John Stuart Mill

‘Özgürlük en temel insan hakkıdır!…’ dedi.

Sınırsız devlet kontrolüne karşı çıktı ve özgürlüklerin önündeki temel engel olarak kabul etti.

Eşitsizliklere, köleliğe ve despotizme de karşı çıktı. ‘Adaletsizliğin gerekli ve geçerli hiçbir yanı yoktur!’ dedi. 

İngiltere’de doğdu ve Fransa’da öldü, 180 ile 200 zeka seviyesinde geçen 66 yıllık ömrüne neler sığdırdı neler. 

Kimlerden etkilendi ve kimleri etkiledi. 151 yıl önce 8 Mayıs’ta veda etti, bu veda tarihinde bakalım ona. 

Hiç okula gitmedi ama çok iyi bir eğitim aldı. Zaten kadınlar da fabrikalarda çalışabilsinler diye çocukları okula tıkma ve aynı tip eğitime tabi tutma uygulaması daha yasallaşmıştır; ZORUNLU EĞİTİM yani. 

Daha sonra biraz daha büyüyünce University College London bünyesinde eğitim aldı. 

Sekiz yaşında orijinal Yunanca dilinde Ezoptan Masallar’ı okuyabiliyordu. Hani Türkiye'de de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 100 Temel Eser’den biri kabul edilip okutulan. Hepimiz biliriz.

Belki de bu sebeple Mill toplum düzeni, faydacılık, özgürlük ve ifade özgürlüğü konularında önde gelen düşünürlerden oldu. Ne de olsa Ezop masalları da adalet, dürüstlük, sadakat gibi erdemleri yüceltmiyor mu tikli, kipri, bit, kurt, kaplumbağa vs ile.

Cesaret! Cesaret!, diye haykıran ve kadınlara oy kullanma hakkını savunan Millicent Fawcett’in de hocasıdır. Çünkü o katı Victoria Dönemi ahlak algısına rağmen erken denilebilecek bir çağda kadınlara seçme ve seçilme hakkının bir an önce verilmesini isteyen ve savunan ünlü İngiliz feylesof idi.

Hele kölelik karşıtı düşünceleri! 

Yine aynı yaşta Ksenofon ve Herodot’un eserlerini okuyabiliyordu.

Sonrasında ise ver elini siyasal iktisat, hürriyet, faydacılık ve kadınlara özgürlük mevzularına ve verdiği eserlere. Entelektüel gelişim için de fikir özgürlüğü inancını da eklemek gerekir. 

‘FAYDACI’ yaklaşım ile sadece insanı haklarını değil, hayvan haklarını da ele aldı. Doğrunun herkesin acısını azaltmak, mutluluğunu artırmak olduğuna inandı ve hayvanları da aynı şekilde ele almak gerektiğine inandı.

Tabi modern dönemde okutulan ve hatta iktisat eğitiminin dışına çıkıp başka bölümlerde de okutulan kavramlar ona aittir ki herkes biraz hatırlar. David Ricardo ile Adam Smith’in fikirlerini özenerek incelikle detaylandırdı. ‘Ölçek Ekonomisi’, ‘Fırsat Maliyeti’ ‘Karşılaştırmalı Üstünlükler Kuramı’ gibi modern ticarette kullanılan kavramları geliştirdi ve ölümünden 100 yıl sonra bile temel ekonominin konusu olmaya devam etti. 

Tabi Londra’da yaşadığı ev koruma altında; English Heritage mavi plakası ile taçlandırılmış surette. Başka ne olabilirdi, şahane bir surette yaşatılıyor evi. Evinin bulunduğu meydanın minik yokuşundan aşağıya doğru inip evine bakmak isterseniz biraz da şaşırtabilirsiniz bugün kimin mülkü olduğunu öğrendiğinizde. 

Gezerken bir de şunu dediğini hatırda bulundurmak lazım;

'Uğruna mücadele edeceği hiçbir şeyi olmayan, kendi kişisel güvenliğinden başka birşey düşünmeyen bir adam sefil bir yaratıktır ve kendisinden daha iyi insanların çabaları olmaksızın özgür olma şansı yoktur.'