İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO'nun sanayinin geleceğini şekillendirecek kritik bir adım atarak hayata geçirdiği Stratejik Dönüşüm Merkezi'nin (SDM) sanayinin karşılaştığı zorlukları ve fırsatları analiz ederek, sektörün sürdürülebilir dönüşümüne öncülük etmeyi hedeflediğini belirterek, "Bu merkez, İSO'nun sanayi stratejilerinin geliştirilmesi ve sanayi kuruluşlarının yarınlara hazırlanmasında önemli bir rol oynayacak." ifadesini kullandı.
İSO'dan yapılan açıklamaya göre, İSO Meclisi'nin eylül ayı olağan toplantısı "Kalıcı Rekabet Artışı İçin Sanayimizde Stratejik Dönüşüm ve Odamızda Yapılan Çalışmalar" ana gündemiyle Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi.
Bahçıvan'ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Stratejik Dönüşüm Merkezi Danışmanı, Future Ally Şirketi Kurucu Ortağı İdil Özdoğan, ana gündem çerçevesinde İSO SDM'de yapılan çalışmalar hakkında bir sunum yaptı.
- "Sanayi faaliyetlerinde artık sadece üretim değil hizmetler tarafı da ağırlık kazanıyor"
Erdal Bahçıvan, geçen yıl İSO bünyesinde SDM'yi kurduklarını söyleyerek, merkezin çalışmaları kapsamında ilk olarak meclis üyelerinin katılımıyla bir çalıştay düzenlediklerini, sanayinin güncel sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatırdıklarını belirtti. Bahçıvan, SDM çalışmalarının bir sonraki aşamasında ise sanayiye ve iş dünyasına yön veren küresel eğilimlere odaklandıklarını ve önemli bulgulara ulaştıklarını kaydetti.
SDM'nin İSO'nun sanayi stratejilerinin geliştirilmesi ve sanayi kuruluşlarının yarınlara hazırlanmasında önemli bir rol oynayacağını aktaran Bahçıvan, SDM'nin bünyesinde hayata geçirilen "Geleceğin Sanayisi için Ufuk Taraması" çalışması hakkında da bilgiler verdi.
Bahçıvan, çalışmanın ana hedefinin sanayiyi etkileyen yeşil dönüşüm dalgalarının tanımlanması ve yeşil, dijital, insan, deneyim ekonomileri ve jeopolitik dönüşüm alanlarında üretim ve tüketimin kırılması noktalarına, fırsat alanlarına ışık tutmak olduğunu belirterek, şu açıklamada bulundu:
"Söz konusu çalışma SDM'nin bundan sonraki faaliyetlerinin ana çerçevesini oluşturacak. Küresel değişim denilince hepimizin aklına öncelikle 'ikiz dönüşüm' olarak adlandırılan yeşil ve dijital dönüşüm alanları geliyor. Ancak, biliyoruz ki dönüşümün sanayiyi ilgilendiren boyutu sadece bu iki alanla sınırlı değil. Yetenek, mekan ve iş modeli değişiklikleri de işin içine giriyor. Bu noktada, firmaların ve iş gücünün yüksek katma değerli, ileri teknolojiyi kullanma ve geliştirme yeteneği kazanması daha da önem kazanıyor. Üretim mekanı, sadece fiziksel alanlarla sınırlı kalmayıp dijital alanlara yöneliyor ve bu ikisinin eşgüdümü ön plana çıkıyor. Yine sanayi faaliyetlerinde artık sadece üretim değil hizmetler tarafı da ağırlık kazanıyor. Bütün bunlar bizi aslında yeni bir sanayi modeline götürüyor. Üstelik bu model, sadece sanayinin dinamikleri ile de şekillenmiyor. Jeo-stratejik değişimlerin yanı sıra insan ve deneyim boyutları da bu modelin birer parçası."
- "Yüksek nitelikli bir eğitim konseptini süratle uygulamaya geçirmemiz gerekmektedir"
İSO Başkanı Bahçıvan, gelişmiş ülkelerin stratejik ürünlerde artık "içeride üretim", "yakında üretim", "dost ülkelerden tedarik" gibi yaklaşımları belirterek, üretimin tekrar gelişmiş ülkelere yönelmesini destekleyen bu eğilimin değer zincirlerini de yeniden şekillendirdiğini kaydetti.
"İSO Yeni Nesil Sanayi Hazırlık Endeksi"nde çalışmaların son aşamaya geldiğini ifade eden Bahçıvan, "Sanayi sektörümüzün küresel trendler karşısındaki konumunu ve bu trendlere ne kadar hızlı uyum sağlayabildiğini ölçmeyi amaçlayan bu endeks, yalnızca bir sıralama endeksi olmayacak, detaylı rapor içeriği ile küresel ekonomide yaşanan köklü değişimlere nasıl ayak uydurabileceğimize ilişkin yapılması gerekenleri de kapsayacak." bilgisini verdi.
Bahçıvan, sanayinin önündeki en acil gündemlerden birinin de sağlıklı bir iş gücü planlamasının hayata geçirilmesi olduğunu belirterek, "Çünkü bu konudaki eksikliklerimiz, ihtiyaç duyduğumuz temel alanlarda arz ve talebin örtüşmemesine yol açıyor. Bazı iş kollarında büyük iş gücü açığı yaşanırken bazı iş kollarındaki yoğunlaşma ekonominin dengelerini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, üretim hayatımızın ihtiyaç duyduğu işgücünü yetiştirebilmek için, yüksek nitelikli bir eğitim konseptini süratle uygulamaya geçirmemiz gerekmektedir. Hem üretilen mal ve hizmetlerdeki rekabetçiliği hem de yatırım çekiciliğini artırmak için dönüşümün öznesi olan insanı temeline alan bütüncül bir dönüşüm kaçınılmaz." ifadelerini kullandı.