Dünya üzerindeki insanlar yetiştikleri sosyokültürel ortam düzeyinde çocuklarının metabolik ihtiyaçlarını gidermek için çabalar dururlar. Bu değerli varlıkların iştahsızlıkları ise tam bir ömür törpüsüdür .
Kızımın iştahsızlığı karşısındaki çaresizliğimi yine çaresizlik içinde seyreden rahmetli babam ‘’ birine beddua edeceksen çocuğun iştahsız çıksın de ‘’ derdi …
Fakat her ne hikmetse çocukların ebeveyni yiyip bitiren iştahsızlık problemi katkılı gıdalar karşısında bir piton yılanının açlığına dönüşür …
Neredeyse doğduğu andan itibaren verseniz eline hamburgeri, cipsi, kolayı hiçbir bebek almayayım dişlerim henüz çıkmadı demez yiyip yutmaya çalışır yattığı yerde …
Çevremdeki pek çok anne baba gibi bende kızımı büyütürken biyolojik hastalıklardan çok besleme konusunda zorlandım . Kıskançlık nedir bilmem topaç gibi çocuklarının iştahlarından bahseden annelerle dostluğumu bile kestim bir ara. Sırf bu nedenle ikinci bir çocuğa asla cesaret edemedim .. Birinin iştahsızlığı saçlarımı ağarttı, ikincisi kesin Mazhar Osman’a komşu ederdi.
Hoş, çoluğa çocuğa çok da haksızlık etmemek lazım , bizler kim bilir kaç yaşımıza kadar meyve sebze ambargosu uyguladık midelerimize, bir sormak lazım hayattaki büyüklerimize.
Belki asrın mucizesi doğal gıdalardan hiç tanışmadıklarımız var bizim de . Hala ağzımıza koymadığımız pek çok sebze, meyve . Hal böyle olunca önce kendi beslenme tarzımız, genetik mirasımızdan gelen yeme alışkanlıkları , hayat standartları hepsi rol oynuyor çocuğun iştahı üzerinde .
Bilinçli her ebeveyn bu sorunu çözemeyince sarılıyor avuç avuç vitamine . Çocuklar vitaminman adeta . Her gıdanın o renkte iştah tableti … Zaten yeme teknolojisi çok yakında tablet ıspanaklar, tablet pırasalarla devrim yaratacak, çözecektir sorunu kökten .
Ama yüce varlık hepimizin metabolizmayı güçlendirmede yararlanılması ve tadına varılması için türlü malzemeler ve hatta farkına vardıracak tat alma tomurcuklarını bunun için var etmiştir dillerimizde .
Biraz sabır, biraz maharet ve biraz da hayal gücümüzü kullanarak çocuklarımıza. gençlerimize bu malzemeleri sunar isek torunlarımızın iştahsızlığına da bir nebze katkıda bulunuruz kesin .
Yakında çıkarmaya hazırlandığım salata kitabımdan sonra sırf ev yapımı ürünleri çocuklarımıza sevdirmek , kendilerinin de zevkle hazırlamalarına yardımcı olmak gayretkeşliği içinde bir genç tatlı börek kitabı hazırlayacağım herhalde .
Bugün de annemden ilk öğrendiğim (ki olsa olsa dokuz on yaşlarında idim )
ve bu yüzden adına çocuk böreği dediğim , fakat çocuklar, gençler kadar yetişkinlerin de sevdiği bir börek tarifi yazacağım . Mutlaka denemelisiniz ve mutlaka çocuklara öğretmeli . Peynir yerine üzerine çikolata sosu gezdirilebilir, pudra şekeri serpebilir, aralarına eritme peyniri serperek fırında pişirebilir sonra üzerine şerbet gezdirebilirsiniz … Ooooo siz kim bilir şimdi hayal dünyanızda bu tarifi nasıl şekillendirirsiniz . Bana bile yazar yollarsınız . Ben sevgilerimi yolladım bile .
MALZEMELER
3 adet yufka
3 yemek kaşığı yoğurt
2 adet yumurta
Kızartma için : 1 su bardağı zeytinyağ
Üzeri için : 50 gr kaşar peynir
HAZIRLANIŞI
Bir kase içinde yağ, yumurta ve yoğurt iyice çırpılır. Yufkalar birer birer serilerek aralarına bu mayiden sürülür . Üç kat üst üste aynı işlem uygulandıktan sonra sıkıca rulo şeklinde sarılır . Uzun rulo dört parçaya bölünür ve bir tabağa alınır . Alüminyum folyo ile üzeri örtülerek buzluğa konur . Kızartmadan yarım saat önce buzluktan çıkarılır, çözülünce birer cm eninde dilimler halinde kesilerek kızdırılmış yağda kızartılır . Üzerine kaşar peynir yada mozarella peyniri rendelenerek sıcak sıcak servis yapılır .