İstihbarat operasyonu



Son günlerde Stratfor örgütünün ülkemize yönelik yayınları dikkat çekiyor. ABD için önemli olan bir ülkeye devletten habersiz operasyon yapılması mümkün değildir ve bu nedenle operasyonu bir ABD operasyonu olarak kabul etmek gerekiyor. Bir operasyonun niçin yapıldığı yaratacağı sonuçlarla ölçülür. Öyleyse basına yansıyanların ne gibi sonuçlar yaratacağını araştırmak gerekir. Yayınlar muhalefeti ilgilendirmiyor. İktidar içinde etkiler yaratması bekleniyor.

Düşünce kuruluşlarının abonelerini bilgilendirmek ya da halkı aydınlatmak için kurulduğu söylenir. Ama gerçek çoğunlukla farklıdır. Bunlar bir gücün halkı yönlendirmek için kullandığı araçlardır. Ancak o ülkenin hükümeti yapılanların kendi politikalarına karşı olmasına izin vermez. Bunun temel şartı hedef hükümetin, verilen bilgiler arasına gizlenmiş operasyonu anlamasıdır.

Önümüzdeki dönemde ülkemizde çok büyük politik değişmeler olacağı bilinmektedir. Başbakan 3 defa üst üste seçildikten sonra Meclise giremeyecektir. Aynı durumda olan birçok milletvekili de seçimlere katılamayacaktır. Yeni kadronun Başbakanın etkisi ile oluşmasını engellemek için onun sağlık durumu hakkında olumsuz şeyler söylenmiştir. Yani o artık söz sahibi değildir denmiş ama yeni gücün kim olacağı sonraya bırakılmıştır.

Sadece Stratfor değil ülkeyi yönlendirmek isteyenlerin üzerinde çalıştıkları konu yeni başbakanın ve cumhurbaşkanının kim olacağıdır. Bu değerlendirmeler genelde kişiler üzerinde yapılır ve onun ideolojisi belirleyicidir. İtiraz edilenler için partinin dünya görüşüne ters görünen tarafları ön plana çıkarılır ya da böyle bir intiba yaratmak için komplolar hazırlanır. Oysa bir yabancı gücü ilgilendiren gelecek kişinin dış politikasıdır. Bu konuda ya onun eğilimlerine bakarak karar verilir ya da iktidara gelebilmesi için ön şart olarak önüne konur. Tabii bunu gerçekleştirmek için o ülkenin bizde etkin bir yapısının olması gerekir. Bu yapı ekonomi ve medya başta olmak üzere çeşitli güç odaklarında bulunabilir.

Bu ve benzeri operasyonları tespit edecek ve etkisiz hale getirecek olan ülkenin istihbarat teşkilatıdır. Öyleyse yapılacak ilk şey onu etkisiz hale getirmektir. Bu durumda teşkilatı yöneten kim olursa olsun, onun yeteneklerine ve dünya görüşüne bakılmaz ve etkisiz hale getirilir. Bu konuda yapılan propaganda halkın teşkilata güvenmesini engeller ve yeni gelen kim olursa olsun güvenilmez. Tabii daha sonra da kurumu güvenilmez hale getirecek sözler söylenir. Mesela ülkenin en önemli sorunu olan teröre karşı olmayan hatta onu kuran ve yöneten, köylülerin ölmesine yol açan yanlış bilgileri askere veren bir teşkilat varmış gibi gösterilerek kurum güvenilmez hale getirilir...

Kurumlarımız hem güvenilir olmalıdır, hem de ülkeyi yönetenler tarafından kontrol edilmelidir. Ancak ülkemizde etkili bir kurum oluşturmak çok zordur. Çünkü en iyisini de kursanız muhalefet onu eleştirir. Muhalefet bu gibi konularda iktidarı yıpratmaktan çok ülkenin çıkarlarını düşünmelidir.

(STAR)