Türk basını 21 Aralık 2001 tarihinde MİT ajanı bir kadının casusluk macerasını anlatıyordu uzun uzun. Gazetelerden birine göre Vicdan Şanslı, Rusya’da Mata Hari’ye taş çıkaracak bir iş yapmış, KGB’yi dize getirmişti. Diğer bir gazete, ertesi gün, Bulgar göçmeni Şanslı’nın ağzından, “Ben ajan değil, turist rehberiyim, MİT’e de hiç çalışmadım!” başlığıyla çıkıyordu.
Hangisi doğruydu bu haberlerin?
Efendim, Mehmet Eymür’le dönemin MİT Müsteşarı Şansal Atasagun arasında gerginlik yaratan birçok olaydan biri de, herkesin uyarısını kulak arkası eden Atasagun’un ısrarla verdiği yanlış bir karar, vatanına yardım etmek düşüncesiyle hareket eden bir vatandaşımızın aylarca, yabancı bir ülkede, hücre hapsinde kalmasına neden olmuş. Hücrede yatan kişi Vicdan Şanslı’dır. Türkiye’ye, Vicdan Şanslı kanalıyla gelen KGB görevlisi Alexander Veleirevic Kochalev, MİT’e hizmet edeceği ve gizli bilgileri Vicdan Hanım üzerinden yollayacağını söz vererek dünyanın parasını almıştır MİT’den!
Adama, bir kişi dışında kimse inanmamış, MİT görevlisi deneyimli memurlar bunun bir KGB tezgahı olduğunu açıkça ortaya koymuş. Ancak Müsteşar Atasagun büyük bir balık yakaladığını düşünerek, konuyla ilgili herkesin ciddi itirazına rağmen, Kochalev’den gizli bilgileri almak için Vicdan Hanım’ı Krasnodar Rusya’ya yollamış. Vicdan Hanım, Krosnadar’da gizli bilgileri alırken suçüstü yakalanmış, Rusya aleyhine casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklanıp hücreye atılmış. Yani Vicdan Şanslı, göz göre göre büyük bir tuzağın içine sürüklenmiş. Rusya’da uzun süre çok sıkıntılı bir sorgulama dönemi ve hapis hayatı geçirmiş.
Derken, 1996 yılında dönemin Müsteşarı Sönmez Köksal, Mehmet Eymür, PKK konusuna bakan bir hanım bakan, tercümanlarla birlikte üç gün Rus Federasyonu İstihbarat Birimi FSB’nin konuğu olarak Moskova’da kalmış. Bu üç gün içinde MİT heyeti Rusların Dış İstihbarat Servisi SVR’yle masaya oturup Vicdan Şanslı olayını da görüşmüş. Eymür, görüşme sırasında Rus istihbaratının büyük ve köklü bir geçmişi olduğunu, Vicdan Şanlı operasyonunun bu geçmişe hiç yakışmadığını açıkça söyler. Bunun üzerine Rus heyeti Başkanı, FSB Genel Müdür Birinci Yardımcısı General Stefanov, uçakta yer varsa, Vicdan Şanslı’yı dönüşte birlikte götürebileceklerini MİT Müsteşarına söyler. Ama yer yoktur. Türk Büyükelçiliğinden bir görevli, Vicdan Şanslı’yı alıp Türkiye’ye getirir birkaç gün sonra.
Elbette bir vatandaşımızın, hele de casusluk suçuyla Rusya’da, bir hücrede yatması bomba gibi bir haberdi. Ama MİT Müsteşarının sırf bu iş için 24 saatliğine Moskova’ya giderek, uzun pazarlıklar sonrası Vicdan Hanım’ı özel uçağıyla Türkiye’ye geri getirdiği haberi tam bir kurguydu! Zira o tarihte, kimse Vicdan Hanım’ın en az beş yıl hapis yatmadan salınacağına inanmıyordu.
Rus İç Güvenlik ve Dış İstihbarat Birimleri, ülkelerini ziyaret eden MİT Başkanı ve heyete bir jest yapmış, Vicdan Hanım’ı serbest bırakmıştı, o kadar!
(Kaynak: Mehmet Eymür -Erdal Şimşek )
(Star gazetesinden alınmıştır)