Kafamda deli sorular...


Mesela belediyedeki aşırı istihdam… Sayıştay raporlarıyla da ortaya bir rakam konuldu. Ancak siyasi partiler seçim öncesinde oy kaybetmemek için göreve gelmeleri halinde işten durdurulmaların sadece çalışmadan maaş alanlar için olacağını söylüyorlar sanki belediyenin tek yükü bunlarmış gibi…
Kaynağı nereden bulacaksınız diye sorduğumuzda aldığımız en popüler cevap ‘gelirleri artıracağız’ demek oluyor… Peki nasıl diye soruyoruz. Gelirlerin yüzde 25’i toplanıyor bunu yüzde 50’lere çıkartacaklarını söylüyorlar. Ancak yine de ‘nasıl’ sorusunun net yanıtı olamıyor bu… Bunu yapmak için ne yapacaklar yani gelirleri toplamayı nasıl başaracaklar sorusunun altı bir türlü dolmuyor…
‘Belediyenin borcu ne kadar biliyor musunuz’ diye soruyoruz… Kimileri Sayıştay Raporundakileri, kimileri Kaymakam Dana’nın bir dönem görevdeyken hazırladığı notları, bazıları da sendika ile yapılan görüşmelerden çıkanları baz alıyor. Ancak net olarak; ‘belediyenin borcu şu kadar, alacağı bu kadar’ diyerek rakamları paylaşmıyor.

“Biraz bekleyelim zamanı gelince açıklayacağız” diyorlar…
O zamanın ne zaman geleceği ise hala içimde bir merak konusu…
Siyasi partilerde durum buyken, Lefkoşalı seçmenlerin kafası da biraz karışmış anlaşılan… Tüm siyasi partilerin adayları eleştiriliyor. DP’nin adayı çıkıyor, ‘belediyeyi siz batırdınız bu işte sizin parmağınız var’ deniliyor. CTP’nin adayı çıkıyor ve konuşma yapıyor, ‘sizin diğerinizden ne farkınız var’ deniliyor. UBP’nin adayı çıktığında ‘sen ne yüzle çıktın’eleştirisi geliyor, TDP’nin adayına ‘hep bahane’ deniliyor. Bağımsızlar için ne yazık ki çoğu zaman eleştiri yapma gereği bile görülmüyor. Peki Lefkoşalı gerçekten ne istediğini biliyor mu?
Bana kalırsa hayır…

‘Yemeyi, yedirmeyi, içmeyi ve içirmeyi seven bir aday mı başkentin ihtiyacı yoksa ne istediğini bilen, ne yapabileceğini öngören ona göre bir yöntem izleyecek bir aday mı?
Yoksa seçmeninin faturalarını ödemeyi vaat eden bir partinin adayı mıdır başkentin esas ihtiyacı?
Tüm bu soruların yanıtını bulmak, fikrinizi ve zihninizi netleştirmek için önünüzde 3 hafta gibi bir süre var… Bu fırsatı iyi değerlendirmek lazım.
Son sözümde siyasi partilerin başkan adaylarına…
Sakladığınız projelerinizi artık ortaya dökün ki vatandaş da kimin eteğinde ne taşlarvar görsün.

Görsün ki kararını ona göre versin…


İyi ki varsınız…
Dünyanın en saygın mesleklerinden biri doktorluktur benim için… Bir insana şifa verebilmek, yaralarını sarabilmek, acısını dindirebilmek ve belki de yeniden hayata döndürebilmek… Bu kutsal görevi 7 gün 24 saat büyük bir aşkla yapan doktorlarımızın Tıp Bayramı bugün… Yoğun mesaileri, belki de alamadıkları haklarına rağmen onlar ettikleri Hipokrat Yemini’negönülden bağlılar. Bu günde tüm doktorlarımızın Tıp Bayramı’nı kutluyorum. İyi ki varsınız…

Not: Bu arada Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nin ‘Dışardakiler’ oyunu bugün itibariyle sahnelenmeye başlıyor… Meraklılarına duyurulur…