MİHRİŞAH SAFA

Londra’da kurulu etkin sivil toplum kuruluşlarından Britanya Türk Kadınları Derneği - BTKD, Parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarası’nda (House of Lords), pandemi nedeniyle ara verilen geleneksel çay davetlerine yeniden başladı. Türkçe konuşan toplumun Lordlar Kamarası’ndaki ilk ve tek temsilcisi Barones Meral Hüssein-Ece’nin ev sahipliğindeki çay daveti büyük ilgi gördü.

Thames Nehri kıyısındaki Lordlar Kamarası’nın Cholmondeley Salonu’nda gerçekleşen davete Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Bekir Utku Atahan ve Büyükelçilik Müsteşarı Özge Atahan, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Çimen Keskin, Başkonsolos Yardımcısı Işınsu Topçuoğlu, KKTC Konsolosu Namık Cafer, Lordlar Kamarası’ndan çesitli partilere mensup Baronesler; Meral Hüssein-Ece, Shaista Gohir, Sandy Verma, Glenys Thornton, Nosheena Mobarik, Çanakkale Anma Platformu Başkanı Servet Hassan, BTKD Başkanı Maviş Fuchs, dernek üye ve dostlarından oluşan 100’den fazla konuk katıldı.

BTKD’DEN “KADINLARA YATIRIM YAPIN: İLERLEMEYİ HIZLANDIRIN ” ÇAĞRISI

Bu yılki Birleşmiş Milletler’in Dünya Kadınlar Günü için belirlediği “Kadınlara Yatırım Yapın: İlerlemeyi Hızlandırın” temasından esinlenerek düzenlenen etkinliğin açış konuşmasını Barones Meral Hüssein-Ece yaptı. BTKD Başkanı Maviş Fuchs kampanyayı desteklediklerini açıkladı.

 Kıbrıslı Türk kökenli Barones Hüssein-Ece, günün 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramı olduğunu da hatırlatarak şunları söyledi:

 “Kadın ve kızlar dünyanın en yoksullarının çoğunluğunu oluşturuyor. 1 milyar yoksulun yüzde 70’i kadın. Çoğu eğitim ve en temel sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Her 3 kadından biri ne yazık ki yaşamları boyunca şiddete maruz kalıyor. Kızlar çocuk yaşta evlendiriliyor. Kadınlar, erkeklere göre daha az kazanıyor. Bu sorunları aşmak için kız çocuklarının eğitimi en etkili araç. Kadın ve kızlar, eğitim konusunda el birliği yaparak cinsiyet eşitliğini gerçekleştirebilir” dedi.

Daha sonra söz alan BTKD Başkanı Maviş Fuchs, Derneğin Lordlar Kamarasında düzenlediği 7’inci çayı olduğuna dikkati çekerek, 2002 yılında Londra’da kurulan derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi.  22 yıldır toplumda fark yaratmak isteyen kadınlarla birlikte çalıştıklarını kaydeden BTKD Başkanı, BM’in “Kadınlara Yatırım Yapın: İlerlemeyi Hızlandırın” çağrısını tekrarlayarak, kız çocuklarını eğitmenin, kadına yatırım yapmanın ve ona işgücü sağlamanın güvenli ve zengin bir gelecek, daha adil bir ekonomi ve sağlıklı bir dünya için şart olduğunu vurguladı.

BM’in konu hakkında raporuna göre mevcut ilerleme hızıyla, çocuk evliliklerinin sona erdirilmesi tahminen 300 yıl, kadınların işyerinde güç ve liderlik pozisyonlarında eşit temsil edilmesi 140 yıl ve ulusal parlamentolarda eşit temsile ulaşılması ise 47 yıl alacak.

BAŞKONSOLOS UTKU ATAHAN: “DÜNYADA GÖRDÜĞÜNÜZ HER ŞEY KADINLARIN ESERİDİR”

Başkonsolos Bekir Utku Atahan ise konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü sözü, “Dünyada gördüğünüz her şey kadınların eseridir” cümlesi ile başladı. Atatürk’ün Türk kadınlarını güçlendirmek için yılmadan çalıştığını belirten Başkonsolos, Batılı ülkelerin bir çoğundan önce Atatürk’ün Türk kadınına erkeklerle eşit haklar sağladığını ifade etti. Yüz yıl öncesine göre kadınların tüm dünyada daha iyi durumda olduğunu söyleyen Atahan, kadınların gelişen dünyada ilerlemesi için bilgi ve eğitimle donatılması gerektiğini de vurguladı. Kadınların güçlenmesi için dijital teknolojiyi iyi kullanmalarının önemi üzerinde de duran  Başkonsolos, Britanya’daki Türk kadınlarının karar alma mevkilerindeki başarıları ve Britanya politikasına katkılarını da bu bağlamda memnunlukla izlediklerini ifade etti.

Daha sonra söz alan Barones Gohir, Barones Verma, Barones Thornton ve Barones Mobarik de BTKD’nin etkinliğine katılmaktan büyük memnunluk duyduklarını dile getirerek, kadınların iş ve çalışma hayatındaki rolleri, onlara yer açma yolundaki çabaları konularında kendi hayatlarından örnekler verdiler. Kadınların güçlenmesi için elbirliğiyle çalışmaya devam edilmesi gerektiğine işaret eden Parlamenterler, sorunların çözümü için erkeklerin daha fazla çaba sarfetmesi gerektiğini vurguladılar.

Geleneksel İngiliz çay ikramlarının yapıldığı ve samimi bir ortamda gerçekleşen davette, konuklar daha sonra salonun Thames Nehri kıyısındaki terasına çıkarak bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiler.