EKONOMİ

İstanbul AirShow 14'üncü kez kapılarını açtı

- THY Genel Müdürü Bilal Ekşi: - "Gelecek aylarda başlayacak Santiago ve Sydney uçuşlarıyla dünyanın iki ucunu İstanbul üzerinden birbirine bağlamayı sürdüreceğiz. 2033'te 813 uçaklık filoyla dünyanın üçüncü hava yolu arasına girmiş olacağız" - SHGM Genel Müdürü Kemal Yüksek: - "Ülkemizin yerli ve milli havacılık projelerinde dijitalleşmeye yapılan yatırımlar bizleri geleceğin havacılığına daha da yakınlaştırmakta"

İSTANBUL (AA) - Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi, gelecek aylarda başlayacak Santiago ve Sydney uçuşlarıyla dünyanın iki ucunu İstanbul üzerinden birbirine bağlamayı sürdüreceklerini söyledi.

Avrasya havacılık ve havalimanları pazarının buluşma noktası olan 14. İstanbul AirShow 2024 Uluslararası Sivil Havacılık Fuarı'nın açılış töreni, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Kemal Yüksek ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Enes Çakmak'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Ekşi, törende, 90 yılı aşan serüvenlerinde Türkiye için en önde "kanat çırptıklarını" belirterek, şunları kaydetti:

"Butikten zirveye vardık, zirveden liderliğe doğru yol alıyoruz. Bütün hava yollarımız, kargo taşıyıcılarımız, havalimanlarımız, teknik gelişmeler ve nitelikli iş gücüyle sektörümüzün önemli bir parçasıyız. Sivil havacılıkla birlikte savunma sanayisinin havacılık yatırımları ve üretimiyle gökyüzünde güçlenen bir ülkeyiz. 20 yıl önce hayalini dahi kuramadığımız gelişmeleri bugünlerde yaşıyoruz. Filo sayımız, uçuş ağımız ve çalışma arkadaşlarımızın her geçen yıl artıyor olması bizi butik bir hava yolundan bugün zirveye çıkarmış durumdadır."

Uzun bir süredir dünyanın en çok ülkesine uçan hava yolu ünvanını gururla taşıdıklarını aktaran Ekşi, bu yıl Melbourne, Torino ve Trablus hatlarında uçmaya başladıklarını ve 460'tan fazla uçakla 6 kıta, 130 ülkeye ve 349 noktaya ulaştıklarını anlattı.

Ekşi, "Gelecek aylarda başlayacak Santiago ve Sydney uçuşlarıyla dünyanın iki ucunu İstanbul üzerinden birbirine bağlamayı sürdüreceğiz. 2033'te 813 uçaklık filoyla dünyanın üçüncü hava yolu arasına girmiş olacağız." dedi.

Dünyanın önemli kargo ve teknik merkezlerinden birisi haline geldiklerini vurgulayan Ekşi, aynı zamanda sivil havacılık alanında bakım ve onarım faaliyetleri, uçak koltuğu, kabin ekipmanları ve paydaşlarıyla uçak simülatörleri gibi alanlarda katkı sağladıklarının altını çizdi.

Dizayn ve üretim kategorilerinde Türkiye'nin kapasitesini geliştirmeye devam ettiklerini vurgulayan Ekşi, şöyle devam etti:

"Yeni odaklar ile vizyonumuzu güçlendirdik. Yılın ilk 6 ayında yolcu sayısını 2023'e göre yüzde 5 artırarak 40,6 milyona ulaştırdık. Geçen yıl 2033 hedeflerimizi paylaştık. 10 yıl içinde dünyanın en büyük 3. filosuna sahip olmayı hedefliyoruz. Siparişlerimize başladık."

Ekşi, yolcu sayısıyla rekorlar kırıp aldıkları ödüllere yenilerini eklediklerini vurgulayarak, "Ülkemiz adına gururluyuz. Köklerimizden aldığımız güçle Türkiye Yüzyılı'nda yüksekten uçmaya devam edeceğiz." dedi.

