değil miydi zorunlu eğitim?...
Darbeciler ‘8’ yaptı, ne değişti?.. Ülkede alleme-i cihan bir nesil mi yetişti?..
Meclis’in, Yüce Divan olduğunu sanan ve, ‘herkese ve herşeye rağmen Atatürkçüyüm..’ diyen kızcağız bizle dalga mı geçmişti?..
Abbas Güçlü’nün Genç Bakış programında gördüğümüz bir vecize okuyup, iki slogan patlatan fikir fukarası o gençler Zimbabwe Üniversitesi’nden mi geliyorlar?...
***
4+4+4’e karşılar... Neden?.. Efendim çağdaşıymış.. Ülke karanlığa sürüklenirmiş...
Alternatifleri ne?.. 1+8+4.. Yani ne olursa olsun 28 Şubat’ın gençliğe armağanı olan 8 yıllık, ‘çağdaş kesintisiz eğitim devam etsin’ diyor CHP!...
Avrupa’da ve gelişmiş sanayi ülkelerinde meslek liseleri ortalama yüzde 70, düz liseler ise yüzde 30 iken bizde oran tam tersine.. ( Yani biz çağdaş, Avrupalılar çağdışı!..)
Tabii ki mesele başka...
Mesele, İmam Hatip alerjisi.. Diğer meslek liseleri ve yabancı dille eğitim yapan okullarla birlikte İmam Hatiplerin de orta kısmı açılacak...
CHP’nin sıkıntısı bu...
Neticede eskisi, yenisi fark etmiyor... Meseleyi teknik olarak tartışabilecek kalibre ve kapasitede kimse yok CHP’de.. Halka sormuyor, araştırmıyor, anketlere bakmıyorlar...
Her konuda olduğu gibi eğitim konusunda ne misyon, ne de vizyon var...
Tek bildikleri reaksiyon ve hatta aksiyon!!...
O zaman;
Durmak yok, mitinge devam!...
***
Bİ’DON’dan çıkan ses!...
Yandaş medyaya çakacak ya, Esad’a neden Esed dendiği mevzunu köşesine taşımış...
Diyor ki;
“Bir de baktık ki, Esad, yandaş medyada olmuş Esed !.. “
Sonra sormuş: ‘Efendim nereden çıkmış bu Esed.., neden böyle olmuş.., aman ne komikmiş!., haha hihi hoho!..”
Bi’don’dan böyle ‘zart zurt’ seslerin çıkması gayet normal!...
Ama biz yine de açıklayalım...
Adamın ismi (Arapça orjinal olarak okunuşu) ‘Esed’tir...
İngilizce ‘Bashar (Al) Assad’ diye yazılır.. Beşar (El) Esed diye okunur...
Sen yapıyorsun ya.., hani çok da komik oluyo!!..
One minute’a, van minüt...
Charles’a, Çarls...
Micheal’a, Maykıl...
...
Bir daha söyleyelim.. Aslan manasına gelen ve latin harfleriyle (İngilizce olarak) ‘Assad’ yazılan bu isim Arapça orjinal okunduğu şekilde, Türkçe’de de Esed diye okunur...
Bu isim, Elif, Sin ve Dal harflerinden oluşur...
Elif diyorum Elif.. Baston değil!!..
Anladın mı levanten Cenneti İzmirlim?!!...
Oldu mu?(STAR)