LYS baraj puanı neden düşürülmeli?

Her kafadan ses çıkan bu ortamda YÖK'ten gelen son dakika açıklaması baraj puanının aşağıya çekilmeyeceği yönünde olunca işler iyice zora girdi.


Sorun nerden çıkıyor? İnsanlar niçin infial halinde, üniversiteler neden endişeli? YÖK ve ÖSYM üzerindeki baskının gerekçesi ne? Kısaca özetleyeyim.

1
Üniversitelere giriş için yapılan LYS'de bu yıl barajı geçen öğrenci sayısı geçtiğimiz yıllara oranla inanılmaz bir düşüş gösterdi. Eğitim konusundaki uzman isimlerden Abbas Güçlü'nün sitesinde belirtilen rakamlara göre yaklaşık 300.000 öğrenci daha baraj altında kaldı. Esas meselenin ne olduğunu henüz tespit edemesek bile durumu özetlemek için küçük bir örnek verelim. 'Geçen yıl TM öğrencilerinden MF puanı hesaplananların sayısı 100 - 140 bin arasında değişirken bu yıl 4 - 27 bin arasına iniyor. Yani müthiş bir başarısızlık söz konusu. Oysa ortalamalar ortada'. Öğrencilerin cevapladıkları soru sayısında ciddi bir düşüş görünmüyor. Bunun nedenleri konusunda kimisi hesaplama hatasını, kimi sınavın zor olmasını, kimi 0.15 katsayıdan, 0.12 katsayıya geçiş ayarlamasının yapılmamasını öngörüyor. Bu şartlarda daha önce yaptığım yorumu tekrarlamakta bir beis görmüyorum. ' ÖSYM herhangi bir hata bulamamış olduğuna göre 1994-1993 yılları arasında doğanların zekalarını etkileyen astrolojik bir bulgu olmalı!!'


2
Ortadan kaybolan 300.000 öğrenciye rağmen baraj puanının aşağıya çekilmeyecek olmasının bir bedeli olacak kuşkusuz. 2011 yılında devlet üniversitelerinde 94.000, vakıflarda 28.000, Kıbrıs ve diğer ülkelerdeki üniversitelerde 14.000 boş kontenjan olduğuna göre, bu yıl bu rakamın katlanarak büyümesi söz konusu olacaktır. Devlet ve vakıf üniversitelerinde yüz binlerce sıra boş kalacak, buna karşın yüz binlerce üniversiteye girmek isteyen öğrenci ise bu umutlarını bir sonraki yıla aktararak kapının dışında kalacaktır. Bu, milyarlarca dolarlık bir israf demektir. Zaten kaynakları kıt bir üniversite ekonomisinden bu noktaya gidilmesi üniversiteler sisteminin çöküşü anlamına gelir. Bu noktada şunu eklemek isterim: 'Puanı yanlış hesaplamadıysanız barajı yanlış yere kurdunuz, barajı doğru yere kurduysanız soruları zor sordunuz. Bir şey yaptınız işte, sonuç belli!'. Şimdi kurumlardan beklenen gerekli önlemleri zamanında alarak krizin daha da büyümesinin önüne geçmeleri. Eğer bir puan hatası olmadığı konusunda eminlerse, kısa yoldan YGS ve LYS baraj puanlarının düşürülmesi ehveni şer bir önlemdir. Aksi halde sorumlular sistemin nasıl çöktüğünü gözleriyle görme fırsatını bulabilirler.


3
Üniversite sınavı medyada üretilmiş suni bir mesele değil, son derece reel, milyonların evine, huzuruna, ekonomisine dokunan bir gündemdir. Sınava giren öğrenci sayısının yaklaşık 1.8 milyon olduğu göz önüne alınırsa aileleriyle birlikte en az 5-6 milyonluk bir insan topluluğunu ilgilendiren çok önemli bir meseledir. Bu tartışmada siyasi yönlere savrulup taraf olmak yerine, öğrencilerin haklarının savunulmasına çalışmak ve mağdurun yanında yer almak elzemdir. Geri adım atmak, hata yapıldığını kabul etmek değil, soruna çare bulmaktır. Devletin en tepesinden, simitçinin kesesine kadar her sosyal katmanı etkileyen bu eğitim ağının katı kurallarıyla bizi boğmasına değil, şefkatle kucaklamasına ihtiyaç vardır.


4
Eğitim sisteminde bugün gelinen noktada baraj uygulaması son derece manasızdır. Baraj arzın, yani üniversite sayısının az; talebin, yani öğrenci sayısının fazla olduğu bir dönemde konulmuş bir kuraldır. Öğrencinin üniversiteye girişinde baraj uygulamasının şu anda bir manası yoktur. Üniversite kapısından girmek bile insanın hayatını değiştirebilecek bir vizyon demektir. Herkes üniversiteye girebilir ama yalnızca başarılı olanlar mezun olabilir. Türkiye'de ise hem YGS'de hem de LYS'de baraj uygulanmaktadır. Bir an önce 'öğrenciyi ne yapsak da üniversiteye almasak' anlayışını bırakıp', 'aldığımız öğrenciye ne yapsak da en iyi eğitimi versek' mantığına geçersek sorunların önemli bir kısmı hallolur düşüncesindeyim.

(Akşam gazetesinden alınmıştır)