- "Türkiye son yıllarda havacılık sektöründe büyük bir atılım gerçekleştirdi"

SHGM Genel Müdürü Yüksek, Türkiye'nin son yıllarda havacılık sektöründe büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirterek, havacılık alanında dünya çapında projelere imza atan bir ülke olarak teknolojik yeniliklere öncülük edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Yüksek, şunları söyledi:

"Bugün dijitalleşme sadece havacılık sektörünün geleceğini şekillendiren bir trend değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyümenin, operasyonel verimliliğin ve güvenliğin teminatı olmuştur. Dijitalleşmenin getirdiği avantajlar, uçak tasarımlarından hava trafik yönetimine, yolcu deneyimlerinden bakım süreçlerine kadar geniş bir yelpazede hissedilmektedir. Örneğin, dijital ikiz teknolojisi sayesinde uçakların ve havalimanlarının dijital modelleri oluşturulmakta, operasyonlar daha etkin ve düşük maliyetlerle yönetilebilmektedir."

Yapay zeka destekli sistemlerin ise hava trafiği yönetimini daha güvenli hale getirdiğini dile getiren Yüksek, bakım süreçlerinde olası arızaların önceden tespit edilmesine imkan tanıdığını belirtti.

Yüksek, bu tür inovasyonların hem güvenlik standartlarını artırdığını hem de maliyetleri düşürerek sektörü daha rekabetçi bir hale getirdiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Ayrıca, sürdürülebilir havacılık hedefleri doğrultusunda dijitalleşme, çevresel etkilerin azaltılmasında da önemli bir rol oynamaktadır. Yakıt tüketimini azaltacak rota optimizasyonları, karbon ayak izini minimize edecek enerji verimliliği çalışmaları, dijital platformlar aracılığıyla daha etkin bir şekilde yönetilebilmektedir. Bu bağlamda ülkemizin yerli ve milli havacılık projelerinde dijitalleşmeye yapılan yatırımlar bizleri geleceğin havacılığına daha da yakınlaştırmaktadır. Hem sivil havacılık hem de askeri alanlarda geliştirilen dijital çözümler Türk Sivil Havacılık sektörünü uluslararası arenada daha güçlü ve rekabetçi bir hale getirecektir."

Eğitimde dijitalleşmeye daha fazla önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Yüksek, geleceğin havacılık profesyonellerinin bugünden yetiştirilmesi ve onlara yenilikçi düşüncelerini sektöre kazandırma imkanının verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

- "Türkiye'nin dört bir yanını yolcu ve çevre dostu havalimanlarıyla donattık"

DHMİ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Çakmak da İstanbul AirShow'un Türkiye'nin ve sivil havacılığın tanıtımında üstlendiği rol ve bu misyonu layıkıyla yerine getirdiğini belirterek, "Küresel havacılığın merkezi haline gelen İstanbul'da bu değerli organizasyona ev sahipliği yapmanın mutluluğu içerisindeyiz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen tarihin en kapsamlı kalkınma hamlesi, havacılık alanında göz kamaştırıcı başarılar elde etmemize vesile olmuştur." diye konuştu.

DHMİ olarak, son 22 yılda Türkiye'nin dört bir yanını birbirinden güzel yolcu ve çevre dostu havalimanlarıyla donattıklarını anlatan Çakmak, Cumhuriyet tarihinin en büyük havacılık projelerini hayata geçirerek Türkiye'nin dünya sivil havacılığında saygı duyulan, gıpta edilen ve örnek alınan bir konuma yükselmesini başardıklarının altını çizdi.

Çakmak, "Türk havacılığının bu altın döneminde DHMİ olarak havalimanlarını modern çehreye kavuşturmanın yanında İstanbul Havalimanı, Tokat Havalimanı, Rize Artvin Havalimanı, Çukurova Uluslararası Havalimanı gibi dünyadaki rakipleriyle yarışacak ve hatta birçok bakımdan geride bırakacak havalimanları inşa etmeye çalıştık." ifadelerini kullandı.

Yaklaşık bir milyon kilometrekarelik hava sahası ve havalimanlarındaki yoğun trafiği, yolcu odaklı ve çevreye duyarlı yönetim anlayışlarıyla başarıyla yönettiklerini söyleyen Çakmak, şöyle devam etti:

"Teknolojiyi yalnızca tüketen değil, üreten ülke olmak hedefine katkı sağlamak amacıyla sivil havacılıkta önemli rolü olan yerli ve milli projelere imza atmaya devam ediyoruz. İstanbul AirShow'un sektördeki yeniliklerin, teknolojik gelişmelerin ve işbirliği fırsatlarının paylaşılmasına zemin hazırlarken, küresel ölçekteki rekabet gücümüzü arttırmamıza da katkı sağladığını bir kere daha vurgulamak istiyorum."