Türkiye, son yıllarda yabancı hastalar için kök hücre tedavileri konusunda ilgi odağı halinde.
“Rebornia Center” CEO’su Uzm. Bio. Dr. Çiğdem Üregen, 2023’te 5 bin hastanın Türkiye’ye kök hücre tedavisi amacıyla geldiğini açıklayarak bunun bir rekor olduğunu söyledi.
Uzman ve biyolog Çiğdem Üregen ve eşi Estetik Opt. Dr. Emre Üregen ile 2020 yılında açtıkları sağlık, estetik ve güzellik merkezinde gençlik, kök hücre, diş güzelliği estetik ve saç ekme gibi her türlü işlemi en üst düzeyde yapıyor. Klinik Avrupa, İngiltere, Azerbeycan ve Kanada’dan birçok hastaya hizmet veriyor.
Çiğdem Üregen Türkiye’nin İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarla birlikte Türkiye’ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı hasta sayısının 2023’te 1,4 milyonu aştığını belirtti. Üregen, “ 2024 Ocak ayında ülkemize sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının ise 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 37 oranında arttığını görüyoruz. Bu yükselişin önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor. Önemli bir detay ise kök hücre tedavisi için Türkiye’yi tercih edenlerin sayısındaki son durum. Sağlık turizminde cazibe merkezi olan Türkiye, artık kök hücre tedavisi için de en çok tercih edilen ülkelerden biri. Dünyanın sayılı kök hücre bankalarından biri olan Türkiye Kök Hücre Merkezi’nin (TÜRKÖK) geçen yıl 5 bine yakın hastanın tedavisi için umut oldu.” dedi.
Ciğdem Üregen kendilerinin de sağlık turizmi yaptıklarını belirterek şöyle konuştu; “Biz sağlık turizminden bir sirkülasyon elde etmiyoruz. “Türkiye’yi ucuz” diye tercih eden insanlara da hizmet vermiyoruz. Yaptığımız işin kalitesi, materyal ve uygulayıcıların uzmanlığı ile tanınıyoruz. Avrupa, ABD, İngiltere, Azerbeycan ve Kanada’dan gelen onlarca hastamız var kök hücre konusunda. Tedaviyi alan hastalarımız bizi referans gösteriyor. Bu şekilde tanınıyoruz.
Bildiğiniz gibi tıpta uzun ömür ve sağlıklı yaşamın sırrı da iki mekanizmadan geçer. 1- Rejenerasyon (Yenilenme), 2-Rejuvenasyon (Gençleşme). Vücutta bu iki olay dengeli gittiğinde hem sağlıklı hem de genç kalma hedefine ulaşılmış olur.
İnsan vücudunda normal süreç, yıpranma ve yıpranan dokunun yenilenmesi şeklindedir. Yenilenme devam ettiği sürece yıpranmanın olumsuz etkisi gelişmez.
Sorun, yaşla beraber yenileyici hücrelerin üretiminin azalması ve vücudun iyileştirme kapasitesinin düşmesi durumunda başlar.”
Üregen, “Kök hücreden sadece estetik ve güzellik sektöründe değil; yanık ve yara tedavilerinde, alzheimer, parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde, ve birçok diğer hastalıklarda da kullanılıyor, kök hücreler sınırsız yenilenme ve çoğalma kapasitesine sahip, her çeşit hücreye dönüşebilme yeteneğindeki mucizevi hücreler. Hastalıkların tedavisi, cilt ve vücut gençliğinin korunması ve dolayısıyla uzun ömrün şifresini taşıyor.” Dedi.
