GENEL

Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi Sebastia Başpiskoposu’ndan Batılı liderlere savaşı durdurma çağrısı

- Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi Sebastia Başpiskoposu Atallah Hanna: - "Batı'dan bahsettiğimizde Batı'da bazı yöneticiler var ve ne yazık ki bu saldırıya ortak oluyorlar. Gazze'de halkımızı vuran silahlar, halkımızı vuran füzeler Amerika'da ve başka yerlerde üretiliyor. Batı'da, bu katliama bulaşan, komplo kuran ve bu savaşın parçası olan yöneticiler var. Bu yöneticilere çekilme ve savaşı durdurma çağrısı yapıyorum" - "Gazze’de yaşananları sıradan bir savaş olarak görmek mümkün değil. Bu bir etnik temizliktir, katliamdır, Filistin halkını ve davasını hedef alan yeni bir komplodur"

KUDÜS (AA) – ESAT FIRAT – Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi Sebastia Başpiskoposu Atallah Hanna, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırım savaşına bazı Batılı liderlerin ortak olduğunu belirterek, bu liderlere savaşı durdurma çağrısı yaptı.

Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi Sebastia Başpiskoposu Hanna, AA’ya, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başpiskopos Hanna, İsrail’in Gazze Şeridi’nde sıradan bir savaş yürütmediğine dikkati çekerek, “Gerçekten şu anda Gazze’de yaşananları sıradan bir savaş olarak görmek mümkün değil. Bu bir etnik temizliktir, katliamdır, Filistin halkını ve davasını hedef alan yeni bir komplodur.” dedi.

Gazze’deki halkın büyük çoğunluğunun 1948’de zorunlu göçe maruz kalmış mülteciler olduğunu belirten Hanna, “İşte bugün bir kez daha büyük bir zorunlu göçe maruz kalıyor, yeni bir Nekbe’yle (Filistinlilerin 1948’de zorunlu göçe tabi tutulması, büyük Felaket) karşı karşıya kalmış, vatanları büyük bir komploya duçar olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Hanna, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 20 yıldan bu yana abluka altında olduğunun da unutulmaması gerektiğine işaret ederek, bu savaşın, Gazze’nin maruz kaldığı 6’ncı büyük savaş olduğunu ve bunun en korkunç ve en şiddetli savaş olduğunu belirtti.

- “Öyle bir trajedi ki kelimelerle anlatılamaz”

Gazze Şeridi’nin büyük bir trajedi yaşadığına dikkati çeken Hanna, “Şehitler, dökülen kanlar, yetim kalan çocukların yanı sıra, ibadethaneleriyle, evleriyle, Gazze Şeridi’ni yerle bir eden bu savaş, büyük bir trajediye yol açmıştır. Öyle bir trajedi ki kelimelerle anlatılamaz.” dedi.

Hanna, hem kilise olarak hem de Hristiyanlar olarak Filistinli olduklarına dikkati çekerek, Filistinli Hristiyanlar olarak bu halkın bir parçası olduklarını vurguladı.

Gazze’de yapım tarihi Miladi 4’üncü yüzyıla uzanan tarihi bir kiliselerinin mevcut olduğuna işaret eden Hanna, şunları söyledi:

“Bizim bu mukaddes topraklarda çok köklü bir tarihimiz var. Dolayısıyla Filistin halkının yaşadığı acılar, bizim acılarımızdır, Filistin halkının derdi bizim derdimizdir. Müslümanlar ve Hristiyanlar olarak hepimiz bu işgalin acılarını yaşıyoruz. Onun için Allah’a Gazze’deki halkımızın yardımcısı olması için dua ediyoruz.”

- “Hangi hal üzere döndün ey bayram”

Hanna, Kurban Bayramının geldiğini ve Gazze halkının korkunç bir trajediden geçtiğine dikkati çekerek, “Mübarek Kurban Bayramı geldi ve Gazze halkı korkunç bir trajediden geçiyor. Dolayısıyla, ‘hangi hal üzere döndün ey bayram’ diyoruz. Biz acı çekiyoruz, hüzünlüyüz ancak umudumuzu yitirmedik. Acı çekeriz ama umudu kaybetmeyiz. Çünkü biz haklı bir davanın sahibiyiz, çünkü biz bu kutsal mekanların sahibiyiz, çünkü biz bu mukaddes toprakların sahibiyiz.” ifadelerini kullandı.

Asıl temennilerinin savaşın bir an önce durması, akan kanın, yıkımın durması olduğuna dikkati çeken Hanna, bu savaşı durdurmak için gösterilen tüm çabaların kıymetli olduğunu ve takdir ettiğini vurguladı.

Hanna, “bu vahşi saldırılar sona erene kadar bu çabaların devam edeceğini umduğunu” kaydetti.

