Kemal Bey Suriye’nin yerini haritada bulabilir misiniz!

Sıkça kullanırız birlik ve beraberlik olma” deyişini! Söyleyen ve de özlemini çeken, ortak düşmana karşı tek yumruk olmak gereğini dile getirir. Bu bir çağrıdan çok bir özlemdir, eğer çağrı sağır kulaklara düşüyorsa her seferinde.

Şimdi Kemal Bey her şeyden siyasi malzeme yapmakla belki bir gün iktidara geçebileceğini sanacak kadar sorumsuzca davranmayı atalarından yani İttihatçılar’dan öğrenmiş besbelli.

Başbakan’ın grup toplantısında kimi zaman sakin kimi zaman gürleyerek yaptığı konuşmanın birçok can alıcı, altı çizilesi, üzerinden düşünülesi yanları vardı. Bunlardan biri Suriye ve bu ülkeyi kukla gibi oynatanlara karşı Meclis’te grubu olan siyasi partilerin, birlik ve beraberlik içinde olmaları gereğiydi. Bunu MHP Genel Başkan’ı Devlet Bahçeli çok iyi anladı. Zaten Erdoğan’ın “biz tarih yaparız, kim nasıl yazarsa yazar” sözünü anlayabilmek için tarih bilincine sahip olmak gerekir. Kemal Bey ve maiyetindeyse tarih bilinci de yok bilgisi de. Onlar hala 17 milyon insanın 29 Ekim 1923’de bu topraklara gökten zembille indiğini, bu milletin Selçuklu’dan Osmanlı’ya dayanan çok uzun bir geçmişi olduğunu anlayamıyor. O geçmişin bilincinde değilsen, hele de sentez yapabilme becerisinden habersizsen, milletinin karşısına çıkabilecek tehlikeleri doğru değerlendiremez, bunları bireysel çıkarlar adına kullanmaya kalkışırsın. Sonra da, “Esad’la can ciğer kuzu sarmasıydın ne oldu böyle birden” gibi, cahil sütün yazarının kaleminden çıkma sığ konuşmalar yaparsın. Bu soruyu sormanıza gerek yok ki! Başbakan anlatıyor zaten:

“Seçim sandıkları kur’ dedik. adam ‘olur’ dedi; ‘mahpus damında 17 yıldır yargı karşısına çıkarmadan inleyenleri salıver’ dedik, adam ‘peki’ dedi; ‘Kürt’lere vatandaşlık haklarını ver’ dedik, adam ‘hay hay’ dedi. Bunun üzerine biz de ilişkilerimizi güçlendirdik...ta ki sözüne güvenilmeyeceğini, zulmü adalete tercih ettiğini görünceye kadar.”

Ne yapması gerekiyordu Kemal Bey? Hiç konuşmaması, duvarın üstüne çıkıp oturması, boş gözlerle olan biteni izlemesi mi? Sizin hiçbir zaman dile getirmediğiniz dolayısıyla da bir türlü çözemediğimiz dış siyaset anlayışınız bu mu? Herkesten uzak durmak, batının dışında kimseyle konuşmamak, etkili ya da tepkili değil suskun kalmak mı sür-git? Bunu yıllarca denediniz, sonunda da ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ gibi saçma sapan bir deyişin altına Şükrü Kaya imzasını attınız. Bu işlere fazla karışmayın beyefendi. Çünkü gerçekten de çok sığ bilgilerle donatılmışsınız. Tarihiyse hiç ama hiç bilmiyorsunuz, öğrenmek zahmetine de katlanmıyorsunuz. Yeri gelmişken sorayım izin verirseniz: Kemal Bey, siz haritada Suriye’nin yerini bir defada bulabilir misiniz?

(Star gazetesinden alınmıştır)