Küçük’ün derdiyle etrafındakilerin derdi, aynı sepette değil...

UBP’den Ahmet Kaşif ve İrsen Küçük, yargıyla ilgili enerji harcarken bazılı açılım adıyla İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif’i devre dışı bırakacak formüllere kafa yoruyor.

Amaç, 21 Ekim Kurultayı öncesi adaylık düşünenlerin bir adım öne çıkmasına koşul yaratmak.

Dünkü yazımın son bölümü şöyleydi:

“Karar sonrası UBP’de bir miktar nabız tuttum.

Dünkü (önceki günkü) karar sonrası taşların yerinden oynama ve yeni dengelerin ortaya çıkma olasılıklarına baktım...

‘ İkinci tur seçim olursa ne olabilir?’ sorusuna yanıt aradım.

‘İkinci turda İrsen Küçük’ün şansı azalırsa Küçük’e destek verenler nasıl bir yol izleyebilir?’ sorusunu ben sormadan bu konuda bana ulaşan mesajlar da oldu.

‘İkinci tur oylama yerine olağanüstü kurultay nasıl olur?’ sorusu bana yöneltildi.

Bunlarla ilgili bilgi ve değerlendirmeleri de sizlerle paylaşacağım.”

***

Ulusal Birlik Partisi (UBP) içine kapalı bir parti değildir.

İçerisinden dışarı en kolay bilgi sızan parti UBP’dir.

UBP’liler hem kolay hem de çok konuşurlar.

Bu kötü mü?

Bana sorarsanız hiç de kötü değil.

Böylece partide hem yaşananlar hem de yaşanması olası olanlar öğreniliyor.

Öğrenilmesi geniş kesimlerde konuşulup, tartışılmasına da ortam yaratıyor.

***

Gelelim dünkü yazımın sonundaki soru ya da vurgulara.

“İkinci tur seçim olursa ne olabilir?”

İkinci tur seçimde İrsen Küçük’ün avantajlı olması çok zor.

Neden?

21 Ekim Kurultayı’na giderken başlarda Ahmet Kaşif öndeydi.

Kaşif lehine olan farkın kapatılması için tüm olanaklar seferber edildi.

UBP delegelerinin önemli bir kısmının güçlüden yana oy vereceği yargısıyla İrsen Küçük, güçlü ve banko kazanır, olarak takdim edildi.

İrsen Küçük’e söyletilen, “Kurultay bitmiştir” ifadeleri kampanyanın, güçlü gösterilmesinin parçasıydı.

Örgütlerin ziyaretleri, kalabalık katılımlarla gerçekleştirilen yemekler de güç gösterisiydi.

Seçime sayılı günler kala, “Güvenilir kamuoyu şirketi” diye takdim edilen KADEM’in direktörü Muharrem Faiz’e açıklatılan rakamların amacı da aynıydı.

Neydi o rakamlar?

“İrsen Küçük 52.6, Ahmet Kaşif % 34.3, kararsız % %3.2, hiç bir adayı tercih etmeyen % 0.9, fikir beyan etmeyen  %9.”

Anket sonuçları doğru çıktığı iddia edilen KADEM’e göre İrsen Küçük, güle oynaya genel başkan seçilecekti.

KADEM’e göre İrsen Küçük 730’larda, Ahmet Kaşif ise 470’lerde oy alacaktı. Bu fark da kapanmazdı kolay kolay.

Oylama sonunda bunun gerçek olmadığı bütün güçlü gösterme çabaları ve KADEM’in açık ara İrsen Küçük kazanır öngörüsüne rağmen İrsen Bey, Ahmet Kaşif’ten sadece 14 oy fazla alabilmiştir.

***

İkinci tur oylamaya gidilmesi durumunda artık güçlü gösterme çabaları ya da KADEM’in yeni bir “anketi” artık işe yaramayacaktır.

Güçlüden yana oy kullananların büyük bir kısmının taraf değiştirme olasılığı oldukça yüksek.

Bu tür eğilimleri olanların kaymaları başladı bile.

Dün akşam Cratos’ta Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun KKTC’nin kuruluş yıl dönümü resepsiyonu vardı.

Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra verdiği resepsiyonların belki de en kalabalığı dün akşamki resepsiyondu.

Kurultay öncesinde Eroğlu ile aynı havayı solur görünmekten korkanların bazıları dün akşam Derviş Eroğlu ile fotoğraf çektirmek için adeta yarıştı.

***

“İkinci turda İrsen Küçük’ün şansı azalırsa Küçük’e destek verenler nasıl bir yol izleyebilir?”

Bu köşenin okurları bilir, bu köşede dansözlük yoktur.

21 Ekim akşamı genel başkanlık seçim sonuçları tartışılmaya başlandığı andan itibaren, İrsen Küçük’ün yanında görünen çok sayıda isim, “Bu işin İrsen Küçük’le olamayacağını söyledik ama anlatamadık” demeye başlamıştı.

Bu seslendirmeler azalmadı, çoğaldı.

UBP’nin siyasi geleceğini düşünenlerin çoğu, kaybeden tarafta olma pahasına İrsen Küçük’ün yanında durmayacak.

Acı ama gerçek İrsen Küçük’ün şansının azaldığının netlik kazanması durumunda İrsen Küçük, ikinci tur oylamada Ahmet Kaşif karşısında farklı bir yenilgi de alabilir.

İrsen Küçük, çocuk değildir.

Siyasette neredeyse bir ömre eşit yılları geride bırakmıştır.

Daha önce de yazmıştım, “UBP’de ölümüne İrsen Küçükçü neredeyse yok.”

Olan 3-5 kişinin her birinin de beş delegeye etki yapacak gücü yok.

İrsen Küçük, ne yapıp yapıp, şansının azalmadan devam ettiğini göstermesi ve inandırması gerekir.

Bunu başaramazsa çok güçlü olduğuna inandığı parti MYK’sı ve Parti Meclisi’nde bile hayal edemeyeceği kadar “Brütüsle” karşılaşacaktır.

***

“İkinci tur oylama yerine olağanüstü kurultay nasıl olur?”

Bu soru ya sorulmaya başlandı ya da birkaç güne kadar sorulmaya başlanır.

UBP’de genel başkanlık hevesi şahlanmaya hazır daha genç kuşaktan isimler var.

Bu isimler İrsen Küçük’ü, “Yaşı nedeniyle uzun yıllar geleceği olan bir parti başkanı” olarak görmediler.

Görmedikleri için İrsen Küçük’ü biraz da kendi gelecekleri için desteklediler.

İrsen Küçük’ün Kaşif karşısında şansının azaldığı inancı ağır basarsa ikinci tur yerine olağanüstü kurultay gündeme getirilebilir.

Böylece İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif’in dışında yeni adayların ortaya çıkmasına ortam yaratılmış olur.

UBP Tüzüğü buna ne kadar izin verir bilmem.

Bildiğim bunun olabilmesi için İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif’in hem ikinci turdan hem de adaylıktan vazgeçmeleri gerekir.

Bu da çok kolay görünmüyor.

***

UBP’den Ahmet Kaşif ve İrsen Küçük, yargıyla ilgili enerji harcarken bazılı açılım adıyla İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif’i devre dışı bırakacak formüllere kafa yoruyor.

Amaç, 21 Ekim Kurultayı öncesi adaylık düşünenlerin bir adım öne çıkmasına koşul yaratmak.

 

 

Günün sözü:

 

Yürekten beslenmeyen birliktelik, erken dağılır.


(Havadis gazetesinden alınmıştır)