Mevduat mı, altın mı, dolar mı?
2011 yılı başında 481 milyar dolar olduğu hesaplanmıştı. (Bu hesaplamayı Merkez Bankası yapıyor.) Halkımızın finansal varlığı bir yılda 117 milyar TL (yüzde 28 dolayında) artmış. Anadolu’da bir söz vardır ‘Para işten artmaz, dişten artar’ derler. Derler de...
Halkın önce geliri olacak, sonra da gelirin tamamını yemeyecek. Dişten tırnaktan artırarak bir yere ‘park’ edecek..
Halkımızın eline geçen parayı yemeyerek bir yere park edebilmesi için, (1) Parasını istediği zaman geri alabileceğine güvenmesi (2)
Park ettiği yerde paranın değerinin erimeyeceğine, makul bir getirisi (diş kirası) olacağına inanması gerekiyor.
Merkez Bankası’nın belirlemelerine göre, halkımız birikimlerini (dişinden, tırnağından artırdığı paracıklarını) öncelikle bankalara park ediyor. n Hanehalkının toplam finansal varlıklarının yüzde 52’si bankalarda mevduat hesabında. n Döviz seven halkımızın toplam finansal varlığının yüzde 19’u, dolar, euro cinsine dönüştürülmüş durumda. Bankalarda döviz mevduat hesaplarında duruyor. n Hanehalkının hisse senedine bağladığı para toplam varlığının yüzde 6’sı. Yatırım fonlarının toplam varlıktan aldığı pay yüzde 5 oranında. n Halkımızın yastık altında, yüzükte, bilezikte ne kadar altın varlığı olduğu bilinmiyor. Ama şimdilerde bankalarda kıymetli maden hesapları açıldığından, hiç olmaz ise bankalardaki altın mevcudu izlenebiliyor. Halkımızın toplam varlığının yüzde 2.3 ü bankalarda kıymetli maden depo hesaplarında.
Şimdi gelelim halkımızın finansal varlıklarının durumuna.
(1) Halkımızın finansal varlıklarını park ettikleri yerden istedikleri zaman alamama tehlikesi, varlıkların batması gibi bir sorun yok.
(2) Amma ve lâkin, varlıklar reel getiri sağlamıyor. Tersine oldukları yerde eriyor.
Halkımız toplam varlıklarının yarısını yıllardır ısrarla bankalarda TL mevduat hesabında tutuyor ama bu yılın ilk 11 ayında bankalar enflasyondan düşük faiz verdi. Reel olarak bankalardaki mevduat (mevduat faizi enflasyonu karşılamadığı için) yüzde 3.18 kaybettirdi. Eridi. Geçen yılın reel getirisi yüzde 0.23, bir önceki yılın yüzde 2.34 idi.
Cumhuriyet yüksek getiri sağlıyor görünümü veriyor ama, unutmayalım altın fiyatı dalgalanıyor. Altına girip çıkmak riskli. Uzun süre unutanlar kazanıyor. Dolar ve euro geçmişte kaybettiriyordu. Bu yılın ortasında fiyatları çıldırdı. Bunları neden yazıyorum?... Yıl bitiyor. Çok kişi birikimini önümüzdeki yıl nasıl değerlendireceğini düşünüyor.
Paranızı şuraya park ediniz, getirisi bol olacak diyerek akıl vermek imkânsız.
Milliyet yaşamalı...
Milliyet 62 yıldır yayınlanıyor. Ama şu günlerde bir yaşam savaşı veriyor. Dün Güneri Cıvaoğlu, Hasan Cemal, Derya Sazak ve Fikret Bila yaşam savaşının ciddiyetini uzun uzun yazdı. Sayın okuyucularımız Milliyet gazetesi, maddi desteğini aksatmayan Demirören grubu ve de yayın politikasını eski çizgisinde sürdüren Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu ile ekibi ve çalışanlarının özverili çabalarıyla yaşamını bugüne kadar sürdürebildi. Fakat görülüyor ki gazetenin Doğan grubundan satın alınması için ortaklık anlaşması yapan iki grup arasındaki anlaşmazlık Milliyet’in yaşam şansını yok etmek üzere.
Arayış, anlaşmazlığın sürdürülmemesi. Bugünkü durumda Demirören grubunun maddi desteğini çekmesi halinde bunun mümkün olamayacağı görülüyor.
Belirsizliğin sona erdirilmesi Milliyet çalışanlarını, emek ve fikir işçilerini ilgilendirdiği kadar Milliyet okuyucularını da ilgilendiriyor. Onun için yazıyoruz.