Kaçırmayın...
Koşun...
Koşarken sormalı:
“Niye koşuyoruz?...”
“Darbe yapmışlar...”
*
32 sene öncenin hesabını, 32 sene sonra sorduklarına göre; demek ki darbeye 32 sene sonra kızdılar...
*
Dün 12 Eylül mahkemesinin önünde toplanıp da “adil yargı”, “hukuk”, “insan hakları” isteyenlerin görkemli sayısı, 12 Eylül’ü aratmayan Silivri’nin önünde hiçbir zaman görülmedi...
Demek ki “adalet” duyguları da 32 sene sonra geliyor...
O zaman bugünün hesabını da 32 sene sonra anca soracaklar...
*
Bugün iktidarın Meclis’te orantısız güç sağladığı “yüzde 10 barajı” yerli yerinde duruyor...
12 Eylül darbesinin ürünü...
İsmi değiştirilerek “özel mahkemeler” duruyor...
12 Eylül’ün ürünü...
“Dokunulmazlıklar” duruyor...
12 Eylül’ün ürünü...
Koşun:
“Niye bu tarafa doğru koşuyoruz?..”
“Kaçmasınlar...”
İkisi de hasta ve yürüyemiyor...
Yani uçak versen kaçmaya, binemezler...
*
TBMM, 12 Eylül’de kapatıldı diye, müdahil...
Hükümet, kapatıldı diye müdahil...
Siyasi partiler, kapatıldılar diye müdahil...
Sorsanız ya; şu anda neye göre açıklar?..
12 Eylül Anayasası’na göre...
İzan 32 sene sonra bile gelmiyor...
*
Cumhuriyeti yıkıyorlar şu an...
Laikliği savunan başta Genelkurmay Başkanı hapiste, şeyh imam okulda derse başladı önceki gün itibarıyla...
Kimsenin sesi çıkmıyor...
Herkes sindi...
Korkudan...
Ama televizyonlar, gazeteler 12 Eylül’e horozlananlarla, küfür edenlerle, hesap soranlarla dolu sabah akşam...
Yiğitlikleri de tuttu...
32 yıl sonra...
*
Bir gün bu günlerden utanacak olsalar bile...
Demek 32 yıl ister...
(Cumhuriyet)