DÜNYA

İngiltere Kabinesinde Derin Çatlak!

İngiltere'de İçişleri bakanı Suella Braverman'ın, geçen ay Filistin gösterilerini "nefret yürüyüşleri" olarak nitelemesinin ardından 11 Kasım'da düzenlenecek dayanışma yürüyüşü öncesi İngiliz Times gazetesine yazdığı makale ülkede tartışmalara neden oldu.

LONDRA - İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının ardından başlayan Filistin'e destek gösterilerine izin veren Londra Polisi'ni "taraf tutmakla" suçlaması üzerine başlayan gerginlik ülkenin gündeminde yer aldı.

Bakan Braverman'ın, geçen ay Filistin gösterilerini "nefret yürüyüşleri" olarak nitelemesinin ardından 11 Kasım'da düzenlenecek dayanışma yürüyüşü öncesi İngiliz Times gazetesine yazdığı makale ülkede tartışmalara neden oldu.

Ülkede Ateşkes Günü anma törenleriyle aynı gün yapılacak Filistin yürüyüşünü sert bir dille eleştiren Braverman, makalede, "Bu yürüyüşlerin Gazze için yardım çığlığı olduğuna inanmıyorum. Bunlar, Kuzey İrlanda'da görmeye alışık olduğumuz türden, özellikle İslamcılar başta olmak üzere belli grupların 'üstünlük iddiası'dır." ifadesini kullandı.

Bakan Braverman, ayrıca üst düzey polis memurlarını Filistinli protestocular söz konusu olduğunda "çifte standart uygulamakla" itham etti.

Söz konusu makalenin yayınlanmasının ardından hem kendi partisi hem de muhalefetten çok sayıda milletvekilinin yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri Braverman'ı halk arasında bölünmeyi körüklemek ve "polisin altını oymakla" suçladı.

İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Keir Starmer, sert şekilde eleştirdiği Braverman'ın İçişleri Bakanı'na yakışan tavrın tam tersini sergilediğini ve kontrolden çıktığını söyledi.

Muhalefet lideri, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın Braverman'ı görevden alması yönünde yapılan çağrılara ilişkin ise "Sunak'ın bu konuda bir şey yapamayacak kadar zayıf" olduğunu iddia etti.

Starmer, ayrıca Başbakan Sunak'ı İçişleri Bakanı'nın "liderlik hırsı" konusunda uyararak, Braverman'ın politikaları konusunda "çok dikkatli düşünmesi" gerektiğini kaydetti.

"BAKAN BRAVERMAN KULLANDIĞI DİLE DAHA DİKKAT ETMELİ"

İşçi Partisi'nin Gölge İçişleri Bakanı Yvette Cooper da Braverman'ın "kontrolden çıktığı"na işaret ederek, Bakan'ın görevden alınması gerektiğini savundu.

Braverman'ın kendi partisinden bazı milletvekilleri de görevden alınması yönünde çağrıda bulundu. Milletvekilleri, Kuzey İrlanda'ya yapılan atfın geçmişte sivil hakların yürüyüşlerini de yabancılaştıracağı eleştirisinde bulunarak, Braverman'ın kullandığı dile daha dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulundu.

"BRAVERMAN, İNGİLİZ MÜSLÜMANLARA KARŞI NEFRET ALEVLERİNİ KÖRÜKLÜYOR"

İngiltere Müslümanlarına ilişkin Karma Parlamento Grubu (APPG) da yaptığı yazılı açıklamada, Braverman'ı, "İngiliz Müslümanlara karşı nefret alevlerini körüklemekle" suçladı.

İçişleri Bakanı tarafından yapılan açıklamalardan derin endişe duyulduğu kaydedilen açıklamada, nefreti körükleyen bölücü yorumlarının İngiltere'deki Müslüman toplulukların kendilerini güvensiz hissetmesine yol açtığı ifade edildi.

"BAŞBAKANLIĞIN MAKALEDE İSTEDİĞİ BAZI DEĞİŞİKLİKLER YAPILMADI"

Bakan Braverman'a yönelik eleştirilerin ardından İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın Sözcüsü, yaptığı açıklamada, Başbakanlığın, gazetedeki makale yayınlanmadan önce onayının alınmadığını ifade etti.

Başbakanlık tarafından makalede talep edilen bazı değişikliklerin yapıldığını, bazılarının ise dikkate alınmadığını aktaran Sözcü, konunun araştırıldığını belirtti.

BAŞBAKAN YÜRÜYÜŞLER İÇİN, "PROVOKATİF VE SAYGISIZCA" DEMİŞTİ

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Braverman, 3 Kasım'da yaptığı açıklamada Ateşkes Günü anma etkinlikleriyle aynı gün Filistin'le dayanışma yürüyüşü düzenlemeyi eleştirmişti.

Sunak yürüyüşler için "Provokatif ve saygısızca" ifadelerini kullanırken Braverman, "Nefret yürüyüşü" açıklaması yapmıştı.

Organizatör sivil toplum kuruluşları o gün yaptıkları açıklamada yürüyüş güzergahının anma törenlerinin yapılacağı Whitehall Caddesi'ne kilometrelerce uzakta ve törenden 2 saat önce gerçekleşeceğini belirtmişti.

Sunak, dün gösterilere ilişkin Londra Metropolitan Polis Teşkilatı Müdürü Mark Rowley'le Başbakanlık'ta bir araya gelmiş, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada barışçıl gösteri hakkının özgürlüğün parçası olduğunu ve yürüyüşün planlandığı gibi yapılacağını duyurmuştu.

Londra Metropolitan Polis Teşkilatı Müdürü Rowley de güvenlik gerekçesiyle Filistin yürüyüşünü durdurmak için "gerekli yasal eşiğin karşılanmadığını" ve "ciddi bir tehdidin olmadığını" açıklamıştı.

Londra'da 14 Ekim'den bu yana her cumartesi gerçekleşen Filistin'e destek yürüyüşlerine yüz bini aşkın kişi katılıyor. İlk iki hafta Başbakanlık Ofisi 10 Numara'nın bulunduğu Downing Sokağı girişinde, üçüncü hafta İngiltere Parlamentosu önünde buluşan göstericiler, dördüncü buluşmasını ise Trafalgar Meydanı'nda yapmıştı.

Braverman'ın Filistin'e destek göstermenin yanında ateşkes ve adalet çağrısı yapılan eylemlere yönelik açıklamaları ise ilk günden bu yana tepki çekiyor.

Filistin bayrağı taşımanın teröre destek sayılabileceği, "Nehirden denize Filistin özgür olacak" sloganının ise İsrail'i haritadan silmek anlamına geldiği yönünde açıklamalar yapan Braverman, polise bu slogan ve sembolleri "duruma göre" terör eylemi kabul edip müdahalede bulunma çağrısı yapmıştı.​​​​​​​