İslam Medeniyeti

   İslam, tarihte medeniyet yaratmış bir dindir.

Bunu 25 tane kitap yazan Simon Rozendaal,  Elsevier (1) dergisine yazdığı “ÖNCÜ – İLERİCİ - İSLAM” başlıklı makalesinde yazdı.

Bu makaleyi özetle tercüme edip aşağıda sizlerle paylaşıyorum: 

  “İslam, Altın Çağı boyunca dünyada uygarlık (medeniyet)  yarattı. İslam Kültürü, 8. ve 15. asırlar arasında entellektüel, liberal, hoşgörülü ve aydınlatmacıydı. Bin yıl önce Bağdat’ta Müslümanlar, sayı sistemini ve cebiri buldular. Hastane ve robot müslümanların buluşudur.

   Dünyanın hiç bir yerinde müslümanlar kadar kitap okuyan bir millet yoktu. Bağdat kütüphanelerin merkeziydi. H.z. Muhammed, bilim adamlarının teröristlerden çok ama çok daha değerli olduğunu söylüyordu. O zamanlar, Batı dünyası geri, İslam dünyası ileri ve öncü bir medeniyeti temsil ediyordu.

   Orta Çağ’da Hıristiyan dünyası kış uykusunda iken, Bağdat’ta müslüman bilim adamları, Yunan klasiklerini Arapça’ya çevirip okuyorlardı. İslam bilim adamlarının geliştirdiği robotlar, eğlencelerde misafirlere hizmet sunuyorlardı.

   Bilimin her dalında müslümanlar ileri bir konumdaydı. Çünkü Kuran’ın 6.000’den çok olan ayetlerinin 750 si insanı, tabiatı incelemeye davet ediyordu. (Yani bir Müslümanın ilimle, bilimle uğraşmasını emrediyor.)” 

   Peki, İslam medeniyeti nasıl ortaya çıktı?

   Tek kelimeyle medreselerde bilim ile dinin yan yana öğretilmesiyle ortaya çıktı.

Tarihte medreselerde dini ilimlerin yanında akli bilimler; yani fizik, kimya, simya, matematik, anatomi, astronomi de öğretilirdi. Böylece dünyaya bir İslam Medeniyeti sunuldu.

   Imam Gazali diyor ki : “Anatomi ve astronomi bilmeyenler Allah’ın varlığını ve kudretini  anlayamazlar.”

   Camilerin yanında gökyüzünü rasat eden rasathaneler vardı.

    Peki, bugün neden İslam dünyası geri, Batı dünyası Ileri?

    Bunun cevabını da Rozendal veriyor: “Sorun İslam'da ya da Kur’an'da değil, bazı sapkınların onları yanlış yorumlamasındadır. Peygamberin kendisinden alıntı yaparsak: "Alimlerin mürekkebi, şehitlerin kanından daha kutsaldır."

       Bu ve benzeri sorular üzerinde bütün İslam âleminin düşünmesi ve kafa yorması gerekmez mi?

   Ama biz hemen cevabımızı yazalım. Tarihte olduğu gibi bugünde okullarda dini ilimlerin yanında mutlaka ama mutlaka fenni ilimler yani bilimler de okutulup öğretilmelidir. Aksi durum insanımızı din adına ahlaktan, bilimden adaletten ve en önemlisi medeniyetten uzaklaştırıyor. Ve toplumun geri kalmasına zemin hazırlıyor.

HOLLANDA’DA İSLAM

   Hollanda’da aşırı sağcı, İslam karşıtı olanların yanında giderek Müslüman olanlar da İslam’a çok iyi gözle bakanlar da çoğalıyor.

   Trouw gazetesinde şu satırları okuyoruz: (2)

   “Müslüman olarak yetiştirilmeyen ancak Müslüman olan Hollandalıların sayısı giderek çoğalıyor. Kiliseler boşalırken, camilere gidenlerin sayısı artıyor.”

   Sadece bu değil tabii ki. İslam ahlakı, adaleti, medeniyeti doğru bir biçimde Hollandalılara anlatılırsa çok işler başarılır. Buna bir örneği kendi deneyimimden anlatayım.

   2012 yılında Rotterdam HDV Laleli Camisinin bugünkü o güzel binasını yönetim kurulunun bana verdiği yetkiyi kullanarak belediye ile iki yıl süren görüşmelerim sonucu 1,5 milyon avroluk binayı noter masrafları dâhil 785 bin avroya satın aldık. Bugünkü değeri ise en az 5 milyon avrodur. Burada benim yaptığım iş, yukarıdaki İslami bilgileri yetkililere sunmak oldu. Onlar bu duruma çok memnun oldular. Her görüşme sonucu: “Sayın Cebeci, bu güzel bilge sözlerinize candan teşekkür ederiz,” derlerdi. Bu güzellik, bilgelik ve özellik elbette İslam’ın güzelliği ve özelliğidir.

   Myrem hanım, görüşmelerimizin sonunda bana şunları söyledi: “Sayın Cebeci, eğer siz olmasaydınız bu iş böyle olumlu sonuçlanmayabilirdi.”

   Bu görüşmelerden sonra Kiliseden gelen Papaz ve cemaatine de yine Laleli Camii lokalinde İslam’ı anlattım. Onlarda benim bu sunumumdan olağanüstü memnun kaldılar. Papaz geri gönderdiği bildirimde şunları yazdı: “Camiye gelmeden önce cemaatimin yarısı İslam’a karşı negatif ön yargılıydı. Ama sizin konferanstan sonra bu pozitif ön yargıya dönüştü. Çok teşekkür ederiz.”