Edirne'nin Keşan ilçesinde Karayolları’nda çalışan, Türk-iş Sendikası'na bağlı Yol-İş Sendikası işçileri yaptıkları oturma eylemi ile vergide adaletin sağlanması gerektiğine dikkati çekti.Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Yol-İş  üyeleri Keşan’da basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı.

Basın açıklaması ve oturma eyleminde, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın sloganıyla vergideki Adeletsizliğe dikkat çekilmek istendi ve gerçek enflasyonun açıklanmamasına bu yüzden çalışanların geçim sıkıntısı çektiği vurgusu yapıldı.

Eyleme Türk-İş Sendikası’ne bağlı YOL-İş üyesi Keşan Üst Yapı Şantiye Şefliği ve 13.Şube Bakımevi’ndeki 56 işçi katıldı.

Keşan Üstyapı Şantiye Şefliği Baştemsilcisi Havva Berber ile 13.Şube Bakımevi Temsilcisi Kutlucan Paşa yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.

Sendika temsilcileri yaptıkları açıklamada, sğaduyulu davrandıklarını ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için geçtiğimiz ay 81 ilde basın açıklaması ve mitinler yaptıklarını anlattı.

KIŞI NASIL GEÇİRECEĞİZ?

"Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz" diyen işçiler, kışı nasıl geçireceğiz diye sordu.

"Markete, pazara,temel tüketim ürünlerine,tepeden tırnağa her şeye hergün zam geliyor. Dün aldığımızı aynı fiyatla bugün alamaz olduk" diyen işlçiler, "Büyükşehirlerde ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Okullar açıldı, eğitim masrafları altından kalkılamaz birhale geldi.Analar,babalar“çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz” diyor. Elektriğe ve doğalgaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldi. Önümüz kış. İşçisi, emeklisi kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünüyor. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuldu. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün  artmaktadır. Buradan tekrar söylüyoruz: Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değildir. sosyal barış olmaz" çağrısında bulundu.

ÜCRET DENGESİZLİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR

 
Kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde yaşanan sıkıntıya da vurgu yapan işçiler, yürürlük başlangıç süresi Ocak ayı olanlarla, 1 Şubat ve ilerleyen aylarda olan toplu iş sözleşmelerindeki ücret zammı oranı arasındaki fark ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. KIDEM TAZMİNATIMIZA DOKUNDURTMAYIZ

Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik döneminde önemli bir güvencesi alacağı kıdem tazminatı olduğuna vurgu yapan işçiler, geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alabilmekte, çocuklarını evlendirebildiğini, TÜRK-İŞ olarak verdikleri mücadeleyle bugüne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadıklarını belirterek, "Kıdem tazminatı da zaman içinde eridi.Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir" dedi.

TÜRK-İŞ; sadece işçinin değil, emeklinin, çiftçinin, esnafın yani dar ve sabit gelirli geniş kesimlerin insana yakışır şartlarda yaşaması için mücadele ettiğini kaydeden temsilciler, "Sendikalı işçi ile örgütsüz işçi, memur ile işçi,sigortalı işçi ile kayıtdışı çalışanı ve mülteciyi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. İşsizlerin iş beklentisiyle çalışanlara baskı kurulmak isteniyor. Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır. Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz.çekiyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz" diye konuştu.

Kaynak: igf