Bir zamanlar bir Osmanlı padişahına ait olan 70 karatlık değerli taş, al-Thani ailesinin üyeleri arasındaki anlaşmazlığa neden oldu. Katar kraliyet ailesinin üyeleri, Londra Yüksek Mahkemesi'nde dünyanın en büyük kesme mavi elmasının kontrolü için mücadele ediyor.
Eski sahipleri arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun bir padişahının da bulunduğu ünlü Hint elması, Katar’ın büyük sanat koleksiyoncularından Şeyh Hamad bin Abdullah al-Thani tarafından yönetilen Qipco isimli holding tarafından açılan bir davanın odağında yer alıyor.
Davanın sanığı, Qipco’nun Katar’ın kapsamlı ulusal sanat koleksiyonunun satın alınmasına öncülük eden merhum Şeyh Suud bin Muhammed el Sani’nin varisleri tarafından kontrol edildiğini söylediği Guernsey merkezli Elanus Holdings Limited.
10 MİLYON DOLARA SATILMASI TALEP EDİLDİ
İngiltere’deki Royal Ascot at yarışlarına sponsorluk yapan Qipco, kasım ayında 16. veya 17. yüzyıldan kalma bir kolyeye yerleştirilmiş “Idol’s Eye” elmasını en az 10 milyon dolara satılması için dava açtı.
2014 yılında 48 yaşında vefat eden Şeyh Saud, 2000’li yıllarda küresel sanat piyasasının en büyük alıcısı olarak tanınıyordu. Ancak 2005 yılında mali usulsüzlükleri soruşturan Katar makamları tarafından tutuklandı ve bu da sanat dünyasında şaşkınlık yarattı.
Mirası, Doha’nın geniş kapsamlı koleksiyonunun sergilendiği müzelerinde ve şehrin Batı Körfezi’ndeki Jean Nouvel tasarımı Doha Kulesi’nde bulunuyor.
Eski bir başbakanın oğlu ve iktidardaki emir Şeyh Tamim bin Hamad al-Thani’nin ilk kuzeni olan Qipco patronu Şeyh Hamad, son yıllarda en iyi Babür mücevherlerinden bazılarını içeren geniş bir koleksiyon oluşturarak Katar’ın önde gelen koleksiyoncusu olarak ortaya çıktı. Eserleri dünya çapında büyük müzelerde sergilendi.
SALGIN DÖNEMİNDE SATIŞTAN VAZGEÇİZDİ
Dava, Elanus’un “Idol’s Eye” elmasını Qipco’ya 20 yıllığına ödünç vermesi için Mayıs 2014’te yapılan bir anlaşmaya odaklanıyor. Anlaşma, Elanus onu satmak isterse Qipco’ya mücevheri satın alma hakkı veriyor.
Davada, Şubat 2020’de Al-Thani Vakfı’nın İsviçre merkezli avukatı olan Dr Dieter Neupert’in Qipco’ya ailenin “Idol’s Eye” elmasını satmak istediğini mektupla bildirdiği iddia ediliyor. Ancak ertesi ay Qipco’ya e-posta göndererek satışı istemedikleri belirtiliyor: “Corona virüsü nedeniyle aile satmak istemiyor.”
Qipco, Yüksek Mahkeme’den Elanus’tan satışı tamamlamasını talep etmesini istedi.
Dava, tartışmalı sanat eserleri nedeniyle Şeyh Hamad’ın Londra’da açtığı son dava. Kasım ayında Qipco, satın aldığı sahte heykeller nedeniyle İngiliz sanat tüccarı John Eskenazi’ye karşı 4 milyon sterlinlik bir dava kazandı. Yüksek Mahkeme, Eskenazi’nin şirketine Qipco’ya geri ödeme emri verdi ancak dolandırıcılık iddiasını reddetti.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ELMASIN GEÇMİŞİ
Elmasın tarihi ile ilgili bilgiler son derece şaibeli, ancak 14 Temmuz 1865’te Londra’daki bir müzayedede ortaya çıktığı belirtilir ve hatta Osmanlı İmparatoru II. Abdülhamid tarafından satın alındığı söylenir. 1909’da sürgüne gönderildiğinde II. Abdülhamid mücevherlerini gönderir; ancak, hain hizmetkârı mücevherleri Paris’te satar.
Mücevherin 24 Haziran 1909’da Paris’te müzayedeye çıkan birkaç büyük elmastan biri olduğu biliniyor. Bir İspanyol asilzadesi tarafından satın alınmış ve birkaç yıl Londra’daki bir bankada saklanmış.
II.Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra ise göz kamaştıran mücevher, May Bonfils Stanton’a satıldı. Stanton’ın çocukluğundan beri mücevherlere ilgi gösterdiği ve “Idol’s Eye” elmasını da her sabah kahvaltısında taktığı söyleniyor. Ölümünden sonra Stanton’ın mücevherleri New York’ta müzayedeye çıkarıldı ve geliri de çeşitli hayır kurumları arasında dağıtıldı.
Seneler sonra Chicagolu kuyumcu Harry Levinson, Idol’s Eye’ı 375 bin dolara satın aldı ve 1967’de Johannesburg’daki Diamond Pavilion’daki bir sergi için De Beers’e ödünç verdi.
Altı yıl sonra, Levinson elması New York’ta satışa çıkardı, ancak geri çekti. 1979’da da Laurence Graff, Idol’s Eye’ı New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergilemek üzere satın aldı.