- “Gazze'de halkımızı vuran silahlar, halkımızı vuran füzeler Amerika'da ve başka yerlerde üretiliyor”

Başpiskopos Hanna, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü soykırım savaşına bazı Batılı liderlerin ortak olduğunu belirterek, bu liderlere savaştan çekilme ve durdurma çağrısı yaptı.

Batılı bazı liderlerin Filistin halkına karşı yürütülen bu savaşa ortak olduğuna dikkati çeken Hanna şunları söyledi:

“Batı'dan bahsettiğimizde Batı'da bazı yöneticiler var ve ne yazık ki bu saldırıya ortak oluyorlar. Gazze'de halkımızı vuran silahlar, halkımızı vuran füzeler Amerika'da ve başka yerlerde üretiliyor. Batı'da, bu katliama bulaşan, komplo kuran ve bu savaşın parçası olan yöneticiler var. Bu yöneticilere çekilme ve savaşı durdurma çağrısı yapıyorum.”

Hanna, Batılı ülkelerde özgür halkların da olduğuna işaret ederek, Amerika'da, Avustralya'da, Avrupa'da birçok yerde, üniversite öğrencileri, akademisyenler, aydınlar, her dinden, Hristiyan, Müslüman ve hatta Siyonist düşünceyi benimsemeyen Yahudilerin de olduğunu belirtti.

Gazze'de akan kanın boşa gitmeyeceğine ve bunun neticesinin öncelikle Filistin halkının özgürlüğe kavuşması olacağına inandığını ifade eden Hanna, dünya halklarının savaşla birlikte, Gazze'de, Batı Şeria'da ve Kudüs'te, Filistinlilerin maruz kaldığı acıları, trajediyi ve adaletsizliği görmeye başladığını belirtti.

Hanna, “Farkındalığın arttığına inanıyorum ve dünyadaki bu farkındalığın bu ülkelerin politikalarına da etki etmesini, kararlarının daha adil ve hakkaniyetli olmasını ve sadece savaşla ilgili değil işe yaramasını umuyorum.” dedi.

- “Biz Filistin sorununun çözülmesini istiyoruz”

Savaşın bir süre sonra duracağına inandığını belirten Hanna, “Biz Filistin sorununun çözülmesini istiyoruz. Filistin halkı özgürlüğüne kavuşmalı, bağımsızlığını elde etmelidir.” ifadelerini kullandı.

Hanna, Müslümanların Kurban Bayramı’nı tebrik edip, Kudüs ve Filistin’e karşı sorumluluklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Batılı ülkelere mesajımdan önce, Kurban Bayramı’nı tebrik ederek Müslüman kardeşlerime Kudüs'e ve Filistin'e karşı görevlerini hatırlatayım. Filistin meselesi her ne kadar öncelikli olarak Filistinlilerin meselesi olsa da, yalnızca Filistinlilerin meselesi değildir. Bu, Müslümanların meselesidir, Hristiyanların meselesidir ve hatta Siyonist düşünceye inanmayan, barış isteyen, işgalin sona ermesini ve Filistin halkının uzun yıllardır bekledikleri özgürlüğe kavuşmalarını isteyen Yahudilerin meselesidir.”

Hanna, Filistin davasının savunulmasının bir insanlık meselesi olduğuna dikkati çekerek, “Tüm dünyaya, tüm dinlere, Hristiyanlara, Müslümanlara, Yahudilere şunu söylemek isterim ki, Filistin'i savunduğunuzda insanlığınızı savunuyorsunuz, dininizi savunuyorsunuz, değerlerinizi savunuyorsunuz.” dedi.

- Hristiyan dünyasına Filistin çağrısı

Hristiyanlığın Filistin topraklarından doğduğuna işaret eden Hanna, “Dünyadaki tüm Hristiyanlara şunu söylüyorum; Filistin'i savunduğunuzda, Hristiyanlığın doğduğu toprakları ​da savunuyorsunuz. Hristiyanlık buradan doğdu ve bize dünyanın başka bir yerinden gelmedi.” ifadelerini kullandı.

Hanna, Filistin’in Hristiyanlığın beşiği olduğuna dikkati çekerek, “Dolayısıyla Hristiyanlığın beşiğini savunduğunuzda, tarihinizin, köklerinizi asaletini, hepimizin meselesi olan bu davanın adaletini savunmuş olursunuz.” dedi.

Öncelikli taleplerinin bu savaşın bir an önce bitmesi yönünde olduğunu belirten Hanna, savaşın sona ermesi için seslerin her yerde yükselmesini umduğunu, Gazze halkının bu şiddetli saldırıları hak etmediğini vurguladı.

Hanna, “Gazze halkı medeni bir halktır, kültürlü bir halktır, eğitimli bir halktır. Gazze'de şahsen pek çok arkadaşım var. Gazze halkı bu trajik koşullarda yaşamayı hak etmiyor. Savaşın durmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.