Avrupa Birliği (AB) kurumlarının Meta platformları, YouTube ve Twitter gibi sosyal ağlarda kullanıcıların güvenliğini sağlamayı öngören yasa tasarısı, dijital güvenlik uzmanlarının dikkatini çekti.

AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi’nden dün gelen açıklamada, "Dijital Hizmetler Yasası" hakkında yapılan müzakerelerde anlaşma sağlandığı bildirilmişti.

Uluslararası Af Örgütü’nden gelen açıklamada bu anlaşma bir dönüm noktası diye nitelendi.

Örgütün teknolojiden sorumlu hukuk ve politika danışmanı Claudia Prettner, "Dijital Hizmetler Yasası anlaşması, internet düzenlemesi tarihinde bir dönüm noktasını temsil ediyor" diye konuştu:

Büyük teknoloji şirketlerinin kontrolsüz gücünü etkin bir şekilde frenleyerek insan haklarına daha çok saygı gösteren çevrimiçi bir dünyaya doğru ilerliyoruz.

"Çok uzun süredir en mahrem verilerimiz, mahremiyet hakkımızın baltalanması, dezenformasyonun güçlenmesi, ırkçılığın körüklenmesi ve hatta kendi inançlarımızın ve fikirlerimizin etkilenmesi için silah haline getirildi" diyen Prettner sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yasa sonunda AB vatandaşlarını verilerin izinsiz toplanmasından ve dini inançlar, siyasi görüşler veya cinsel tercihler gibi kişisel bilgileri hiç beklemediğimiz veya istemediğimiz şekillerde kullanan reklamlardan koruyacaktır.”

YENİ KATI KURALLAR GETİRİLDİ

AB ülkelerinin geldiği bu aşamanın ardından, söz konusu yasanın yürürlüğe girmesi için AP ile AB Konseyi'nin resmi onayı gerekiyor.

AB makamları, bu yasa uyarınca dijital platformlara getireceği katı kurallara yenilerini ekleme kararı da aldı:

- Çevrimiçi platformların yasadışı ve zararlı içerikle ilgili sorumlulukları artırılacak. Platformlar sahip oldukları içerikleri sıkı biçimde denetleyecek.

- Gerçek hayatta yasadışı olanın internet ortamında da yasadışı olması gerektiği ilkesi esas alınacak. İnternet kullanıcılarının temel hakları daha iyi korunacak. Platformlar bildirilen yasa dışı ürün, hizmet ve içeriği hızla kaldırmak zorunda olacak.

- Dijital platformlarda dezenformasyon önlenecek ve platformların algoritmalarının şeffaflığı artırılacak.

- Yasa çerçevesinde reşit olmayanlar internet ortamında daha iyi korunacak. Reşit olmayanlara yönelik doğrudan reklam yasaklanacak. Yasadışı veya zararlı içeriğin yayılmasında oluşturdukları belirli riskler nedeniyle büyük çevrimiçi platformlar ilave sorumluluklara tabi tutulacak.

- AB’de 45 milyondan fazla kullanıcısı olan büyük dijital platformlar ve arama motorları daha sıkı kurallara uymak durumunda kalacak ve bu dijital platformlar AB Komisyonu tarafından denetlenecek.

- Kural ihlalinde bulunan dijital platformlara küresel cirolarının yüzde 6'sına ulaşan para cezaları uygulanabilecek. İhlallerin tekrarı durumunda söz konusu dijital platformların AB'deki faaliyetine son verilebilecek.

"BİR DÖNEM SONA ERİYOR"

AB İç Pazar Komiseri Thierry Breton, "Bu yasayla, büyük çevrimiçi platformların 'denetlenmeyecek kadar büyük' ​​gibi davranma dönemi sona eriyor" ifadelerini kullandı.

Hillary Clinton'ın eski teknoloji politika danışmanı Ben Scott da yasaya dair yorumlarını dile getiren isimler arasındaydı.

"Bu yasa teknoloji düzenlemesinde bir paradigma değişimi" diyen Scott, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dijital medya pazarlarında algoritmik sistemler için kurallar ve standartlar belirlemeye yönelik ilk büyük girişim.”

Uzmanlar, yeni kuralların diğer ülkelerdeki hükümetlerin düzenleme çabalarını teşvik edeceğini de düşünüyor.

“Eğer Joe Biden, 'Amerikalı tüketiciler neden Google ve Facebook'un Avrupalı ​​tüketicilere sağladığı korumayı hak etmesin?' diye sorarsa, şirketlerin bunu reddetmesi zor olacak.”

TEKNOLOJİ FİRMALARI TEMKİNLİ

Yasanın yumuşatılması için Brüksel'de lobi faaliyetleri yürüttüğü öne sürülen teknoloji şirketleriyse anlaşmaya temkinli yaklaştı.

Twitter’dan gelen açıklamada kuralların "ayrıntılı olarak" gözden geçirileceği ifade edildi:

“Çevrimiçi zararlı içerikle mücadele ihtiyacını Açık İnternet anlayışını koruyarak dengeleyen akıllı, ileri görüşlü bir düzenlemeyi destekleyeceğiz.”

TikTok yetkilileriyse yasanın tüm ayrıntılarını görmeyi beklediklerini vurgulayarak, şunları ekledi:

“Yasanın hesap verebilirliği göstermenin bir yolu olarak şeffaflığa odaklanmasını memnuniyetle karşılıyoruz.”

Google ve Amazon sözcüleri önlemlere sıcak baktıklarını belirtirken Facebook yorum taleplerine yanıt vermedi.

APPLE KENDİ BAŞININ ÇARESİNE BAKIYOR

Dijtial Hizmetler Yasası, internet sevislerinin şeffaflığı hususundaki tartışmalarda olumlu bir ilerleme olarak görülse de, Apple gibi bazı teknoloji devleri internet şirketlerini kısıtlamaya yönelik adımları çoktan başlatmıştı.

Yaklaşık bir yıl önce iOS 14.5'i piyasaya süren şirket, Uygulama Takibi Şeffaflığı özelliğini de hayata geçirmişti.

Uygulamaların kullanıcıları nasıl izledikleri konusunda daha şeffaf olmasını gerektiren özellik sosyal medya devleri arasında tartışma yaratmıştı.

Örneğin Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları, kullanıcıların bu uygulamalar veya internet sitelerindeki faaliyetlerini gözetleyip, elde ettikleri verileri kişiselleştirilmiş reklamlar üretmek için kullanıyor.

Apple'ın yeni özelliği ise firmaların bu faaliyeti kullanıcıdan izin almadan yürütmesini engelliyor.

Bu özellik doğrultusunda yapılması gereken algoritma değişikliklerinin sosyal medya devlerine yaklaşık 16 milyar dolara mal olması bekleniyor. En büyük darbeyiyse Facebook'un alacağı düşünülüyor.

Yeni bir piyasa araştırmasına göre bu değişiklikler platforma 12,8 milyar dolara mal olacak.

(Independent)