KEŞKE o "40 dakikalar"ı "bitse de gitsek" ruh halinde geçirmeseymişim!
Keşke "Nerede işimize yarayacak bunlar" diye sızlanmasaymışım!
Fakat kimse "Kızım fizik bilirsen ileride salça kavanozunun kapağını 'pıt' diye açarsın" demedi ki!
Hep genel konuştular... "Sınıfı geçmelisin!"
Öyle böyle geçtik, lakin kavanozun kapağı açılmıyor.
Biraz "akılda kalanlarla", biraz da "akıl yürütmelerle" bir sürü yol deniyorum fakat nafile!
Cam vücut ısımla eriyip yeniden şekil alacak neredeyse, kapağı açıp salçaya ulaşamıyorum.
Neden bu kadar sıkı kapattıklarını tahmin etmeye çalışıyorum... "Bu açılmıyor" deyip gidip yenisini alacağımızı düşünmüş olamazlar di mi?
Elimde kavanozla kapının önüne çıkıyorum. "Gücü kuvveti yerinde bir erkek" bakınacağım. Hayır, kimse yadırgamaz, mahalleli beni "normal" sayılabilecek halde görmedi hiç.
*
Fakat bu kadar zor olmamalı bir salça kavanozunun kapağını açmak!
Bir kolay yolu olmalı, bir püf noktası...
"Kol gücü" gerekmemeli!
Belki Başbakan böyle sıkı kapattırıyor bu kapakları!
Hiç değilse kavanoz kapaklarını açmak için kuvvetli bir erkek ihtiyacıyla evlenilsin, ortada gezen kadın kalmasın!
Fakat dul kadınlar ne olacak?!
İkinci evliliğe kadar salça koymasınlar mı yemeklere?!
Yahut yaşı geçmişler?!..
Hah, eczanede çalışan çocuk geliyor. Gerçi biraz çelimsiz ama... A! "Pıt" diye açıyor kapağı!
"Şak" diye kalıyorum!
Evet "kol gücü"ymüş gerekli olan.
Fizik dersinde uyuduğuma değil, bir koca edinmediğime yanmalıymışım.
Ne bu yahu!
Bir kaşık salça için "evde erkek mi besleyeceğiz"!
Hem "ayrımcılık" bu! (Yazıya sosyal içerik katıyorum.)
Resmen "kadınlar açamasın diye" kavanoz kapatılıyor bu ülkede!
On günde bir kapıya çıkıp erkek yolu mu gözleyeceğim ben!
Firma "açılmayan sağlam kapak"larıyla mı övünecek, nedir? Övünecekse salçasıyla övünsün!
*
Sonunda salça yaptıracaklar bana!
Zaten farkındaysanız "kadını anneannesine döndürme kampanyası" gibi bir şey var. Habire "Ekmeğini kendin yap", "Reçelini kendin yap", "Yoğurdunu kendin yap"...
Hayır, bunca gelişmeyi niye kaydettik o zaman?
Bir ömür "yalan" mı oldu yani?
Hayır efendim; "adam gibi" ekmeği, yoğurdu, salçayı, şunu bunu siz yapacaksınız!
Bu saatten sonra "Külkedisi" gibi mutfakta geçiremeyiz zamanımızı; sokağı gördük bir kere!
*
Not: Bu bir "pazar yazısı"dır. Yoksa "evlilik", "salça"yla aynı cümle içerisinde yer almayacak kadar "ciddi ve saygın" bir kurumdur.
MIŞ/MUŞ
* Mars'ta kurumuş dere yatağı bulunmuş.
Büyük ihtimalle Marslılar Türkiye'den gitme!
* Ayşe Kulin "20-25 yıl evli kalıp sevişilmez" demiş.
Sevgili Ayşe Kulin, in aşağı in, in, in!..
(Haber Türk gazetesinden alınmıştır)