Bir dönem Milletin ‘önemli kalem’ olarak gördüğü birçok gazeteci bugün tamamen tek fikir ve tek zikrin savunucusu ve temsilcisi durumuna düşmeleri ne acıdır. Kendi düşüncesinde olmayanları dışlama ve onları aptal görme bakışı kabarmış egolarını tatmininden başka bir şey değildir. Bu nedenle yazı yazdıkları gazetelerde eskisi gibi ilgi de görememektedirler. Dahası gazete tirajlarının düşmesi, gazeteciliğin eski saygınlığında olmamasına sebep verdiklerinin bile farkında değiller. Halkın yanında değil, karşısındalar. Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar.
Buna rağmen ülkede en iyi bilinen gazetelerin en iyi köşelerinde yazı yazdırılmakta olmaları aslında oyunun ne kadar büyük olduğunun açıkça göstergesidir.
Nasıl insanı ayrıştırdıkları, nasıl algı operasyonunun kalemşörlüğünü yaptıkları, nasıl insanı insana düşürerek, bol maaşları ve saltanatlarının devamını sağladıklarını bu millet anlamaya başladı artık.
Örnek mi vereyim?
Milliyet.com.tr yazarı Olcay Gülgün Karaoğlu 21 Nisan 2015 günü “CHP’nin vaatleri” başlıklı yazısına bakınız. CHP’ye yalakalık ve yağcılık yapacağım derken, Ak Parti’ye oy veren milletin yarısından fazlasını Halk olarak görmüyor bile… Yazısının o bölümünde şöyle Diyor bu kalemşör: “Suriyelilere, bilmem nerelilere harcanan paralar halk için harcansaydı, satılan yerlerden elde edilen paraların yüzde onu dahi halka yansısaydı, “Halk” dediğim de, AKP’li olan değil, ciddi anlamda HALK; “
Sanki yapılan tüneller, yollar, hastaneler, üniversiteler, yurtlar, Marmaray vs. millet için değil.
Ak Partili olanlar Halk değil. CHP’li olanlar ciddi anlamda halk. Bunu diyor. Bu millet CHP’nin iktidarını da gördü merak etmeyin. Ak Parti iktidarı milletçe hala takdir ediliyorsa, yatırımların, refahın ve gelişmişliğin artmasındandır.
Bu kalemşörlerden biri olan Merciç Köyatası ile yaşadığım bir olayı da anlatmamda yarar var. Yüksek Seçim Kurulunca, ''Basın İlan Kurumundaki görevinden süresi içinde istifa etmediği'' gerekçesiyle CHP İzmir 2. Bölge'den milletvekilliği adaylığı iptal edilen Atila Sertel Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu biliyorsunuz. Meriç Köyatası da sosyal medya hesabından Anayasa Mahkemesi’nin bu durumu düzelteceğini yazmış. Bu yazılar AYM’ye karşı bir algı operasyonudur unutmayın. Bu operasyonunun baş mimarlarından biri de Uğur Dündar. Kendileri de biliyor AYM kararlarının kesin olduğunu. Ama bize bir torpil yapın diyorlar perde arkasında. Yani Anayasa’yı bizim için delin diyorlar anlayacağınız.
Bende, yazısının altına AYM kararlarının kesin olduğunu bir gazetecinin bunu bilmesi gerektiğini, CHP sözcüsü olup olmadığını sorarak yorum yaptım.
Milletin iyi gazeteci olarak bildiği Meriç Köyatası bana cevap verdi vermesine ancak, cevabına karşılık yazı yazamamam için beni engelledi. Yani kendi düşüncesinin dışındaki bir düşünceye tahammül dahi edemedi.
Ne mi yazdı cevabında? İşte yazdığı cevap:
“Hasan Taşkın kardeşim... senin bana gazeteci misin yoksa CHP sözcüsü mü diye sorman haddin de değil. kalibrene de yetmez. Sayfana baktım. Vıcık vıcık bir yağcısın. Haddini bil. Sayfamı kirletme. İstediğin gibi yalakalık ve yalayıcılık yapabilirsin....”
Bana yalaka demesinin sebebi Ak Parti’nin Türkiye’ye yaptığı katkıları anlattığım yazılar. Kendi gibi sanıyor. Gerçekleri görmeyecek ve milletin de görmesine katkı sunmayacaksın. Yani Gazetecilik yapmayacaksın. Kendisi bırakın gazetecilik yapmayı CHP sözcüsü gibi çabalıyor. Ne yazık ki, CHP’nin millette karşılığı yok. Yüzde 25 oy alırlarsa başarı sayacaklar. Bakmayın yüzde 35 dediklerine, milletin kafasına bu algıyı koymaktır bunu söylemelerindeki niyetleri.
CHP’nin muhalefet olmayı iktidara saldırmak olarak algıladığı siyasetin mimarları bu kalemşörlerdir inanın. CHP’ye saldırtıp onlar yazdılar. Manşetler attılar. Baktılar saldırma ile sonuç alamıyorlar. Şimdi de vaatlerle milleti kandırmaya çalışıyorlar. Yine manşetler atıyorlar. Köşelerinde çırpınıyorlar. Akıllarınca Halk olarak bile görmedikleri milleti kandıracaklar vaatlerle. Bu kalemşörler için Ak Parti ne yaparsa yapsın başarı sayılmaz. Bu kalemşörler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hazmedilemeyen liderdir. Başarılarını gölgelemek adına her şeyi yaparlar. Neden mi?
Çünkü Müslümandır. Çünkü, dünyada Müslümanların haklarının sözcüsü olmuştur. Çünkü sessizlerin sesidir. En önemlisi de zaten kendi zihniyetinde olmamaları, yani istedikleri gibi ağa babalarının iktidardan rant elde edememeleridir. Hazımsızlığın esas nedeni budur. Bu kalemşörlerin işi zaten insanların algısını yönetmek. Laf ebeliği ve insan algısını kendi çıkarları üzerine kurgulamaktır. Yeni Türkiye ile bunların da bitişi olacaktır.