Korona, Türkiye’de ve dünyada ne yazık ki can almaya devam ediyor.
Türkiye’de günde 200 kişiyi geçen bir ölüm durumu var.
Bu ne demektir?
Her gün 200 eve ateş düşüyor. Canlar yanıyor. Endişe büyük; elem, üzüntü ve acılar her yanı sarıyor.
Bugüne kadar dünyada koronadan toplam 5 milyon insanı kaybettik. 5 milyon insanın evine ateş düştü. Acı düştü, elem düştü. Düşmeye de devam ediyor.
Peki, bu ölümleri azaltmanın ve giderek ortadan kaldırmanın bir yolu yok mu?
Elbette var. Bilim insanları pandemi ortaya çıkar çıkmaz kolları sıvadılar. Korona hastalığının aşısını bulmaya çalıştılar. Bugün dünyada, başta Çin, Almanya, Türkiye, olmak üzere bazı ülkeler, covid-19 aşılarını buldular. Sorun herkesin 3 veya 4 kez aşı olmasıdır. Çünkü bu pandemiden en kolay ve güvenli korunmanın yolu aşı olmaktır.
Bakınız covid-19 virüsünün anavatanı Çin’dir. Ama bugün Çin, bu virüsü yendi ve ölümleri çok aza indirgedi. Peki, biz neden bunu başaramıyoruz?
Çünkü aşı konusunda hala ikircikli, tereddütlü olanlar var.
Oysa Bilim Kurulu üyesi prof. Dr. Alper Şener, bakınız bu aşı konusunda ne diyor?
“Üçüncü doz aşılama bu nedenle hem Türkiye’de hem de dünyada oldukça önemli. Aşısı tamamlanan grubu yüzde 75’in üzerine çıkarırsak salgının kontrolü bizim elimize geçecek,” diyor.
Çünkü aşı olmayanlar çok büyük bir risk altındalar.
Aşı olmadığı için koronaya yakalanıp yoğun bakım ünitelerine düşenler çok pişman oluyorlar. Ve oradan bağırıyorlar: “Aşılarınızı olun. Biz olmadık çok pişmanız.”
Yine uzman doktorlarımız: “Vefat edenlerin yüzde 99’u aşısız” diyorlar. “Aşı olmayacaksanız sosyal hayata karışmayın!” diye de aşı karşıtlarını uyarıyorlar.
BİR ANEKDOT
Bir doktor arkadaşımız anlattı. Bir baba ile oğlu koronaya yakalanıyorlar. Baba, 85 yaşında oğlu, 40 yaşında. Oğul ölüyor. Ama baba koronayı yenip hastalığı atlatıyor. Bunun nedeni; babanın aşı olması oğlunun ise aşı karşıtı olmasıdır.
Peki, buna ne dersiniz?
Malatya’da yaşayan 50 yaşındaki bir vatandaşımız, aşı yaptırmadığı için pandemiye yakalanıyor ve hastaneden bütün insanlara şöyle sesleniyor.
“Ben aşı yaptırmadığıma çok pişmanım. Kendimi çok suçlu hissediyorum. Buradan herkese sesleniyorum. Mutlaka aşılarınızı yaptırın.” (1)
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa’nın yeniden salgının merkez üssü haline geldiğini açıklıyor. Bunun da nedeni aşılamadaki yavaş gidiş.
Bu duruma karşılık Avusturya hükümeti, bir açıklama yaptı. Şubat ayından itibaren artık aşı zorunlu olacaktır. Diğer Avrupa ülkelerinin de çok geç olmadan Avusturya’yı örnek almasını dileriz.
Öyleyse yarın çok geç olmadan hem aşımızı olalım, hem de maskemizi takalım. Mesafe kuralına uyalım. Sıkça ellerimizi yıkayalım.
Herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.
Bekir Cebeci
(Eğitimci Araştırmacı Yazar)
Trabzon 18 Kasım 2021
E-mail: info@bekircebeci.com
Kaynakça:
Milliyet Gazetesi, 25 Ağustos 2021