İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, Brexit’in ekonomiye ‘ağırlığını koyması’ nedeniyle, hükümete AB ile bağları güçlendirme çağrısında bulundu.
“Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ile daha yakın bir ticaret ilişkisi kurmalıdır” diyen İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, Brexit’in kıtaya yapılan mal ihracatını olumsuz etkilediği konusunda uyardı.
Andrew Bailey, Londra’nın önde gelen isimlerine yaptığı konuşmada, Banka’nın Brexit konusunda bir “pozisyon” almanın görevleri olmadığını ancak sonuçları belirtmekle yükümlü olduğunu ifade etti.
The Times’ın haberine göre Başkanın, Avrupa Birliği’nden ayrılma oylamasıyla ilgili önceki kamu açıklamalarından çok daha ileri giden yorumlarının, yeni hükümetin daha yakın bir ticaret ilişkisi müzakere etme konusunu önceliklendirmesi nedeniyle, Downing Street tarafından olumlu karşılanması bekleniyor. Özellikle, Sir Keir Starmer mevcut post-Brexit ticaret anlaşmasının gözden geçirilmesini, Manş Denizi’ni geçiş yapan ürünler üzerindeki kontrollerin azaltılmasını ve Birleşik Krallık profesyonel niteliklerinin AB’de tanınmasını sağlamak istiyor.
“BEN DOĞRUDAN BİR POZİSYON ALMIYORUM”
Bailey, AB ile değişen ilişkinin ekonomiye “baskı yaptığını” belirtti. “Bir kamu görevlisi olarak, Brexit hakkında doğrudan bir pozisyon almıyorum. Ancak sonuçları belirtmek zorundayım. Ticaret üzerindeki etki, görünüşe göre mallarda hizmetlerden daha fazla… Ve bu, ilişkileri yeniden inşa etme fırsatlarına karşı dikkatli olmamız ve Britanya halkının kararını saygıyla karşılamamız gerektiğini vurguluyor.”
Bailey, Birleşik Krallık’ın aynı zamanda “küresel ekonominin daha geniş parçalanmasının” esintileriyle de karşılaştığını kaydetti.; bu yorum, Donald Trump’ın, ABD başkanlık seçimindeki zaferi bağlamında değerlendiriliyor.
Trump, Birleşik Krallık da dahil olmak üzere ithalat ülkelerine %20’ye, Çin’e ise %60’a kadar tarifeler getireceğini bildirdi. Bazı ekonomistler, bunun küresel bir ticaret savaşını tetikleyebileceğinden endişe ediyor.
İşçi Partisi’nin, Trump’ın zaferine yanıt olarak, dijital hizmetler ve teknoloji gibi ortak çıkar alanlarına odaklanan sınırlı bir ticaret anlaşması güvence altına almak için çaba harcaması bekleniyor. Bakanlar, tarım ve sağlık gibi alanlarda Birleşik Krallık ile ABD arasındaki farklılıklar nedeniyle tam kapsamlı bir ticaret anlaşmasının mümkün olmadığını düşünüyor.