Lohusa Hanım tatlısı



Günümüzde  Türk Tatlılarının hayatımızın mutlu, hüzünlü, ulvi safhalarında sunulması bir gelenek halini almıştır . Bayramlarda baklava, ramazan sofralarında güllaç, sahurda komposto, hoşaf,  ölümde helva, bereket ayında aşure, sünnetlerde ise zerde ne kadar yakışmaktadır paylaşılan o anlamlı anları tatlılandırmaya..
     
İnsan hayatının çeşitli safhaları için birer tatlı oturtmuşuz da,  40 gün annenin geçirdiği o duygusal, tedirgin, telaşlı süreç için  bir tatlı?  Tabii ki lohusa şerbetini gözardı edecek değilim .. Üstelik  sırf bu şerbet için tanıdık tanımadık doğum yapmış kim varsa tebriğe gidebilirim .

Atalarımız sağolsunlar belkide o zamanlar gelen misafire pek böyle kek , börek , tatlı, pasta sunma adetleri  olmadığı üzere bu gizemli içeceği bu safha için kullanmayı uygun bulmuşlar.
       
Günümüzde öyle mi ya . Her muştu olayı,  her misafirlik  bu izzeti ikram silsilesi yüzünden adeta kabusa dönüşüyor .. Bir yandan gelecek olan misafirlere ne ikram edileceğine dair alışveriş listeleri yapılırken  , diğer yandan   stres yapılıyor .
       
Oysa  bir bebek evinde yeni doğan  bebeğin bakımı, doyurulması, annenin beslenmesi, ağrısı sızısı ,  gelen gidenin ağırlanması, her kafadan binlerce nasihat  derken lohusayı bakmakla yükümlü yakınlara Allah sabırlar versin.  İşte bende  o telaşlı,  tedirginlik içeren lohusalık dönemi sıkıntılarını yaşamış bir bayan olarak  LOHUSA TATLISI adı ile bir tatlı oluşturdum .  Esin perilerim ise o kokuları dünyadaki, hiçbir çiçekte vasıl olmayan  miski amber kokulu bebekler  ve onları dokuz ay bedeninde  misafir eden çok sevgili anneleri … 
         
Hayattaki en değerli varlığım annem ve çok sevgili kızıma ithaf ettiğim , noter tasdikli bu tatlının çok yakında patentini alabilmek tek dileğim .. Sonra mı .. Sonrası gelsin paralar .. Gelsin ve gitsin .. Nereye … Dünya Sağlık Örgütüne .. Bugün dünyada 6 milyon insanın açlıktan öldüğü bir dünyada ağız tadıyla yemek yemek biraz zor olsa da zaruri nosyonlarımızdan biri de beslenme ve açgözlülük .  Kilo almayışımın da bir diğer nedeni. Yemek yemeyi sevmeme rağmen  ağzıma attığım her lokmada Afrikadaki o aç bebeklerden birinin yüzünün gözlerimin önünde belirmesi ve lokmaların boğazıma takılması … Karınca kararınca  dünyaya gelmemizin mutlak  bir amacı  var . Kimi büyük buluşlar,  kimi hayırlı icatlar,    kimi ise …  

Bu haftalık da  bu kadar sevgili memleketlilerim.  Kalbinizdeki  pembe sevgi  ışığının ihtiyaç   sahiplerini bulması dileğiyle.


LOHUSA TATLISI

MALZEMELER:

1 fincan pirinç
150 gr lohusa şekeri
4 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
8-10 karanfil
1 çay bardağı gülsuyu
1 yemek kaşığı çekirdeksiz siyah kuru üzüm
1 yemek kaşığı dolma fıstığı



HAZIRLANIŞI:

*Pirinç 2 fincan suda haşlanır.
*Karanfiller kokularının çıkması için 1 fincan su ile cezvede pişirilir.
*Lohusa şekeri bir poşet içerisinde iyice dövülür.
*Tencereye 3 bardak süt, loğusa şekeri,karanfil suyu ve 3-4 yemek kaşığı gülsuyu koyulur.
*Kısık ateşte lohusa şekerinin erimesi için 3-5 dk. karıştırılarak pişirmeye bırakılır.
*Sütün içindeki lohusa şekeri iyice eriyince haşlanmış pirinç ilave edilir.
*Diğer yanda bir kase içinde 3yemek kaşığı un ve 1 bardak süt iyice çırpılarak akıcı bir kıvama getirilir.
*Bu mayi iplik inceliğinde ateşteki süt içine yavaş yavaş ilave edilirken bir yandan da karıştırılır.
*Koyulaşıncaya dek kısık ateşte pişirilir.
*Ateşten alındıktan sonra küçük kaselere bölüştürülür.Soğuduğunda buz dolabına konulur. *İkram edileceği zaman üzerine 1 kaşık gülsuyu gezdirilir.Siyah üzüm ve dolma fıstığı ile süslenir.