Ciğdem Üregen ağızdan alınan kolajenin faydası olmadığını kaydederek, kolajeni harekete geçirmek için Morpheus yöntemini kullandıklarını belirterek, “yaşlanma belirtilerini ve cilt problemlerini ortadan kaldıran, son sistem, geliştirilmiş bir iğneli radyofrekans yöntemi, cildin doğrudan dermis tabakasında etki gösteriyor. Özellikle cildin sıkılaşmasını istediğimiz alanlarda kolajen yapımını uyaran etkili bir tedavi seçeneği. 2 seans uygulama sonucunda hastadan hastaya değişmekle birlikte, etkili iyileşme sağlayan bu tedavi, lokal anestezi ile uygulanıyor.” Dedi.
Bebek kordonunda gelen güzellik ve gençlik
Kök hücre için de çeşitli uygulamalar olduğunu belirten Üregen kendisinin tercih ettiği yöntemin bebek kordonundan elde edilen kök hücre olduğunu söyleyerek, “ Eksozom adı verilen bu cilt tedavisi bebek kordonundan elde edilen mezenkimal kök hücrelerin dış zarlarında bulunan küçük keseciklerden faydalanır. Bu kesecikler uygun bir ortamda çoğaltılır, ve cilde uygulanır. Keseciklerin içinde genetik materyaller, proteinler ve büyüme faktörleri bulunur. Bu bileşenler, cilt altına enjekte edilerek hasarlı, yaşlanmış ve kırışıklıkların ve lekelerin oluştuğu cilt bariyerlerini yenilemeyi ve düzenlemeyi amaçlar. Tedavi için kullanılan eksozom ürünleri soğuk koşullarda saklanır ve kullanılmadan önce açılmalıdır. Mikro iğneler aracılığıyla eksozom serumu belirli aralıklarla hedeflenen cilt dokusuna enjekte edilir. Serum, hasarlı hücrelerde iyileşme sürecini başlatır ve cildin onarımına yardımcı olur. Tedavi genellikle lokal anestezi kremi uygulandıktan sonra gerçekleştirilir. Eksozom cilt tedavisi uygulaması sonrası cilt yenilenmesi, genellikle birinci ve üçüncü aylar arasında gözlemlenir. Ve bir sene idare edebilir” diye konuştu.
Kanda Saklı Gençlik Şifresi, Vampir Kurgusunun Bilimsel Dayanağı Olabilir Mi?
Genç kanın yaşlanmayı tersine çevirebilmesi fikri ilk olarak Dracula ile ilgili gotik fantazi kitaplarında ortaya çıktı. Sonrasında bu düşüncenin sadece bir bilim kurgu unsuru olmadığı ve bilimsel temellerinin bulunduğu, çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya kondu.
Amerikalı araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, genç ve yaşlı fareleri, kanları birbirine aktarılacak şekilde bir araya getirip 12 hafta boyunca bu şekilde yaşamaları sağlanmış; Çalışmanın sonunda yaşlı farenin tüylerin beyazdan siyaha dönüşmeye başladığı, gözlerinin daha iyi gördüğü, kulaklarının dik, vücutlarının daha dinç bir hale döndüğü görülürken; genç farede ise tam tersi, yaşlılık ibarelerinin gelişmeye başladığı görülmüş. .
-Kök Hücre Bir Gençlik ve Ölümsüzlük İksiri mi?
Hem bilimsel hem magazinel anlamda dünyanın dört bir yanındaki tüm insanların yüzyıllardan beri en büyük arzusu, hastalıklardan korunmak, hasta ise hastalıkları iyileştirmek, sağlıklı ise genç ve dinç kalmak, gençliği korumak ve güzellik olmuştur.
Önce özel bir aletle cildinize bakılıyor.ardından işlem başlatılıyor. Bende bebek kordonundan elde edilen ekzosom tedavisin denedim ve gerçekten 2 ayda ciltte inanılmaz fark görüldü.
Uzm.Bio.Dr.Çiğdem Üregen
13.02.1978’de Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi Ankara’ da tamamladı. 1999 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’ nden onur derecesiyle mezun oldu. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’ nda Yüksek Lisans yapmaya hak kazanarak, 2011 yılında Histoloji ve Embriyoloji Bilim Uzmanı Unvanı aldı.
